TIRIŞKADAN NÂMELER

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
​Ya da İzmir Ağzıyla söylersek; Tırışkadan Tayyare, Selam Söyle O Yâre!

Ya da İzmir Ağzıyla söylersek; Tırışkadan Tayyare, Selam Söyle O Yâre!

Dünyanın en güzel statlarından birisinde, “Boğaziçi Şıngır-Mıngır” Arena’da oynanan ve santrası yapılamayan golle berabere biten, Kadıköy-Beşiktaş Semt Derby’sinden geriye Anderson TALISCA-Volkan DEMİREL “action”ı kaldı yâdigar.

Kökeni; Avrupa’daki Yüz Yıl Savaşları’nın dönüm noktalarından Agincort Savaşı’nda, İngiliz Okçularının zırh delen oklarıyla perişan ettikleri Fransız Süvarilerini kızdırmak için “ok çektikleri” orta parmakları göstererek alay ettikleri/dalga geçtikleri günlere dayanan ve fakat nasıl olduysa Dünya Argosunda “fu.k you” anlamına evrilen “orta parmak” hareketi, maçın sonucundan daha fazla konuşuldu. Bu şişirilmiş gündem aslında her iki tarafın da işine geldi. Fenerbahçe açısından; son saniyesine kadar mahkum oynadığı ve rahatlıkla 3-0 bitecek bir maçın nihayetinde, kazanılan bir puana şampiyon olmuş gibi sevinmenin yersizliğini örtmek için köpürtüldü bu hareket. Siyah Beyazlılar ve özellikle Yönetim de; futbolcuların kendi beceriksizlikleri ve dikkatsizlikleri sonucu kaybedilen iki puanı gündemden düşürmek için bir bardak suda fırtınalar kopardı. Maç; sonucundan çok Talisca’nın hareketi ile gündemde tutuldu günlerce.

Ligin sona ermesi ile kendi miâdı da dolacak olan TFF ve PFDK ise, giderayak bir hukuk ve adalet garabetine birlikte imza attılar. PFDK’nın Rize-Başakşehir maçı sonrası verdiği adaletsiz ve hakkaniyetsiz cezaların Tahkim Kurulu tarafından daha da hafifletilmesinin mürekkebi kurumadan ve mâşeri vicdanda açtığı yara kabuk bağlamadan, üstüne bu “Adalet Tiyatrosu” fazla geldi!

Sevk edilen madde gereği; en az iki, en çok beş maç ceza beklenirken, mevsim sonu indirimi olarak minimumun minimumu bir ceza, adeta özür olarak görüldü spor kamuoyu tarafından. “Hak-Hukuk-Gak-Guk” tekerlemesindeki ironiyi birkaç hafta arayla peş peşe izlemek ağır geldi yaralı gönüllere.

Bir elinde adalet terazisi, bir elinde kılıç ve gözleri bağlı Themis (Adalet Ana) nereden bilsin başına gelecekleri? Fikret Başkan boşuna mı girdi Talisca’nın tırışkadan duruşmasına? Bizzat göreve getirdiği kişiler, yüzüne baka baka nasıl aksi bir karar verebilirdi ki? O kurullar oluşurken “kurula adam sokmak” için edilen kavgaların neden yapıldığını şimdi anlıyoruz değil mi? 

Anlaşılıyor ki; her şey sezon başında kurgulandığı gibi gidecek bu kalan haftalarda. Ağır Abiler sürprize yer vermeyecek renklerin mücadelesinde. Kime hangi rol verildiyse, o rol hakkınca oynanacak. Yenmesi gerekenler yenecek, yenilmesi gerekenler yenilecek. Sus payı için kimine sponsorluk, kimine Körfezden nakit enjekte edilecek, kimine de kupa ve yıldız takdim edilecek. Böylelikle bu sezon da “salimen” bitirilecek. 

“En Güzel Masal Anlatan Adam” Sunay Akın’la bitirelim: “Beyaz adam özgürlük gibi adaleti de/bir kadın heykeliyle simgeledi/ama elinde terazi tutan zavallı kadın/gözleri bağlı olduğu için/göremedi kendisine tecavüz edenin kim olduğunu!