UZAKTAN EĞİME KARŞI ÇIKMANIN NEDENİ: YA İDEOLOJİK YA GERİ KAFALILIK

Micheal KUYUCU 19 Şub 2023

Micheal KUYUCU
Kaç gündür bakıyorum öğrenci yurtlarının deprem bölgesinde yaşayanlara tahsis edilmesi nedeni ile üniversitelerin eğitimlerini uzaktan eğitim yolu ile yapması kararına tepki ve küfürler yağıyor.

Kaç gündür bakıyorum öğrenci yurtlarının deprem bölgesinde yaşayanlara tahsis edilmesi nedeni ile üniversitelerin eğitimlerini uzaktan eğitim yolu ile yapması kararına tepki ve küfürler yağıyor. Tek tek okudum görüşleri ve “bu insanlar neden uzaktan eğitime bu kadar karşı? diye kaç gündür düşünüyorum ama mantıklı bir yanıt bulamıyorum. “Eğitimin feda edildiğine” asla inanmıyorum. Eğitim devam ediyor. Eğitimin durduğu yok ki. Neden “eğitim feda ediliyor” diye yaygara yapılıyor?

Keyfi bir karar değil zaruri bir karar

Üniversitelerde 2022-23 eğitim bahar döneminde dersler uzaktan eğitim yolu ile yapılacak. Gerekçe de yurtların depremzedelere verilmesi. Yurtlarda belirli bir düzeni olan gençlerin yurtları boşaltması onların konforu ve yaşam kalitesi için tabii ki olumsuz, ama bu eylemi de keyfi yapmayacaklar. Ortada yaşanan bir felaket var. Bu felakette zor günler yaşayan, açıkta kalan insanlar için yurtlarını boşaltacak bu çocuklar. Tabii ki zor, şimdi tam eğitime başlayacakken odanı boşalt evine dön. Ama ortada bir afet var ve bir seferberlik söz konusu. Yurtlarda yaşayan çocuklar bunun için söylenebilirler ama üniversitelere ne oluyor anlamıyorum.

Nedeni ya “ideolojik” ya “cahillik”

Ben ne Cumhur İttifakından bir bardak su içtim ne de Millet İttifakından. Hiçbirine bir bağım yok veya yandaşlık yapma kaygım yok. Ben o televizyonda zırlayan, sosyetik, çoğu gizli Siyonist vakıflardan aldıkları burslarla Amerika’da İngiltere’de eğitim alan mandacılardan da değilim. Yani mandacılara da bir hizmet borcum yok. Ondan rahatça söyleyeceğim. Uzaktan eğitime karşı çıkmak ya “ideolojik” ya da “cahil” bir eylemdir!

Neden ideolojik?

İdeolojik çünkü şu an Türkiye’de YÖK’e, iktidar partisine karşı olanların sesi daha gür çekiyor. Zaten Millet İttifakı seçim beyannamesinde YÖK’ü kaldıracağını resmen açıkladı. Dolayısıyla YÖK kurulu ve başkanı Erol Özvar’ı da görevden alacaklar. Piyasada dolaşan dedikodulara göre yüksek öğretimin kontrolü da altılı masadan Ahmet Davutoğlu’nda olacak.

Ayrıca istatistiki olarak inceleyince özellikle yurt dışında eğitim alan akademisyenlerin AK Parti iktidarına karşı olduğu çok net. Bu akademisyenler şu an ki iktidar partisinin değişmesi için her defasında iktidar partisinin aldığı her karara karşı çıkıyor. Bu öğrenilmiş bir reflekse dönüşmüş. Bu açıdan bakınca uzaktan eğitime de bu psikolojik ruh haliyle ezbere karşı çıkıldı.

Neden cahillik?

Cahillik belki biraz abartı bir kelime olacak ama bence uzaktan eğitime karşı olmak cehaletten öte bir geri kafalılıktır. Dijital dönüşüm almış başını gidiyor. Yapay zeka deseniz aynen. Eğitimde yaşanan dijital dönüşüme sırtını dönen üniversiteler “uzaktan eğitim” lafını duydukça CANAVAR görmüşe dönüyorlar. Neden biliyor musunuz? Çünkü uzaktan eğitimi be-ce-re-mi-yor-larr…..

Lakin uzaktan eğitim sizin kaderiniz. Bundan kaçamazsınız bunu artık anlamanız lazım.

Uzaktan eğitimi kim istemez?

öEğitime ve teknolojiye değil betona ve kampüslere yatırım yapanlar istemez, çünkü o kampüslerin onlara para kazandırması lazım.

