L'l enfer c'est les autres.

Jan Paul Sarte demiş.

Bunu derken, başka insanlar kötüdür, başka insanlar cehennemdir anlamına gelmiyor.

Peki ne diyor? 

İnsanın kendisine, başkalarının gözünden bakması cehennemdir.

İşte o zaman, başkaları cehennemdir diyor 

Sosyal medya hayatımıza girdi, belki iyi tarafları oldu.

Ama ne kadar iyi, ne kadar kötü, bunu akademisyenler bilimsel olarak tartışmalıdırlar.

Facebook.

Başkaları nerede?

Instagram. 

Başkaları napıyor?

Twitter.

Başkaları ne düşünüyor? 

Benim şahsi düşüncem ve şahsi duygularım.

Sosyal medya insanlara çok zararlı oldu.

Zarar kar karşılaştırması bilimsel olarak yapsalar, gerçekte zararın daha fazla olduğunu görürüz.

Ve.

Gördüklerim, anladıklarım, hayat tecrübem ve şahit olduklarım ve insanlar ve paylaşımlarına bakınca.

Yalan, dolan, egolar, kıskançlıklar, başkalarını röntgenleme ve oralardan kötü ne varsa seçip, kendi hayatına katma hali.

Hiç kimse kendinin dışına çıkıp, kendine bakmıyor.

Herkes, kendinin dışına çıkıp başkalarına bakıyor.

Herkes, zengin yalan hayatlara özeniyor.

Başkaları cehennemdir farkında değil. 

Vay canına.

İnsanlar başkalarına ne kadar meraklı imiş. İnsanlar başkalarının sahip olduğu her şeye, ne kadar hevesli ve sahip olmak istiyormuş.

Böyle tanıdığım insanlar var.

Sevmediği, herkesi takip ediyor.

Sevmediği, herkesin ne yaptığını bilmek istiyor.

Sordum ona.

Önce anlamadı ve anlamamazlıktan geldi.

İşine gelmedi.

Cevap için sıkıştı ve ne desin bilemedi.

Ben cevabı biliyorum oysa.

Yapmayın.

İçinizi başkalarının cehennemi ile doldurmayın.

Yılların yalan hayalleri ile yaşayan ne kadar çok insan varmış.

Yılların hevesi, başkalarını kıskanma gazı ile yaşayan ne kadar çok insan varmış.

Kendi hayat gaileniz yok mu, çok merak ediyorum.

Hayat okulu çok değerli biliyorum.

Ama, bu okulu başkalarını takip ederek, merak ederek, heves ederek bitiremezsiniz.

Başkalarının cehennemine düşerek, akşama kadar ne kadar çok yalan paylaştığınızın farkında mısınız?

Bir bakmışsınız kendinizin yalancısı olmuşsunuz.

En çok yalanı da, kendinize söylüyorsunuz.

Başkalarının peşine düşünce, yalan dolan sizi önüne katıp sürüklüyor.

Önünüze kattığınız her şeyi ardınıza bıraka bıraka çoğalırsınız.

Başkalarını takip ederek 

Kendi hayatınızın haysiyetini kaybedersiniz.

Yalanlarınızı doğrulayan duygunuz da kalmayacak.

Boş verin şu başkalarını.

Hayat.

Başkalarının yalandan cehennemini takip ederek, o cehenneme düşmeye değmiyor.

Kendiniz olun.

Kendinizle kalın.

Hepimizin başkalarının hayatından değil, kendi hayatımızdan alacaklı olalım.

Hadi.

Funda'nın aklındakiler…

.... Ülkemin neresinde, hangi şehrinde olduğunun önemi yok.

Önemli olan olayın bir ilkokulda olmasıdır.

23 Nisan Egemenlik ve Çocuk bayramında, anladığım ilkokul 1.sınıf öğrencisi küçük bir kız, gösteri yapıyor.

Pembe elbisesi ve başında tacı ile gösteri yapıyor.

Tutuklu Dilan Polat’ın o arsız, enerji şarkısını söylüyor.

Şarkının sonuna doğru, küçük iki erkek öğrenci polis kıyafeti ile geliyor ve küçük kızı kollarından tutarak götürüyor.

Ne oldu şimdi.

Ne anladık şimdi.

Çocuk bayramının anlamını bilmeyen bir okul ve öğretmen var.

İlk yazımda yazdığım gibi, başkalarının hayatını içselleştiren, onun popülerliğine bayılan eğitimciler var.

Aslında, iç dünyasında, bilinç altında, o insanların dünyasına özenmek var.

Böyle, arsız insanları takip etmeye bayılan insanlar var.

Gerçekten akıl tutulması.

Çok önemli bir bayram günün de çocukların bileceği ve ortak olacağı konu mu!

Ayrıca evdeki anne ve babası çocuğunun gösterisinde ne yapacağını bilmez mi?

Pembe elbisesini ve tacı hazırlarken, neden takacağını bilmez mi?

Bu!

Kanun dışı işler yapan, herkese tüküren, görgüsüz bir ailenin, zengin olma çakallığı, ve başkaları cehenneme düşürmesinin hikayesidir.

Neyse.

Okul hakkında ve öğretmen hakkında soruşturma açılmış.

Sonucu merak ediyorum.

Bakın, başkaları cehennemdir cümlesine bir örnek. 

Funda'nın aklındakiler…

… Barış Arduç, karısı Gupse Özay'ı yere göğe koymamış.

“10 yılı aşkındır dünyanın en hoş kadını ile evliyim" demiş.

Ne kadar güzel.

Ne kadar şahane.

Ben ünlülerin yerinde olsam, evlilik ile ilgili, çocuklarla ilgili çok fazla paylaşım yapmam. 

Anlatmam.

Bir ayrılık durumunda, her iki tarafın yeni ilişkisinin peşinde koşuyorlar.

Hem de fena halde koşuyorlar.

Hem de fena anlam çıkarıyorlar.