Merakla beklenen "Kimler Geldi Kimler Geçti"nin yayın tarihi, tanıtım fragmanı ile netleşti. 9 Mayıs’ta vizyona girecek dizinin, konusuna da şöyle bir baktım… Yazılanlara göre Serenay, aşk acısı çeken bir avukatmış. Ve anladığım kadarıyla, 3. eşinden boşanmak üzere olan bir adama aşık olacakmış.                                                                                                                                                             

Yorum yapmak için erken ama… Hiç haz etmediğim, çerez yapımlardan biri geliyor gibi. Televizyonda izleyecek hiç ama hiçbir şey bulamadığımda izleyeceğim türden. Tabii ki işin içinden bambaşka bir hikaye çıkmazsa ya da bir “Issız Adam” etkisi yoksa, bu tatta filmler artık çekilmemeli. Aşk ve aşk acısı film kotamız öyle dolu ki… Önümüzdeki 60 yıla yetecek stokumuz var.

Yıllar sonra!

Bu filmi izleyenler, mide bulantısıyla tuvalete koşuyormuş. Eee kalbiniz ve mideniz sağlam değilse, Stephen King filmi izlemeyeceksiniz! Hele ki son 10 yılın görüntü ve ses teknolojisi ile çekilmişse, hiç izlemeyeceksiniz. Alimallah Stephen King’in karanlık tarafını iliklerinize kadar hissedersiniz... Tuvalete de koşarsınız, acile de kaldırılırsınız.                                                                                                                        

Netflix son dönemde Stephen King'in romanlarından uyarlanan filmleri yeniden izleyicileri ile buluşturuyor veya yeniden çekiyor. Bunlardan biri de 2017 yılında Netflix'te yayınlanan "Oyun" (Gerald's Game). Bu film, Stephen King'in 1992 tarihli aynı adlı romanından uyarlanmış ve Netflix için özel olarak çekilmişti. Film, sadece bir mekanda, iki oyuncu (Carla Gugino ve Bruce Greenwood) ve bir köpek ile çekilmesine rağmen, asla sıkıcı değil.

Ben, "Oyun"u ilk yayınlandığı zaman izlemiştim… Ancak ilginç bir şekilde, film yedi yıl sonra tekrar popüler oldu. Yeni izleyicilerin sert ve dikkat çekici yorumları da buna büyük etken gibi görünüyor.

İşin Aslı astarı, Stephen King'in daha etkileyici filmlerini izledim. Bu yüzden 2017 yapımı "Oyun"un yeniden popüler hale gelmesi ve sanki yeni çıkmış gibi sunulması bana oldukça tuhaf geldi.

Avatarlar yarışıyor

Güzellik yarışmaları tarih boyunca çeşitli ilginç temalarla düzenlendi. "Karpuz Güzeli", "Sarımsak Güzeli", "Çocuk Güzeli", "Köpek Güzeli", "Kedi Güzeli" ve hatta "En Güzel Çirkin" gibi yarışmalar gördük. Çağımızın teknolojiye dayalı yapısıyla birlikte, yarışma konseptleri de değişmeye başladı. Artık yapay zeka ile yaratılan avatar kadınlar arasında güzellik yarışmaları düzenlenecekmiş.

"Dünya Yapay Zeka Yaratıcı Ödülleri" (WAICAs) kapsamında düzenlenen Miss All yarışması, matematiksel ölçülerle oluşturulan avatarların güzelliklerini sergilemek için bir platform sunacakmış. Yarışmacılar, tasarladıkları avatarlarıyla bu yarışmada boy göstereceklermiş. Ve belki de sanal dünyanın ilk "Miss World" tacını kazanma şansını yakalayacaklar.

Miss World talihlisi, 10 Mayıs'ta açıklanacak ve 5 bin dolarlık bir ödül ile tanıtım desteği kazanacak. Gelecekte, bu tür yarışmaların daha da yaygınlaşması ve çeşitlenmesi muhtemel görünüyor, zira teknolojinin sınırları genişledikçe, hayal gücünün de sınırları zorlanıyor.