ö Bilgisayar bile kullanmasını bilmeyen akademisyenleri olanlar istemez,

ö Kampüslerinde bolca kantini olan ve çevre emlakçılarla ekonomik istişaresi olanlar istemez,

ö Uzaktan eğitime, dijitalleşmeye ve teknolojiye yatırım yapmayan istemez!

ö Uzaktan eğitim için ek yazılımlar satın almak için masraf yapmak istemeyenler istemez

ö Büyüklerimden özür dilerim ama “yaşlı akademisyenler” istemez. Çünkü onlar hala sınıflarda egolarının esiri olmuş öğrencilere racon satmak ister. Çünkü onlar hala müziği Spotify’dan değil pikaptan dinler.

ö Ders çalışmak yerine kantinde goy goy yapıp selfi çekmek isteyen öğrenciler istemez

Uzaktan eğitime karşı nostaljik bahaneler

Neymiş efendim sosyalleşmeymiş, neymiş aidiyetmiş geçin bunları. Bunlar nostaljik kavramlar. Bunlar artık bitti ve 2030’larda tamamen geçerliliğini kaybedecek. Neymiş üniversitede aidiyet kavramı gelişmezmiş. Geçiniz.

Bugün üniversitelerde olan gençler genellikle 2000’li yıllarda doğan gençler. Bu çocuklara bu kavramları satamazsınız.  Neymiş uygulama yapılamazmış. Özellikle para ile eğitim veren vakıf üniversiteleri sanki tüm uygulama alanlarınız tam da şimdi çocuklara bunu veremeyeceğinizden kaygı duyuyorsunuz. Adam iletişim fakültesi kurmuş 3 kamerası var. Diş Hekimliği fakültesi kurmuş binasında laboratuvar yok, öğrencisini anlaştığı hastaneye gönderiyor. Duyanda tüm ülkede uygulamalı eğitim dört dörtlük gidiyor sanacak.

Uzaktan eğitimle ne yapabilirsiniz?

İdiot gibi uzaktan eğitimin faydalarını anlatacak halim yok, çünkü bunu yazmak bile geri kafalılık. Bunun nimetlerinden faydalanmayı konuşmamız lazım. Uzaktan eğitim öyle sanıldığı gibi öcü değildir.

Üniversitelerimiz yapay zekâ modellemesi ile uzaktan eğitim konusunda çalışmalar yapsaydı şimdi böyle karşı çıkmazlardı. Simülasyon yazılımlarla sanal ve meta verse eğitimler verebilirlerdi. Bunu yapsalardı bugün öğrenciler sanal ameliyatta yapabilir, dişte çekebilir, televizyon programı da yapabilir, müzik eğitimi de alabilirdi. Kısaca her alanda uygulama yapabilirdi. Ama bunun için yatırım lazım.

Üniversiteler uzaktan eğitimde simülasyon yazılımlar geliştirip ya da hep örnek aldıkları Amerika’dan bunları satın alıp en baba eğitimi verebilir. İnşaat mühendisliği eğitimi mi veriyorsunuz? Çok basit bir dille anlatayım bir simülasyon yazılımla öğrencilerinize evler yaptırıp bir sanal mahalle hazırlayıp, sanal mahallede bir deprem yapıp hangi evin yıkılıp yakılmadığını da görürsünüz.

Yapay zekâ profesörler gelince ne yapacaksınız?

Yapay zekâ destekli simülasyon yazılımlara yatırım yapsaydınız bugün uzaktan eğitime “öcü” muamelesi yapmazdınız. Eğitimde dijitalleşen dünyaya uyum sağlasaydınız bugün internetle yatıp kalkan gençlere dijital ortamda zevk alarak ders öğrenmeyi, zevk alarak uygulama yapmayı öğretirdiniz.

Uzaktan eğitim dünyada çok gelişti. Biz Türkiye’de pandemi döneminde bunu yakalama fırsatı bulduk ama kimse bunu önemsemedi. Yatırım yapmak yerine sallamasyon eğitimler verdiler. Bu konuda kendisini geliştiren çok az sayıda üniversite oldu. Bu yatırımları yapmayanlar da şimdi ağlıyor.

Şunun bilinmesi ve kabul edilmesi lazım: Uzaktan eğitimin yapılmasında hiçbir sakınca yoktur. 2030’lu veya 2040’lı yıllarda yapay zeka akademisyenlerin ders anlatacağını da bilmeliyiz. Gelecekte yapay zekalı robotlar profesör olacak. Bu gelecekte olacak.

Uzaktan eğitime hazır olmamız lazım. Bu konuda maalesef ne devlet üniversitelerinde devlet, ne de vakıf üniversitelerinde patronlar yani sermaye sahipleri gereken yatırımı yapmadı. Pandemide bu fırsatı buldular ama onu da değerlendiremediler. Şimdi de “yandım anam” diyorlar.