SOSYAL MEDYANIN EFENDİSİNİN RAKİBİ: TİKTOK

Micheal KUYUCU 24 Mar 2024

Micheal KUYUCU
Tüm Yazıları
Sosyal medyanın patronu konumunda olan ABD Tik Tok'u bir türlü hazmedemedi. Tik Tok ile batının arasında olan rekabet artık usulsüz bir hale döndü.

Facebook, Twitter, Instagram, YouTube ve aklınıza gelebilecek tüm sosyal medya platformlarının sahibi ve merkezi aynı. Hepsi de ABD menşeli şirketler. Bu şirketler küresel reklam pastasından sosyal medya adına en büyük payı alıyor, çoğu faaliyet gösterdikleri yerel ülkelerde vergi bile ödemiyor. 

Reklam paraları tek ülkeye gidiyor

Türkiye’de dijital reklam endüstrisinin payı yüzde 50’lere ulaşmış durumda. Bunun yarısından fazlası sosyal medya reklamları, arama motoru reklamları. Bu reklamların hepsi Amerika menşeli şirketlere gidiyor. Türkiye’deki şirketlerin kullandığı reklam ciroları yurt dışına gidiyor. Bunların vergileri ödeniyor belki ama medya endüstrisinin reklam pastasından aldığı pay düşüyor.  Bu sadece Türkiye için geçerli değil tüm ülkeler için aynı. Ülkelerin milli reklam sermayeleri fokur fokur tek bir ülkeye kayıyor. Bu işin ekonomik boyutu işin bir de ideolojik boyutu var.

Bu sosyal medya platformlarının en büyük özelliği özellikle gençlerin onların güdümünde bir hayat yaşıyor olması. Tuvalete gitmek için sosyal medyaya danışan bir toplum olduk. Atacağımız adım, alacağımız nefesi aklınıza gelen her şeyi önce sosyal medyaya soruyoruz sonra da sosyal medyaya anlatıyoruz. Yani öyle bir hale geldik ki sosyal medya efendimiz oldu. İstediği her türlü fikri her türlü gündemi istediği kadar kısa bir sürede yayabilir ve toplumları istediği anda infilaka sürükleyebilir. Böyle de bir gücü var.

Bu güç aslında sosyal medyanın değil sosyal medyanın efendisi konumunda olan ülkenin gücü. Bu güç aslında bir nükleer güç kadar tehlikeli üstelik menzili de daha büyük. İşte böyle bir şey sosyal medya. Ama ne akademik dünyada ne de ulusların politik stratejilerinde bunu düşünen ve dile getiren birileri yok. Belirli bir kesim sosyal medyanın bu efendiliğini kendi menfaatlerine uygun olduğu için seviyor ama bilmiyorlar ki gün gelir devran döner ve bugün yanında olan yarın onların da karşısında olur.

Sosyal medyanın efendisi şu an dünyada müthiş bir avantaj elde etmiş durumda. Tabiri yerindeyse alemin kralı gibi. Ama arada bir birileri çıkıp bu efendiye karşı rakip bir şeyler çıkartıyor. Ender de olsa bazı girişimler dikkat çekebiliyor. Bunlardan biri de Tik Tok.

Tik Tok tüm dengeleri bozdu

Tik Tok sosyal medya dünyasının tüm dengelerini bozdu. Çin’in ortaya çıkarttığı bu platform aslında başlangıçta Çin’in kendi vatandaşları için sunduğu Instagram’a alternatif bir platformdu. Ama gel zaman git zaman bir şeyler oldu ve Tik Tok sadece Çin’de değil dünyanın diğer ülkelerinde de popüler oldu. Üstelik bu popülerlik baş döndürücü bir hızda gerçekleşti.

Tik Tok’un bu küresel popülerliği sosyal medyadaki video yayıncılığının da kurallarının yeniden şekillenmesine neden oldu. Kısa video paylaşımı Tik Tok sayesinde gelişti, Instagram başta olmak üzere, Twitter, Facebook ve diğer tüm platformlar hiç olmadığı kadar video paylaşımına önem verdi. Instagram özellikle kendisine bir tehlike olarak gördüğü Tik Tok’un bu özelliğine karşı kendine yeni özellikler ekledi. Reels videoların önemi daha da arttı. Önceleri daha çok bir fotoğraf paylaşım platformu konumunda olan Instagram, Tik Tok ile rekabet edebilmek için video özelliklerini geliştirdi. Twitter ve Facebook video paylaşım süresini arttırdı. Özetle Tik Tok ile diğer sosyal medya platformları arasında sürpriz ve müthiş bir rekabet başladı.

Tik Tok rakiplerinin sinirini bozdu

Tik Tok’un yakaladığı başarı sosyal medyanın efendisinin sinirini bozdu ve ilginç bir şekilde Tik Tok’a karşı bir savaş başlattı. Tik Tok’a karşı başlayan savaşın merkezi ABD oldu. Önce Çin karşıtlığı ile bilinen Trump başlattı bu savaşı. Amerika’daki bazı eyaletler de bu savaşa katıldı. Önce bir karalama kampanyası başladı, Tik Tok içerikleri ile eleştirildi, sanki dünyanın tüm sosyal medya platformları çok namusluymuş da Tik Tok namussuzmuş gibi bir hava estirildi.

