Bu kampanya çok zor şartlar altında yürütüldü diye yazdığım zaman “yılın en kısa fıkrası” benzetmeleri ile dalga geçmeye kalktılar… “Hayır” cephesinin “bir deli taş atsın (yani bol yalan söylesin) kırk akıllı çıkaramasın” kampanyasına, AK Parti içinde bazılarının ayak sürümesine, MHP’nin tabanındaki sıkıntılara, etkili “hayırcı” medyaya, bazı İstanbul büyük sermayesinin “hayır”a destek vermesine, PKK’nın tehditlerine, FETÖ’nün çabalarına ve Avrupa’nın “hayır” için tam saha presine rağmen pazar günkü referandumda bu netice alındıysa büyük bir başarıdır ve Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferidir.

Tabii ki CHP her türlü şirretliğe, yalana dolana devam edecek. “Bu referandum geçersizdir” diye tutturacak… Ama neticede halk son sözü söyledi ve netice ortada: Türkiye artık Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’ne geçmiştir… Yok efendim anayasa değişiklikleri kıl payı ile geçmiş…

Askerlerin 1980 darbesinden sonra yasaklı hale getirdikleri siyasetçilerin yasaklarını kaldıran 1987 referandumu gerçekten kıl payı ile kabul edildiği zaman nasıl netice sorunsuz uygulandıysa bu referandum neticesi de öyle uygulanacaktır.

Nasıl İngiliz halkı Birleşik Krallığın Avrupa Birliği’nden çıkması için yapılan referandumda kıl payı bir kararla Birliğe veda ettiyse ve bu karar nasıl yürürlüğe girdiyse halkın son sözü söylediği her oylama kutsaldır ve harfiyen uygulanması gerekir…

Ama bütün bunlar her şeyin günlük güneşlik olduğu anlamına gelmiyor… Halkımızın çoğunluğu Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’ne “evet” dedi… Ama “hayır” diyenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. Bunun iyi incelenmesi lazım…

AK Parti’nin bazı yerlerde bilhassa Ankara’da ve İstanbul’da zayıf kaldığı ve alınan oyların Erdoğan’ın hatırına verildiği gözleniyor… MHP’nin tabanı ise bu işin arkasında pek durmamış… MHP’nin güçlü olduğu yerlerde “hayır” oyları çoğunlukta… Bunların sorgulanması gerekiyor…

Buna karşılık Kürt oylarının desteğinin bu “evet” zaferinde payı olduğunu görüyoruz. Bütün bu gerçeklerin iyi irdelenmesi gerekiyor.

Şimdi artık halkın isteği doğrultusunda görev yapma zamanı. Biran evvel bizi Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’ne götürecek düzenlemeler yapılmalı ve Türkiye’nin önünü açmalıyız…

Ve kimse unutmasın… Bu maçı Tayyip Bey aldı, Binali Bey de katkı verdi.