SAVAŞ ÇOCUK OYUNU DEĞİLDİR, AMA BAZEN ÇOCUKLAR SAVAŞA GİDER

Doç. Dr. Can CEYLAN
Tüm Yazıları
7 Ekim'den günümüze gelen süreçte soykırıma uğrayan Filistinlilerin sayısı artık neredeyse bir istatistik verisi olacak kadar önemsizleştirildi. Buna küresel Siyonist sermâyesinin ve medyasının "başarısı" diyebiliriz. O kadar ki, artık ekranlardaki bombalanıp yıkılan evlerin ve altında kalan mâsum insanların görüntüleri giderek azaldı. Hele şu geçen hafta İran'ın savaşı çocuk oyunu seviyesine indiren dron saldırıları yok mu, siyonizmin ekmeğine yağ değil bal-kaymak sürdü.

Evet, savaş çocuk oyunu değildir. Savaşın da bir ahlâkı ve adâbı vardır. Anayasasında diğer azınlıklardan ayrı olarak, “Yahudi azınlık” için özel kanun maddesi bulunan İran’daki molla rejiminin artık Gazze’nin ve Filistin’in hâmisi olmadığını herkes anladı. Hele hele İslâm’ın cihad bayraktarlığını yapmaktan çok uzak olduğunu sâdece Siyonizm muhibbleri anlamadı.

Savaş çocuk oyunu değildir ama gün gelir çocuklar savaşa gider. Giderler ve mesele gerçek cihad ise geri dönmezler. İslâm’ın bin yıldır bayraktarlığını yapan bir millet olarak târihimizin bunun örnekleriyle dolu. Bu örneklerden biri, öğrencilerinin daha çocuk yaşta cepheye gittiği Kastamonu Lisesi’dir.

Kastamonu Lisesi’nde sınıf yoklaması almak

Bâzı liseler vardır; mezunlarına üniversite mezuniyetinden daha fazla itibar kazandırır. Mesela Galatasaray Lisesi böyledir. Galatasaray Lisesi mezunu olmak, Türkiye’deki hemen hemen bütün üniversitelerden mezun olmaktan daha başka bir ayrıcalıktır. Birçok ünü Galatasaray Lisesi mezununun hangi üniversiteden mezun olduğunu bilmeyiz.

Bu liseler listesine Kabataş, İstanbul Erkek, Vefa, Haydarpaşa Liselerini de ekleyebiliriz. Bir de Anadolu’daki liseler var. Mesela Yedi Güzel Adam’ın okuduğu Maraş Lisesi.

Bugün size Anadolu’daki başka bir liseden bahsedeceğim. Kastamonu Lisesi. Resmî adıyla Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi. Lise, Osmanlı zamânında vezirlik yapan Abdurrahman Paşa tarafından 1885 yılında yapılmış. Lise, aynı zamanda Anadolu yapılan ilk lise olma özelliğini taşıyor.

Lise hakkında ilk söylemek istediğim, âbidevî bir binaya sâhip olması. Kastamonu Üniversitesi’nin kuruluş aşamasında rektörlük binâsı olarak kullanılan bina, giriş kapısı ile “eğitime gösterilmesi gereken saygı”yı mimârî olarak örneklendiriyor.

Müzeli lise

Yüz kırk yılı doldurmak üzere olan Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi, bu târihî geçmişi ile içinde bir müze yapılmasını gerektiren bir kurum. Lisede eğitim modern mimari ile inşa edilen binâlardan yapılıyor. Müze ise târihî binâda bulunuyor.

Müzeyi gezerken birçok tanıdık ismin hâtırasıyla karşılaşıyorsunuz. Bunlardan ilki “Hababam Sınıfı”nın yazarı Rıfat Ilgaz. Müze’nin içinde Hababam Sınıfı olarak düzenlenen Kel Mahmut ve Hafize Ana’nın balmumu heykellerinin bulunduğu bir derslik de var.

Diğer isimler ise çok daha tanıdık. Mesnevî şârihi Abdülbâki Gölpınarlı, “Bayrak” şiirinin şâiri Arif Nihat Asya, ünlü şâirimiz Behçet Necatigil, ünlü târihçimiz İsmail Hakkı Uzunçarşılı, “Bu vatan kimin” şiiri ile tanıdığımız Orhan Şaik Gökyay, Türk dünyasının önemli isimlerinden Turan Yazgan ve Mevlevî şâir Yaman Dede.

“Hocam bizi yok yazmayın”

Kastamonu Lisesi’nin o dönemdeki birçok eğitim kurumu hatta tekke gibi Millî Mücâdele’ye büyük katkıları olmuş. O kadar ki, 1916-1917, 1917-1918 ve 1920-1921 eğitim-öğretim yıllarında son sınıf öğrencileri silah altına alındığı için mezun verememiş. İşte müzedeki en etkileyici şey de bu. Müzenin içindeki dersliklerden birinde yazan şu yazı her şeyi özetliyor:

“Hocam bizi yok yazmayın. Vatan için cepheye gidiyoruz. 1916”

Kastamonu’ya gelenler, bilir. Gelmeyenler de duyduklarından bilir. Turizm açısından sâhil bölgeleri ve kanyonları ön plâna çıksa da, il merkezinde öncelikle Şey Şabân-ı Velî Hazretleri’nin türbesi, Kastamonu kalesi, saat kulesi ziyâret edilen yerlerdir. Pastırması, çekme helvası ve Taşköprü sarımsağı herkesin dilindedir.

Ancak Kastamonu’ya gelip de Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi’nin târihî binâsını ve müzesini gezmeden gitmek bir eksikliktir. Başta turizm şirketlerimiz olmak üzere Kastamonu İl Turizm ve Kültür Müdürlüğümüze ve müzeyi hafta sonu ziyâret edilebiliecek hâle getirecek Kastamonu İl Millî Eğitim Müdürlüğümüze büyük görev düşmektedir.