​BUGÜN 2 EYLÜL

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
-Ee ne var bunda ? –Bilmediğimiz bir şey söyle! diyebilirsiniz.

-Ee ne var bunda ? –Bilmediğimiz bir şey söyle! diyebilirsiniz. 

Bugünün 2 Eylül olması üç yönden önemli; 1) Kurban Bayramının 2. Günü olduğu için, 2) Balık avı yasağı dün kalktı bugün tezgâhlarda bolca balık vardır, balık sağlıktır bolca yiyiniz! 3) Milli Futbol Takımımızın bu gece Ukrayna ile çok önemli bir maçı var 21.45’de Kharkiv’de Metallist Stadında.

Kavga-gürültü, itiş-kakış arasında oynadığımız altı maç geride kaldı. Alınabilecek potansiyel 18 puanın ancak 11 tanesini alabildik bu maçlar sonunda. Eğer (Evlad-ı Fatihân) Kosovamız grup sonuncusu olursa onlardan iki maçta aldığımız altı puan da silineceği için (sadece bizden silinmeyecek diğerlerinden de silinecek merak etmeyin) şu anda kemiksiz-fileto 5 (beş) puanımız var haberiniz olsun.

Geçen Avrupa Şampiyonasına nasıl gittiğimiz hatırlarınızdadır. Olmayacak 5 bilinmeyenli denklem bir araya geldi; İslambek Kuat (Qwat) isimli Kazak Genci Letonya’ya attığı golle bize bir şans kapısını araladı, aynı gece ve aynı saatlerde, İspanya kalecisi David De GEA, Ukrayna ataklarını başarıyla savuşturup Mario GASPAR’ın golüyle İspanya Ukrayna’yı yenince o kapı biraz daha aralandı, (şu günlerde çok tartışılan ama tartışmasız yetenekli bir futbolcu olan) Selçuk İNAN son dakikalarda gelen free-kick  atışında topu iğne deliğinden geçirdiğinde o kapı ardına kadar açılmış ve bu galibiyet bize doğrudan Paris biletini getirmişti.

Bugün bu olağanüstü reaksiyonu bir araya getirecek bileşenlerden çok uzağız maalesef. 

Fatih TERİM’in bıraktığı “enkaz”dan başarılı bir sonuç alması mümkün görülen en önemli figür (Şenol GÜNEŞ) bir şekilde olmadığı için, ideale en yakın çözüm olarak göreve gelen Yaşlı Kurt Mircea LUCESCU ile yola devam ediyoruz. Hepimizin gönlü biraz buruk Milli Takım’a karşı. Yaşananlar ve yansımaları, insanların Milli Takım=Milli Bilinç denklemini zedeledi. Prim kavgaları, atar-gider muhabbetleri, otorite zaafından meydana gelen kriminal olaylar, cezalar ve affedilme biçimleri; halkla, halkın takımı arasında bir soğukluğa yol açtı. Belki bu turnuvanın final periyodunu (bugünkü dahil dört maçı) oynama biçimimiz bu hasarlı dokunun sağaltılması için bir fırsat olacaktır.

Lucescu Hocamız 12 sene başarıdan başarıya koşturduğu Shaktar Donetsk ile Ukrayna Futbolunun yaşayan bir efsanesi durumunda halen. Şu anda Ukrayna Milli Takımı’nın bel kemiğini kendi ellerinde yetişen talebeleri oluşturuyor. Bu bizim elimizdeki tek avantaj şu an için. Bunun dışındaki tüm faktörler rakibimizin lehine. 

Avrupalı Türkler ve Avrupa’da boy gösteren Lejyonerlerimizin ağırlıkta olduğu ve Türkçe’nin ikinci dil olarak kullanıldığı takımımıza bu maçta alınacak bir beraberlik bile yetmeyecek. Aynı saatlerde İzlanda, Finlandiya ile Hırvatistan ise Kosova ile oynayacak. Ve muhtemelen favoriler (Hırvatlar ve İzlanda) puanlarını 16’ya çıkardıklarında biz berabere kalırsak 12 puan yapmış olacağız. Bu Ukrayna için de bizim için de “kâbus senaryosu” olur. Yumurtalardan biri mutlak kırılmak zorunda. İnşallah 5 Eylül Salı günü Eskişehir’deki maça biraz umutlu çıkacak bir galibiyet elde ederek döneriz Güzel ve Şanssız Ülkemize.

Bayram sevincimizin daha da artması için bir kez daha ve hep birlikte:  “Haydi Bastır TÜRKİYE”