"Aslında gazeteler değil, muhabirler, editörler ve gazete patronları 'demode' bir hale geldiler. Bankalar, telefon ve pazarlama şirketleri, interneti gayet güzel kullanarak iş hacimlerini büyütürken gazete sahipleri bu gelişmeyi göremedi.
Günümüzde; "Yahu kardeşim bütün siyasiler ve iktidar partisinin siyasi mensupları olur olmaz her işe müdahale ediyorlar, kimi zaman haklı olmakla beraber kimi zamanda 'kel alaka' işlere dahi" diye, bir algı yaygın.
Aslında geçen haftaki köşe yazımın konseptine uygundu aşağıda yazacağım iki cümle, oraya ekleyecektim… Fakat alıntılar yaptığım ilgili kitapta o kadar önemli konular vardı ki, öncelikle onları yazalım derken yazı epeyce uzadı. Uzattığımız için de bu haftaki köşe yazımıza kısaca ekleme yapmak zorunda kaldım. İlk kez bu köşe yazımı okuyan okuyucularımız olursa şayet, bir önceki köşe yazıma göz atmaları anlamlı olur.
Gazeteciler; bize dünyayı açıklar, düşüncemizi etkiler siyaset yaparlar.. Peki dünyayı gazetecilere kim açıklar?
Evet, bu sefer yolumuz değil… Fikrimiz… O, zaten güzel bir şiir başlığı ve Türkü sözü.
Bilenleriniz vardır, dört yılı aşkın bir süre Sayın Avni Özgürel Bey ile birlikte çalıştık.