Bu karalama kampanyası Tik Tok’un güvenlik konusundaki zafiyet iddiaları ile devam etti. Bu karalama kampanyası Tik Tok’un yasaklanmasını dahi gündeme getirdi. ABD’deki bazı eyaletler Tik Tok’un yasaklanması için ciddi hukuki mücadeleler verdiler. Ama akacak kan damarda durmaz, durmadı da! Yapılan tüm karalama kampanyalarına karşı Tik Tok’un popülerliği arttı. Önce gençlerin sevdiği bir mecra olan bu sosyal medya platformu yavaş yavaş siyasilerin, hizmet ve ürün satan markaların ve diğer kurumların da tercih ettiği bir mecra oldu. Kısaca Tik Tok bu karalamalardan zerre etkilenmedi.

Müzik endüstrisinde de aktif oldu

Tik Tok’un en önemli özelliklerinden biri de müzik endüstrisi ile müthiş bir sinerji kurması oldu. Gençler şarkıları trend yaptılar, pek çok şarkı ve şarkıcı viral oldu ve bu platform sayesinde popüler oldu. Bu özellik şarkıcıları da platform kullanıcılarını da mutlu eden bir özellik oldu. Sosyal medya aracılığı ile şarkıların patlaması ya da bir başka deyişle popüler olmasına sadece YouTube sayesinde oluyordu. Ne Twitter’ın ne de Instagram’ın böyle bir özelliği yok ama Tik Tok bunu başardı ve şarkıların geniş kitlelere ulaşmasına katkıda bulundu. İş öyle bir hale geldi ki müzik endüstrisi artık bir şarkının YouTube’daki izlenme sayısına değil, Tik Tok’taki izlenme sayısına da bakar oldu.

Bu kez de Universal müzik sahnede

Müzik piyasasında yaşanan bu gelişmeden sonra bir çatlak seste müzik şirketlerinden geldi. Son dönemlerin en büyük küresel ABD menşeli müzik şirketi Universal Müzik Tik Tok ile lisans sözleşmesini yenilemeyeceğini açıkladı. Universal müzik dünyanın en büyük müzik kataloğuna sahip müzik şirketlerinden biri. Tik Tok ile lisans telif anlaşmasını yenilemeyince kataloğunda yer alan sanatçılar ve şarkılar da otomatik olarak Tik Tok’ta kullanılamaz oldu.

Bu durum Tik Tok kullanıcılarını olduğu kadar şarkıcıları da mutsuz etti çünkü bu katalogta yer alan şarkılar kaldırdı. TikTok, Universal Music Group (UMG) ile yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle Taylor Swift, The Weeknd ve Harry Styles gibi ünlülerin müziklerini içeren videoları platformdan kaldırdığını açıkladı. Türkiye'den de pek çok isim bu isimler arasında yer aldı. Müzik listelerinin üst sıralarında yer Lvbel C5, Zerrin Özer, Ebru Gündeş gibi sanatçıların şarkıları da sırf bu lisans anlaşması yüzünden Tik Tok’ta kullanılamaz hale geldi.

Peki bu anlaşma neden yapılmadı? Universal Music Group, TikTok’un sanatçıların şarkılarına erişim için diğer sosyal medya uygulamalarının ödediği ücretin daha düşük bir ücreti kabul etmediğini söyledi.

TikTok, Universal Music Group’u “yanıltıcı bir açıklama” yapmakla suçladı ve bunun üzerine Universal Music Group müziğe ait olan tüm videoların sesini kapatma ve bu şarkılarla yeni videolar oluşturmayı engelleme kararı aldığını açıkladı.

Tik Tok’un başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmez derler ya o cinsten. Ben tüm yaşananların tesadüf olduğuna inanmıyorum. Sosyal medyanın efendisi Tik Tok’tan rahatsız olduğu için farklı yollarla da olsa Tik Tok’u yıpratma operasyonu yaptığı çok net. Özetle silikon vadisi Tik Tok’un küresel dünyadaki yükselişinden rahatsız ve bu başarıyı farklı  yollarla yok etmeye çalışıyor. Ama bugüne kadar bunu başaramadı. Bundan sonra da başaracağını sanmıyorum.

Tik Tok’un küresel piyasada ayakta kalması ve diğer sosyal medya platformlarına alternatif ve rakip olması küresel dijital ekonominin dengeleri adına çok önemli. Buda Tik Tok ve batıya ait olmayan farklı sosyal medya platformlarının yani yeni Tik Tok’ların da ortaya çıkması ile olacaktır.

Bu nedenle bence siz bu Tik Tok için yapılan saldırılara fazla takmayın, Tik Tok ne kadar namuslu ise diğer platformlarda o kadar namuslu. Tik Tok ne kadar namusuz ise diğer platformlarda o kadar namusuz. Özetle batının gazına gelip sadece Tik Tok’a düşman olmayın. Sadece Tik Tok’a karşı değil diğer tüm sosyal medya platformlarına karşı önlemlerinizi alın.