ABD’de üst üste patlak veren skandallar serisi devam ediyor. Ülkenin büyük gazetelerinde her gün bir başka sansasyonel habere rastlamak mümkün. Aslına bakarsanız yapmış oldukları tam bir magazin haberciliği..

Tüm bu gelişmeler, ABD Merkez Bankası FED’in geri çekilmelere başlamasına sebep oldu şimdiden.. Üç kez kademeli artırma olasılığı, Trump’a güven kaybı ve istihdamın yavaşlamasıyla risk iştahı kabaran dolarda oluşan baskının artması dolayısıyla kayıpların yaşanması, diğer taraftan bu gelişmeleri fırsat bilen avronun kazanımlarının artarak devam etmesi.. Elbette TL kanadının da etkilenmesi.. Yurtiçi piyasaların bunca yaşanan olaydan olumsuz etkilenmemesi düşünülemezdi.

Bütün bunlar yaşanırken Başkan Trump ilk yurt dışı seyahatini Suudi Arabistan’a gerçekleştirdi. Tam bu sırada da aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 İslam ülkesinden oluşan “Terörle mücadele ittifakı” (Bir tür NATO) kurulduğunun ilan edildiği haberleri geldi. Ve ABD ilk yıl 110 milyar, toplamda 10 yıla yayılan 350 milyar dolarlık silah satışını gerçekleştiren bir anlaşmaya imza attığını ilan etti. Bu rakamın ABD açısından ne ifade ettiği özellikle Trump’ın Araplar ile yaptığı kılıç dansının görüntülerinin dünyaya servis edilmesiyle daha da iyi anlaşıldı. Başkan Donald Trump’ın Ortadoğu ziyaretinin ana ekseni yaptığı anlaşmalarla görüldü ki, “ekonomi” oldu.

Ortadoğu ziyaretleri, ağlama duvarı görüntüleri ve eşinin kırmızı halıda elini tokatlaması ile İsrail’de daha da bir renklendi. Sonrası Filistin malum. 

Bütün bu olan bitenlerin arasından İran’da Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. dönemini de yine Hasan Ruhani kazandığı haberleri geldi. Halkın özgürlük ve iş talebi, Avrupa’ya açılma özlemi ile gençlerin sandığa giderek çoğunluğu oluşturduğunun göstergesi oldu.

Piyasalar, İran ve Ruhani’nin zaferine tepkisini, körfez ülkelerinin İran’a olan güveninin artması, politik riskler ile jeopolitik riskler açısından gri bulutlar dolaşıyor olsa dahi küresel piyasa yatırımcılarının güvenli limanı olan altın’ı desteklemesiyle gösterdi.