Yüzündeki çocukça bir gülümseme ile cep telefonundan video izleyen eşim, gözlerini bir an bile ekrandan ayırmadan bana bunları söyledi.
“İşte, benim hastanem!”
İnsanda oturduğu yerden fırlayıp dans etme duygusu uyandıran neşeli bir müzik odaya yayılıyordu. Eşime tuhaf tuhaf baktım. Kafamdaki hastane imajıyla bu kıpır kıpır müziği bağdaştıramamıştım çünkü. Eşim “Sende izlesene!” diyerek telefonunu bana uzattığında gerçek anlaşıldı.
Videoda, bir hastanenin diyaliz merkezinde tedavi gören hastalar, doktorlar ve hemşireler dans ediyordu. Latin müziği eşliğinde önce bir hemşire dans etmeye başlıyor, sonra diyaliz tedavisi gören hastayı sobeleyerek ‘Sıra sende’ diyordu. Hasta oturduğu yerden elleriyle, başıyla, bazen de tüm gövdesini oynatarak dans ediyor, sonra bir başka hemşireye veya doktora dans sırasını veriyordu. Hemşire, doktor ve hastalar arasında bu keyifli müzik ve dans dolu anlar birbirlerini sobeleyerek diyaliz servisinin tamamına yayıldı. Hastaların yüzündeki mutluluk ve neşe görülmeye değerdi.
TÜRKİYE’DE HANGİ MÜZİK HASTALARI ÇOŞTURUR?
Videonun çekildiği yer bir Latin ülkesiydi. Müziğin ve dansın insanların ruhuna yerleştiği bir Latin ülkesi. Acaba, böyle bir şeyi bizim ülkemizdeki yapsak ne olurdu diye düşünmekten kendimi alamadım.Çünkü müziğe ve dansa yatkınlık, ülkelere, kültürlere göre değişen bir durum. Biz de hangi müziği çalıp da bu çoşkuyu yaratacaksın? Arabesk mi, türkü mü, pop mu, Türk sanat müziği mi? Türkiye'de gürültü yapıyorsun bahanesiyle ya da kendi istediği müziği çalmadı diye hemen doktora ya da hemşireye öfkelenme, hatta bu konunu şiddete dönüşme riski de bulunmuyor değil.
DANS VE MÜZİKLE GELEN İYİLEŞME ENERJİSİ…
Dansın, müziğin ruh ve beden sağlığımıza faydaları saymakla bitmez. Pek çok kas grubunu eş zamanlı ve uyumlu çalıştırdığı için dans eden kişilerin fiziksel sağlıklarının ve kilolarının yerinde olduğu bir gerçek. Yapılan araştırmalar dans eden çiftlerde demans riskininin yüzde 76 oranında azaldığını gösteriyor. Ama konu hastanede müzik ve dansla terapi olunca en başta dansın insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkilerinden bahsetmemiz gerekiyor. Dans etmek stresi azaltıyor ve olumsuz ruh halinin düzelmesine katkıda bulunuyor. Yapılan çalışmalar tekrarlanan coşkulu hareketlerin ‘mutluluk hormonu' ismiyle bildiğimiz serotoninin kandaki miktarını yükselttiğini de gösteriyor.
Böyle bir hastane! Böyle doktor ve hemşireler! Neden olmasın! Acil olmayan durumlarda ve yaşamsal olmayan sağlık problemlerinde pekala olabilir. Dansın ve müziğin iyileştirici, sakinleştirici ve motici edici etkisinden neden faydalanmayalım?