Geçtiğimiz 'Ramazan Bayramı' öncesi bir süre şehir dışına çıkmıştım. Memleket ve civarında yakın bir kaç kasabayı daha ziyaret ettim.
Dün bıraktığımız yerden devam ediyoruz. Efendim dün köşe yazımda işaret ettiğim türlü nahoşluklar, pervasızlıklar sonucu caddelerde veya yol güzergahlarında olağan işleyen trafikte felç oluyor.
Epeyce süre İstanbul ile haşır neşir olan birisi olarak; "Ben eski İstanbul'u özledim!" diye bağırasım geliyor bu günlerde.
Yine Japonya'yı ilk kez ziyaret edenlerin çoğu, ülkenin temiz olmasından etkilenirmiş.
Bahar, sere serpe geldi... Bu sene biraz da üşümüş olarak. Gene de önceki baharlardan daha sevimli bir bahar olacak bu bahar ve hatta yaz.
Babam epeyce zorlanırmış, o zorlu şartlarda Halet Hanımın talepleri karşısında.
Light Phone şirketinin yöneticisi Kaiwei Tang, çok fazla insanın akıllı cep telefonları tarafından yönetildiğini söylüyor.
Ramazan geldi. Umarım hakkını vererek dolu dolu ve ruhuna uygun bir ramazan ayını daha idrak ederiz.