SARRAF GEREK

Yusuf DİNÇ 27 Oca 2017

Yusuf DİNÇ
Tüm Yazıları
Türkiye eşsiz eserlerin ülkesidir. Mesela Ayosofya, Selimiye, Süleymaniye ve Kariye. Genellikle camilerimiz fevkalade çinileriyle, kiliseden şereflenen camilerimiz ise mozaikleri ile anılır.

Türkiye eşsiz eserlerin ülkesidir. Mesela Ayosofya, Selimiye, Süleymaniye ve Kariye. Genellikle camilerimiz fevkalade çinileriyle, kiliseden şereflenen camilerimiz ise mozaikleri ile anılır. Ancak bu eserleri ne zaman gezseniz, hatta eski Anadolu medeniyetlerinin kalıntılarını da inceleseniz bir ortak yapı malzemesi görürsünüz; mermer. Birçok renk ve desende nefis mermerlerin duvarları ve sütunları süslediği yapılar insanları büyüler. İhtişamı ve sanatı görünür kılar.

 

Mermere dünyada belki Milano’nun Duomo’sundan başka yapıda zor rastlarsınız. Duomo’yu eşsiz kılan mermerden yapısıdır. Öyle güzeldir ki alıp İstanbul’a taşımak istersiniz.

 

Bu yapılarda kullanılan mermerler ise çoğunlukla Anadolu’dan çıkarılır. Bugün de dünyanın en kaliteli rezervlerinin önemli bölümü Anadolu ve Ege Adaları’ndan çıkarılır. Doğal taş bakımından, zengin bir potansiyele sahip olan ülkemizde, bugünkü verilere göre 4 milyar m3 işletilebilir mermer, 2,8 milyar m3 işletilebilir traverten, 1 milyar m3 granit rezervi bulunmaktadır. Bu değerlere göre Türkiye dünya doğal taş rezervinin yaklaşık %40'ına sahiptir.

 

grafik-yusuf-dinc

 

Dünyada lüks tüketim ürünü olarak görülen mermer yüksek fiyatlarla alınıp satılmaktadır. Özellikle ABD ve Avrupa mermer tüketiminin başını çeker. Satın aldıkları mermerin önemli bölümü Türkiye’den ihraç edilir. Ama nasıl? Türkiye mermeri çıkarır. Sonrasında mermer Çin’e gönderilir. Çin mermerleri işleyerek bizden aldığı fiyatın çok üzerine satar. Mermer Türkiye’den ihraç edilmektedir ancak dolaylı olarak ve işlen(e) meden. 

 

Türkiye’de 5 cm kalınlığın altında mermer işleyebilecek potansiyel çok azdır. Çin’de ise mermer 1 mm kalınlıkta dahi kesilebilmektedir. Çin bizden satın aldığı mermeri işleyerek yüksek katma değer elde eder. Tokatlı Aşık Nuri şöyle diyor;

 

Kıymet mi biçilir cevher taşına 

Kâmilce bir sarraf karışmayınca.

 

Bugünün sarrafları makinelerdir. Üretim ile ilgili stratejiler sürekli konuşulmakta ve alternatifler geliştirilmekte. Fakat öncelikler belirlenememektedir. Türkiye’nin ilk önceliği kendi çıkardığı hammaddeleri işleyecek makineleri üretmek olmalıdır. Bu tecrübe elde edildikten sonra artık her tür üretimi yapacak makineyi geliştirebilecek potansiyele sahip oluruz. Strateji bu şekilde kurulmalıdır.

 

Üretim tarafında macera aramak yerine önce iç varlıklarımıza odaklanmak önemlidir. Çünkü her alanda üretim potansiyelimiz olmasına rağmen çoğu alanda ithal girdi kullanmak durumundayız. Bunun neticesi olarak üretimin faydası yerine zararı ile karşılaşabiliriz. Önce kendi cevherimiz.