Bizim üniversite mezunlarımızı ve dünyaya açılmayı düşünen gençlerimizi de çok yakından ilgilendiriyor bu haber. "Avrupa derecesi" olarak adlandırılan diploma, ulusal, bölgesel veya kurumsal düzeyde yürütülen ulus ötesi programlardan sonra verilen yeni bir diploma türü olacak. AB anlaşmaları eğitim politikası konusunda öğrencilere çok sınırlı yetkiler verdiğinden yalnızca gönüllülük esasına dayalıdır. İki gün sonra da ülkemizde denklik çalışmaları ilk 400 üniversite ile artık sınırlı kalmayacak diye bir karar alındı.

Avrupa Komisyonu Başkan yardımcısı Margaritis Schinas, "Bu, [ulusal güçlere yönelik] bir tehdit değil, bir tekliftir" dedi ve AB yönetiminin, üniversitelerin bunu yayınlaması için bir kriterler listesi aracılığıyla bunun gerçeğe dönüşmesinin yolunu açtığını ekledi. Adı da “Avrupa marka derecesi". Komisyonun yol haritası, AB genelinde 140'tan fazla yükseköğretim kurumunu kapsayan altı Erasmus+ pilot projesinin sonuçlarına dayanıyor. Schinas, "Buna ihtiyacımız var çünkü hâlâ birçok engelimiz var, çok fazla bürokrasi var, çok fazla eşitsiz durum var" diye vurguladı.

Farklı üye ülkelerden en az iki üniversitenin, diplomayı vermek için ortak bir programa katılması gerekiyor. Bunun hem özel hem de devlet üniversiteleri için isteğe bağlı olduğunu, çünkü eğitim kurumlarının katılması için belirli bir bütçe veya ek bütçe sınırı bulunmayacağı da açıklandı.

Bu düşünülen projenin ulaşılmaz bir program olmayı amaçlamadığı, herkese açık gönüllü bir seçenek olduğu vurgulandı. Erasmus+ programı için ayrılan AB fonlarının eğitim hareketliliği programının desteklenmesine yardımcı olabileceğine karar verildi. Birkaç yıl içinde Avrupa diploması, insanların Avrupa'sını daha anlaşılır hale getiren somut Avrupa başarıları olarak Schengen, Erasmus, tek pazar ve euronun yanında yerini bulacak.

Bu programdan mezun olan gençler için, AB komisyonu, daha fazla ve daha iyi fırsatlar sunan, yükseköğretim kurumlarının destekleneceğini bildirdi. Öğrencilerin daha az bürokrasi ile sınırlar ötesinde iş birliği yapmasına olanak tanıyan ve Avrupa yüksek öğrenimini teşvik eden bir diploma olacak. Aslında bu proje bir kazan-kazan diploması verecek. Bu diplomaya sahip olanların, işe alımı kolaylaştıracaktır. AB hükümetlerine, yüksek öğrenimde niteliklerin otomatik olarak tanınmasını geliştirmek ve akademik kariyeri daha çekici ve sürdürülebilir kılmak için önümüzdeki aylarda bakanlar kurulu tarafından tartışmaya açılacak iki öneri de sunuldu bu toplantıda.

AB'nin ekonomik ve sosyal açıdan büyüyebilmesi için gençlerin sahip olduğu potansiyelden yararlanması gerekiyor. Gençler, AB'nin geleceği için kritik öneme sahip. AB, gençlerin toplumsal birlikteliğinin artmasını, kaliteli eğitime erişimlerinin ve istihdam edilebilirliklerinin sağlanmasını hedefliyor. Erasmus+ Programı kapsamında gençlik değişimleri, girişimleri, gönüllülük hizmeti, gençler arası ağ kurma, toplantılar düzenleme gibi çeşitli faaliyetler yoluyla gençlerin Avrupa çapında bir araya gelmesine ön ayak oluyorlar. Ülkemizde de çalışan gençlerin projelerine mali destek ve hibe sağlanmalı. Onları ülkede tutabilmek ve geleceğin onların çabalarıyla yeşereceğini anlatmak görevimiz olmalı. Sonuç olarak, AB'nin gençlere yönelik politikaları ve programları, gençlerin toplumsal katılımını, eğitim ve istihdam olanaklarını artırarak AB'nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlayacağı aşikar. Biz de bu projeden dersler çıkarmalıyız.