Peki, İtalya kısa sürede böylesine bir yangının içinde kendini nasıl buldu?

İtalya, koronavirüsle mücadele konusunda Avrupa’da en kötü durumda olan ülke.

İlk koronavirüs vakası şubat başında teşhis edilen İtalya’da aradan geçen 1,5 ayda hasta sayısı 27 bin 980’e, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 2 bin 158’e ulaştı.

Peki, İtalya kısa sürede böylesine bir yangının içinde kendini nasıl buldu?

İtalya Sağlık Bakanlığı gereken tedbirleri almakta hem gecikti, hem de İtalyanlar koronavirüsü tehditini çok hafife aldılar. Okullar tatil edilince, parklar, kafeler çocuklarıyla gelen ailelerle dolup taştı. Sonuç malum. Vaka sayıları katlanarak bir haftada onbinlere ulaştı. Dünyada en yaşlı ikinci nüfusa sahip İtalya’da özellikle kuzey bölgesindeki hastanelerin kapasiteleri doldu, koronavirüs nedeniyle solunum destek cihazına ihtiyaç duyan hasta sayısı arttı.

“Türkiye, ya İtalya gibi olursa” diye endişe duyanlar var. Eğer, her birimiz toplumsal sorumluluğumuzu bilerek davranırsak, koronavirüsü ülkemizde kontrol altına alabiliriz. Evde kalmalıyız öncelikle. Türkiye’nin koronavirüs politikasını ve mücadelesini çok iyi yöneten Bilim Kurulu’nun ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın tavsiyelerine uyarak ellerimizi sık sık yıkamalı, başkalarıyla aramızda 1.5 metre korunma mesafesi bırakmaya özen göstermeli, eğer yurt dışından geldiysek 14 gün evimizden dışarı çıkmamalıyız.

Türkiye, Sağlık Bakanlığı’nın aldığı yerinde ve zamanın önlemler nedeniyle koronavirüsle Avrupa ülkelerinden en az 1.5 ay sonra tanıştı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun önerisiyle diğer bakanlıklar da aldıkları tedbir kararlarını bir bir açıklıyorlar. Uzmanlar, bu nedenle Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesinden başarıyla çıkacağını düşünüyor. Ancak bir yandan da koronavirüsle ilgili en kötü senaryolara da hazırlanmamız gerekiyor. Kriz yönetimi stratejileri özellikle sağlık alanında çok önemli. Gerçekleşme ihtimali çok düşük, hatta imkansız gibi görülen senaryolar üzerine çalışmak, hem hazırlıklı ve panik yaşamadan organize olmamızı sağlar, hem de güven duygusunu arttırır. Aynı zamanda yaşanabilecek küçük krizlerin daha kolay atlatılmasını sağlar. Acaba en kötü senaryoya ne kadar hazırız? Özel hastaneler, özel sağlık sigortası şirketleri, özel ambulanslar, ilaç ve tıbbi cihaz sektörü küresel koronavirüs tehdidiyle ilgili ülkemizde gerçekleşme ihtimali olan olası kriz senaryoları ve bunlara yönelik bir eylem planı hazırladı mı? Sağlık Bakanlığı’nın özel sağlık sektörüyle nasıl iş birliği yapacağı ve koordine olacağı belirlendi mi? İşte, Türkiye’de koronavirüs kriz yönetimiyle ilgili yanıtını merak ettiğim 9 soru:

TÜRKİYE’DEKİ YOĞUN BAKIM YATAKLARI YETERLİ Mİ?

1. Türkiye’deki yoğun bakım yatakları, solunum destek cihazları İtalya’daki gibi bir tablo yaşamamız durumunda ihtiyacı ne kadar karşılayabilir? Hiçbir sağlık sisteminin böylesine büyük ve ülke geneline yayılan bir krizin altından kalkamayacağı bir gerçek. Ancak, gelin ülkemizdeki duruma bir göz atalım.

Sağlık Bakanlığı’nın 2018 İstatistik Yıllığı verilerine göre Türkiye’de 38 bin 98 yoğun bakım yatağı bulunuyor. Yoğun bakım yataklarının 16 bin 86’sı Sağlık Bakanlığı, 6 bin 39’u ise üniversite hastanelerinde hizmet veriyor. Özel hastanelerdeki yoğun bakım yatağı sayısı ise 15 bin 973.

Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki yoğun bakım yatakları dikkate alındığında İstanbul, 10 bin kişiye düşen 1.4 yatak oranıyla en düşük orana sahip. Bu oran Ege’de 1.8, Doğu Karadeniz’de 2.5, Güneydoğu Anadolu’da ve Akdeniz’de 2.1. Buna karşın özel ve üniversite hastanelerindeki yoğun bakım yatakları dikkate alınarak yapılan değerlendirmede ise 10 bin kişiye düşen yoğun bakım yatakları Akdeniz’de 5,6, Güneydoğu Anadolu 5.1, İstanbul’da 4.8, Kuzeydoğu Anadolu’da 3.3.

YOĞUN BAKIM TEDAVİSİ GÖRECEK HASTA SEÇİMİ

2. İtalya Anestezi ve Yoğun Bakım Birliği SIAARTI, hasta kabulünde olağan dışı durumlarda uygulanacak bazı kriterler getirdi. SIAARTI, sadece maksimum fayda görecek hastaların yoğun bakım servislerine yatırılması önerisinde bulundu. Peki, Türkiye’de koronavirüsün hızla yayıldığı bir tabloda, hastaların hangileri yoğun bakımda yatırılacak, öncelikli hasta seçimi neye göre yapılacak?

3. Koronavirüs tanısı alan hasta sayısının katlanarak artması nedeniyle Lombardiya bölgesinde devlet hastanelerindeki yoğun bakım yatakları ihtiyacı karşılamayınca, özel hastaneler yoğun bakım ünitelerini koronavirüslü hastalara açtı. Olası bir ihtiyaç durumunda SGK anlaşmalı yoğun bakım yatakları başta olmak üzere özel hastanelerdeki yoğun bakım yataklarından yararlanılabilecek mi? Bu konuda özel hastanelerin sahipleri veya yöneticileriyle bir kriz yönetimi toplantısı yapıldı mı?

4. İtalya’da doktorlar başta olmak üzere, sağlık personeli perişan uykusuz ve yorgun.

Kuzey bölgesindeki doktor ve hemşirelerin yüzde 10’u koronavirüsü buluşması nedeniyle karantinaya alındı. Yaklaşık 154 bin hekim ile 190 bin hemşirenin bulunduğu Türkiye’de sağlık çalışanlarını koronavirüsten korumak amacıyla ne tür önlemler alınacak? Koronavirüs bulaşan doktor ya da hemşire açığının teşhis ve tedavi hizmetlerini aksatmaması için ne tür çözümler sunulacak?

Örneğin, Lombardiya bölgesinde Covid-19 testi pozitif çıkan hastalara sağlık hizmeti sunabilmek için emekli doktorlar göreve çağrıldı ve hemşirelik öğrencilerinin mezuniyetini hızlandırmak için girişimlerde bulunuldu. Türkiye’de de benzer olası kriz senaryoları üzerine çalışılmasında fayda var.

KORONAVİRÜS VE ÖZEL HASTANELER

5. Özel hastaneler Türkiye'de yayılma eğilimi gösterebilecek koronavirüs vakalarıyla ilgili nasıl bir çalışma, acil durum eylem planı yaptılar?

6. Özel sağlık sigortası olan ya da parasını cebinden ödeyebilecek koronavirüs tanısı alan hastaların tedavileri özel hastanelerde yapılabilecek mi? Yoksa bu hastalar mutlaka devletin gösterdiği referans sağlık kuruluşlarına mı yönlendirilecek?

7. Özel hastaneler ihtiyaç halinde yeni koronavirürüs testlerini temin etme konusunda bir ön çalışma yaptılar mı?

8. Özel hastanelerde sağlık personelinin, sağlık yöneticilerinin, hastaların ve hasta yakınlarının koronavirüs enfeksiyonundan korunması için ne gibi önlemler alınıyor?

9. Pek çok ülkenin dünyadaki Covid-19 salgını nedeniyle sınırlarını kapatması yüzünden ileride yurt dışından getirilen ilaç, sarf malzeme, tıbbi cihaz ve yedek parça konusunda küresel bir sıkıntı yaşanabilir mi? Bu konuda ilaç ve tıbbi cihaz sektörünün bir kriz planı var mı?