TELEVİZYON KANALLARININ OCAK AYI FİYASKOSU

Micheal KUYUCU 06 Şub 2022

Micheal KUYUCU
Tüm Yazıları
Televizyon dünyası harbi zor günler geçirmeye başladı.

Televizyon dünyası harbi zor günler geçirmeye başladı. Bu sene kanallar belki de tarihlerinin en saçma ve en başarısız dönemini yaşıyorlar. Bilimsel kriterlerle çok yakından takip ettiğim ve analiz ettiğim televizyon sektöründe bu yıl iyi bir sezon geçiriyor diyebileceğim kanal nerdeyse yok.

Flash TV neden kuruldu anlamadım?

İlk anlam veremediğim konu Flash TV. Geçmişin meşhur halaylarıyla nam salan kanalı Flash TV bu sezon yeniden yayına başladı. Green box teknolojisi ve HD yayınla görsel bir kalite yakaladı ama içerik konusunda inanılmaz çuvalladı. Kanalda akşamları 18:00-20:00’de yayınlanan Can Ataklı’nın bir de Hakan Aygün’ün programı dışında program yok. Sisi ile Faik Öztürk ile doksan model programlarla içeriği doldurdular. Ana akıma meydan okuyabilecek bir karasal frekans resmen heba edildi. Bir entelektüel çizgi deseniz oda yok, kanal da gecekondu mahallesi mantığında 1990’ların televizyonculuğunu yapa yapa reyting savaşına girmiş.

Flash TV vakasında beni en çok üzen kanalın iki ortağı, iki kardeşin bu kanal yüzünden birbirine girmesi. İki kardeşten biri bu kanalın açılmasını istemezken diğeri kanalı açtı. Bir de üstüne kanalın açılmasını isteyen kardeşlerden Ömer Ziya Göktuğ koronaya yakalanıp vefat etti. Kanal böyle ortada kaldı. Şimdi kanalın diğer ortağı Mehmet Emin Göktüğ kanala devam eder mi yoksa kapatır mı? O ayrı bir muamma. Ben Mehmet Emin’in yerinde olsa yaralarımı sardıktan sonra kanala kepenk vururum, ya da idarecilerine “adam gibi bir kanal” kurun diye ültimatom veririm. Flash TV böyle ölüm bir çocuk gibi doğdu gidiyor.

Fox TV “Mahkûm” ile atağa geçti

Geçtiğimiz yıllarda dizi konusunda çok iddialı işlere imza atan ve Kanal D’ye kafa tutan Fox TV’de bu sene duraklamaya girdi. Yeni dizilerinin çoğunda istediğini tutturamadı. Hala “Yasak Elma” ile götürüyor maçı. Yeni yayına giren “Mahkûm” adlı dizi Kanal D yönetiminin yaptığı stratejik hatalar sonucunda “Camdaki Kız” dizisini adeta darmadağın etti. Ocak ayında tasarruf yapacak diye Kanal D dizilerini önce bir hafta yayınlamama kararı aldı, sonra bu kararını ikinci haftaya da yaydı ve “Camdaki Kız”ı iki hafta üst üste yayınlamadı. Bunu fırsat gören Fox TV o iki boş haftayı “Mahkûm” dizisini yayınlayarak değerlendirdi şutu çekti ve gol oldu. Müşteriyi kaptı. “Camdaki Kız” bir numaradan aşağıya inmezken reytinglerde beşinci sıraya kadar düştü.

Fox TV’nin en saçma takıntısı “Maske Sen Kimsin” programı. Bu programın ilk hafta aldığı reytingin köpük reyting olduğunu ve daha sonra düşeceğini bu sayfalarda yazmıştım. Nitekim de öyle oldu. Şimdi program kalkacak ama bunu siyasi yorumlayan bir kesim var. Bu program başarısızdı ondan kalkacak. Bunun Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile alakası olamaz, olmamalı da. Genelge de belirtilen “illumunate” tehlikesine karşı medyanın dikkatli olması hususundaki öneriye ben de katılıyorum. Medya dikkat edecek, başka çaresi yok. Bu ülke Mehmetçiğin kanıyla kurtuldu öyle üç beş kanal patronuna yem edilmez, edilemez.

Balıkçıdan al haberi

Haber kanalları tamamen delirmiş durumda. Şu an yayın yapan haber kanallarının tamamı birer propaganda aracı gibi yayın yapıyor. Artık ciddi ciddi bir haber kanalından haber dinlemek istemiyorum. İki kutba ayrılan ülkede Cumhur İttifakını destekleyen kanallar ile Millet İttifakını destekleyen haber kanallarının birbirleriyle olan propaganda yarışını izlemekten gına geldi. Arada bir de CNN TÜRK’teki sözde tarafsız (!) Ahmet Hakan, TV 100’deki çevir kazı yanmasın yapan haber politikası, arada bir dokundurup kaçan Haber Global dışında kalan kanalların hepsinin çizgisi çok net. Bazıları Cumhur İttifakının yandaşlığını yapıyor, bazıları ise Millet ittifakının yandaşlığını yapıyor.

Bunu Ekrem İmamoğlu’un balıkçı olayında bir kez daha gördük. Cumhur İttifakına yakın haber kanalları İmamoğlu’na saldırırken, Millet İttifakına yakın haber kanalları da İmamoğlu’nu savundu ve bunu yaparken “mobese kayıtlarının nasıl izinsiz dağıtıldığı” konusu üzerinden gündemi değiştirmeye çalıştı.

Sonuç mu: İkisi de bana samimiyetsiz geliyor. Kusura bakmasınlar ama iki tarafın da medyası artık tamamen saçmaladı. Belli ki her iki tarafın da medyası destekledikleri düşüncenin tetikçiliğine soyunmuşlar ve propagandaya vurmuşlar işi. Böyle ne habercilik olur ne gazetecilik, ne de televizyonculuk. Sonra da gençler neden TV izlemiyor diye homurdanıyorlar, arkadaş gençler o kadar saf mı? Hangi haber kanalının hangi haberi hangi amaçla yaptığını anlamayacak kadar aptal gençler. Böyle giderse, ki gidecek, televizyon kanallarını gelecekte çok daha zor günler bekliyor.

Kadınlar için açılan ilk TV kanalı yayında

Bunlar yaşanırken geçtiğimiz günlerde bir tane de yeni tematik televizyon kanalının açıldığını gördüm. Adı Woman TV. Türkiye’nin tek kadın kanalı olarak yeniden yayına başlamış. Kadınlara yönelik bir TV kanalı açmak akıllıca bir fikir. Ciddi bir kadın izleyici potansiyeli var ama hedef kitlesinde hangi kadınlar var? Bu kanalın kadrosuna bakınca biraz tereddüt ettim. Stratejisini tam belirleyememiş, iddialı bir kadın kanalı olacağını sanmıyorum. Muhtemelen diğer pek çok köşede bucakta kalan tematik kanallar gibi köşeden kalan bir kanal olur. Bu programlarla ses getirmesi imkânsız.