Kar görselli kartpostal nostaljisi gerçeğini kabul etmek lazım.

Mesela ben ne zaman görsem mutlu olurum. Hiçbir zaman yaşamadığımız bir kar hayalinin içinde kaybolmak gibi. Bol bol kar yağışı gördük görmesine o ayrı. Fakat kartpostallarda yer alan masal dünyası bambaşka bir duyguyu hatırlatıyor olsa gerek ki kar yağışı ile aynı şey değil bence. 

Hava birden soğudu. Kar haberi geldi ardından. Yurdun bazı bölgelerinden kar görüntülerine tanık olmaya başladık. Belki doğu bölgelerimiz için normal olan bu durum kar yağışının az olduğu yerler için heyecan yaratıyor. Son yıllarda karlı günleri az gören İstanbul için ise yağış ihtimali başka heyecanlar yaratıyor. Şimdi trafik vs diyeceğim ama bu başka bir yazının konusu olabilir. 

Kar yağışının o içi sımsıcak yapan etkisini anlamak lazım. Çocukluk anılarıyla ilgili olabilir. Lapa lapa yağan karın ardından sokakta arkadaşlarınızla her yeriniz kara bulanmış bir şekilde saatlerce oynamanın keyfi sevinçle hatırlanması için başlı başına bir sebep. Evet daha çok çocuklukla ilgili galiba. Ardından belki bu kadar ıslanıncaya dek niye eve dönmedin azarı da hatıralarımızda önemli bir yer tutuyor olabilir kimimiz için. Ertesi gün ise dünün tekrarı. Yine sokakta beremiz ve eldivenlerimizle üstümüze başımız sırılsıklam oluncaya dek geçirilen zamanlar. Bunu yaşayanlar için kar yağışı demek çocukluk hayallerine dalmak demek. Halen kar yağışının bol olduğu bölgelerimizde böyle anılar biriktiren çocuklar şanslılar. Zira kar yağışı her yere aynı keyfi yaşatacak derecede yağmıyor.

Peki ama kartpostal nostaljisi nedir? Orada hiç yaşamadığımız masalsı bir filmin karesinde kendimizi hissetmek mi? Aklıma gelen sadece bu. Bilenler vardır aranızda. Simli parıltılı kartlarda birbirinden güzel kar enstantaneleri olurdu. Karda oynayan çocuklar geyikli kızaklar masalsı minik tek katlı evler sıcacık görünürdü gözümüze. Eskiden önemli günleri kartla tebrik adeti olduğundan daha çok yeni yıl tebriklerinin yazıldığı kartlardı bunlar. Çocuklar koleksiyon amaçlı saklarlardı. Şimdi o kar hayalleri belki filmler ile besleniyor olabilir. Bir kartpostalın yarattığı etkiye değişmem ama zaman başka tabii. Üstüne üstlük artık öyle karlı güne denk gelmek de kolay değil. Meteorolojik tahminlere göre bu yıl daha soğuk geçebilir. Anadolu’nun yüksek kesimleri kar yağışını her zamanki gibi alırken yurdun batı bölgeleri için tahminler birkaç günlük yağış şeklinde. Malum kuraklık endişesiyle yağış miktarını dikkatle takip eder olduk son yıllarda. Kar yağışının miktarı da kuraklığa karşı önemli bir etken yaratıyor. O bakımdan görüntüsü ile çocukluk hatıralarımıza yer etmiş olan kar yağışı aslında barajların dolmasına da katkı sağlayan bir faktör. Öte yandan kar soğuğunu düşününce eve kapanma lüksü olmayanlar için hayatı zorladığı da bir gerçek. Özellikle yüksek kesimlerde yağan karın her yıl kimi şehir ve ilçelerle köy yollarında kapanmalara yol açtığını düşünürsek kar yağışının herkes için aynı anlamı taşımadığını kabul edelim. Bir de üstüne her yıl ısınma giderlerinin artışı gelince benim kartpostal nostaljili hayallerimizi anlattığım yazımın gidişatı birden değişiverdi. Bu şekilde planlamamıştım ama nostalji bile bir yere kadarmış. Yine de varsa o kartpostallardan alıp içinde kaybolmak mümkün. Sıcak bir çay, battaniye ve kalınca çoraplarla hayallere dalmak doğal gaz giderini unutturup bir süre mutlu edebilir belki de kim bilir. Ve her kar yağışında aklıma gelen karlar yağar yağar yağar ağlarım şarkısı ise bir tezat aslında. Ağlanacak değil gülümseyerek hatırlanacak zamanlardı o karlı çocukluk günleri. Öyle değil mi?