Ahi Fonu

Yusuf DİNÇ 24 Oca 2017

Yusuf DİNÇ
Tüm Yazıları
Türkiye'de sosyal güvenlik fonları gelişmeye devam ediyor. Sosyal güvenlik, sosyal devlet ilkesinin bir unsurudur.

Türkiye’de sosyal güvenlik fonları gelişmeye devam ediyor. Sosyal güvenlik, sosyal devlet ilkesinin bir unsurudur. Örneğin liberal devlet olan ABD’de ilk defa bir sosyal güvenlik unsuru olarak Obamacare geliştirilmeye çalışıldı ancak ‘bizim paramızla fakirlere mi bakacaklar’ tezi karşısında dayanamadı. Bu sözleri söylemek bir Amerikalı için çok sıradandır. Kaba, duygusuz veya cimri olarak yaklaşılmazlar. Onlara göre fakirler çalışmayanlardır.

Ancak çalışsak da bazen ekonomik güçlükler yaşayabiliriz. Ücretli açısından buna yönelik bir işsizlik fonu yeni de olsa etkin çalışıyor. Ancak emeklilik yaşının ücretlilerin emekliliğine kadar istihdam edilemeyeceği uzunlukta olduğu göz önüne alınırsa işsizlik fonunun önümüzdeki dönemde sorun olmaya başlayacağını düşünebiliriz. Emek yoğun sektörlerde 40 yaşın üzerindekilerin istihdamı işveren açısından bugünün sosyolojisinde sevimsizdir. 65-67 gibi emeklilik yaşlarını düşününce büyük bir sorunun bizi beklediği görülür.

Otuz yaz otuz kış aynı durakta 

Bekle babam bekle can mı dayanır 

Kara yalanları beyaz kundakta 

Sakla babam sakla can mı dayanır

Abdürrahim Karakoç’un bu şiiri geldi aklıma. Emeklilik kara bir yalana dönebilir zamanla.

Ücretliler açısından durum böyle. İşveren açısından ise ilk defa bir sosyal güvenlik fonu gündeme geldi. Çünkü modern finansa göre işletmeler, bankaların temel borçlananıdır. Gene modern finansa göre bankalar olduğuna göre başka bir yapıya ihtiyaç yoktur. Sanki bin yıldır bu iş böyledir de bizim tarafımızdan da modern finansın bu argümanı o denli benimsenmiştir. Kapitalizmin ne kadar içimize yerleştiğini bu meseleden dahi anlayabilirsiniz.

Köklerimize döndüğümüzde ise karşımıza orta sandığı kavramı çıkar. Orta, köklerimiz de sıklıkla karşılaştığımız bir kavram. Yeniçerilerin de orta denilen bir yardımlaşma örgütleri vardır. Orta malı kavramı da buradan gelir.

Dönelim orta sandığına. Ahilikte mesleki dayanışma esas kabul edilir. Kurumsallaşma da ihmal edilmemiştir. Bir sosyal güvenlik kurumu olarak orta sandığı ahi teşkilatlarına bağlı ayrı bir şube olarak faaliyet göstermiştir. Orta sandığında iki hesap krediler ve yardımlar şeklinde işletilmiştir. İlginç bir detay Ramazan aylarında sandık hesabına hatim indirilip pilav sunulmasıdır. Cenaze giderlerinden, fakirlere yardıma ve işleri bozulan esnafların kaynak ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar geniş bir yelpazede orta sandığı hem sosyal hem sigorta fonu olarak kullanılmıştır.

Gelir kalemleri belirlenmiş ve denetlenen bir yapı olan orta sandığı ile ilgili önemli bir husus altı kesedir. Ahi teşkilatının hazinesi olarak ele alınan orta sandığında altı kese bulunurdu. Atlas kesede yazışmalar, yeşil kesede esnafa ait vakıf gelirleri, senet ve tapular, kırmızı kesede menkul kıymetler, örme kesede nakit, ak kesede gider senetleri ve vesikaları ile geçmiş yıllar hesapları, kara kesede ise tahsil edilememiş alacaklara ait evraklar bulunurdu.

Orta sandığında en az başvurulan kesenin kara kese olduğu bilinir. Bugün kurulacak ahi fonunun en çok başvurulan keselerinden biri ise kara kese olabilir. Çünkü ahi fonunun kuruluşundaki ihtiyaç dahi bu sinyalleri vermektedir.

Tarihten gelen bu bilgi bizim için önemlidir. Demek asıl sorun sosyal güvenlik değil iş yapış biçiminde ve ticaret ahlakındadır. Çünkü ahilik kavramı yüksek bir ticaret ahlakını temsil eder. Gene de işletmelerimizi tek çare olarak bankalara muhtaç bırakmamak adına ahilik fonu önemlidir. Fakat nakit ve borç yönetimi, yatırım kararlarının geliştirilmesi, giderlerin belirlenmesi ve izlenmesi konusunda işletmecilerimize destek olmak daha önemlidir.