Çocukların öldüğüne inanmak, inanabilmek öyle güç ki. Bunu yapabilenlerin insan olduğuna da.
Dünya bir ölü çocuklar misafirhanesi. Çocukların öldüğüne inanmak, inanabilmek öyle güç ki. Bunu yapabilenlerin insan olduğuna da. Onun için, onlar ölümüne inanamayacağımız için böyle bir tabi buldum çocuk mezarlarına.
Bugün Saraybosna’da Halep için bir dayanışma mitingi yapılacak. Mitingin yapılacağı yer BBI Center ismindeki alışveriş merkezinin önü. BBI, Bosna Bank International’ın kısaltması. Başında da Ahmet Davutoğlu’nun Malezya’daki hocalık döneminden bir öğrencisi var. BBI Center aynı zamanda Al Jazeera Balkans televizyon kanalına da ev sahipliği yapan bir bina. Bu bilgileri Saraybosna’nın fotoğrafının daha net ortaya çıkması için anlatıyorum. Yolun tam karşısında ise savaşta ölen çocukların isimlerinin yazılı olduğu dönen levhalardan oluşan bir anıt var. Yanındaki heykel de ya Birleşmiş Millet ya da Avrupa Birliği tarafından fonlanmış. Saraybosna’nın çocukları, savaşın çocukları hala yaşıyor olsalardı gençlik yaşlarında olacaklardı. Ama yoklar. Onların hayattaki arkadaşları seslerini yükseltmeye çalışacak. Bu yüzden dünya üzerindeki en anlamlı destek Saraybosna’nın Halep’e verdiği destektir.
Halep için kalem yazmaya utanıyor. Yaşanan katliam bizi kendi yüzümüze bakamaz hale getiriyor. Üzgünüz. Aradan yıllar geçecek ve biz, geride kalanlar olarak acaba üzerimize düşen her şeyi yapabildik mi diye düşüneceğiz.
Saraybosna’da bu ayın sonuna doğru bir müze açılacak. Savaş Çocukluğu Müzesi adı verilen bu müzede, kuşatma altındaki Saraybosna’da çocukların hayatla ölüm arasındaki çizgide perdeleri sımsıkı çekilmiş bir odada, belki bir sığınakta nasıl vakit geçirdiklerini göreceğiz. Bu müzede hayata tutunmaya çalışan çocukların yani arkadaşlarından daha şanslı olduğunu düşündüğümüz çocukların beyinlerinin, yüreklerinin içine yolculuk yapacağız.
Dünya üzerinde savaş müzeleri de vardır, çocuk müzeleri de... Ama ikisinin bir arada olduğu tek yer sanırım Saraybosna’dır. Mütecaviz Sırplara karşı insanlık onurunu korumanın mücadelesini veren Saraybosnalıların kuşatma altındaki hayat mücadelesi işte böyle bir müzeyi çıkarmış.
Saraybosna dedikçe Halep demiş gibi oluyoruz. Herkes Halep için Suriye’nin Saraybosna’sı derken aynı zamanda kuşatmanın altındaki şehrin düşmeyeceğini de umuyordu. Ama ne yazık ki Halep Saraybosna kadar şanslı olamadı. Belki de biz yani tüm Müslümanlar, Halep’in üstüne bomba yağdırıp Müslüman olduğunu iddia edenlerin dışında kalanlar üzerimize düşeni yapamadık.
Bu toprakların hafızasında yıkım var, gözyaşı var ama aynı zamanda tekrar ayağa kalkmak var.
Bugün Halep’ten Saraybosna’ya gönderilen selam önemlidir. Yüzbinlerce kişinin katliama maruz kaldığı bir şehrin belki de son gününü yaşayan inanlarına yirmi yıl önce aynı acıyı çeken insanların göndereceği dualar belki de dünyada her şeyden daha önemlidir.
Saraybosna’nın çocuklarının Halep’in çocuklarına göndereceği selamlar bu kalpsiz dünyanın kalbidir.
Saraybosna’da olduğu gibi Halep’te de minik bedenler toprakla buluşacak. Zalimlerin isimleri yeryüzünden silinecek ama o masum çocuklar cennette birbiriyle buluşacak, tanışacak. Biz yeryüzünde kalanlar mezarlarını Ölü Çocuklar Misafirhanesi olarak göreceğiz belki ama onlar bambaşka bir alemde, acılarından uzakta zalimlerden hesap soracakları günü bekleyecekler.