CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla kurulduğu belirtilen Balkan Masası'nın başkanlığını CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak'ın yürüteceği bildirildi.
Bosna-Hersek özelinde olmak üzere, Balkanlar dünya diplomasisinin antrenman sahasıdır. Küresel güçler istikbâl vadeden diplomatlarını buraya gönderip daha hızlı tecrübe kazanmasını sağlarlar. Balkanlar'da her hareket, atılan her adım kısa süre içinde küresel bir tepkimeye sebep olur. 1. Dünya Savaşı bunun en büyük örneğidir ve 2. Dünya Savaşı da, birincisi tam bitmediği için çıkmıştır.
Küresel güçler, dünya için plânladıkları projeleri Balkanlar'da test ederler. Ortadoğu'da yapılmak istenen parçalanma, yirmi yıl önce Balkanlar'da ve eski Yugoslavya'da denenmiştir. Rusya'nın Sırbistan'a, ABD’nin de Kosova'ya doğrudan hâmilik yapma şablonu, şimdi Suriye içinde tatbik edilmektedir.
Ayrıca Balkanlar’daki Osmanlı eserlerini restorasyon bahânesiyle yıkıp yerine yeni câmiler yapılmasını finanse eden Suud yönetimini ve Vahabî zihniyetini de göz önünde tutmak gerekir.
Türkiye ve Balkanlar
Balkanların târihimizde özel bir yeri olduğuna ve Osmanlı'yı "Osmanlı" yapan unsurların başında Balkanlar'da fütuhat ve teşkilatlanma olduğuna inananlardanım. Fetret Devri'nde Anadolu parçalanırken Osmanlı Balkanlar'daki birliğini korumuş ve yeniden toparlanma Balkanlar’dan gücü almıştır. Durum şimdi de pek farklı değildir. Türkiye'nin doğu ve güney sınırı güvenliği, batı sınırı ve ötesindeki Balkanlar ile yakından ilgilidir. Ancak Balkanlar'daki Türk-İslâm varlığının güvenliği de Türkiye'ye bağlıdır. Balkanlı bir teyzenin "Siz dik durun, yoksa Sırp bizi yaşatmaz" demesini bunu özetlemektedir.
Balkanlar Türkiye’de yerleşik göçmenlerin en çok geldiği bölgedir. Bu sefer Arap coğrafyasından gelen yeni bir göçmen nüfus ile tanışan ülkemizde, Balkan göçmenliği iyi çalışılması gereken bir sosyo-politik unsurdur. Bu sebepten olacak ki, CHP geçen günlerde Balkan Masası kurduğunu duyurdu.
CHP’nin Balkanlar ilgisi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla kurulduğu belirtilen Balkan Masası’nın başkanlığını CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın yürüteceği bildirildi. Çok sayıda Balkan derneğinin katıldığı toplantıda Faik Öztrak’ın “ebedî hemşehri Mustafa Kemal Atatürk” vurgusu dikkat çekti.
Ancak daha dikkat çekici ifâde ise, Öztrak’ın “milletimizin 1/3'den fazlası Rumeli ve Balkanlar’dan göç etmiştir” vurgusu oldu. CHP’nin yerel seçimlerdeki başarısının bu husus üzerinden güçlendirilmesi, siyâsî açıdan iyi düşünülmüş bir manevra olarak gözükmektedir.
Ancak CHP’ni uzun yıllar yok saydığı bir coğrafyaya böyle ciddî bir ilgi göstermesinin altında bölgeye belediyeler üzerinden yapılan yardımların arttırılmasının ötesinde, siyâsî rant olduğu görülmektedir. Faik Öztrak bunu şu sözlerle ortaya koymaktadır:
“Balkanlardan göç edenleri oluşturduğu sivil toplum kuruluşları (STK) da göç ettikleri bölgelerdeki STK'larla güçlü ve etkili iş birliklerine sâhiptirler. Bu nedenle, Balkanlar’da olanlar Türkiye’yi yakından etkilemektedir. (…) Âile toplukları, soydaş, komşu ve STK ilişkilerinin hem balkanlarda hem de ülkemizde önemli kültürel, sosyal, siyasi yansımaları olmaktadır. Balkanların bir bölgesinde bir grubun tercihleri, ülkemizde de o grubun mensuplarına âit STK’ları ve o bölgeden göç etmiş topluluğun tercihlerini de etkilemektedir.”
Bir siyâsî partinin siyâsî rant amaçlaması doğaldır, ama yine Faik Öztrak’ın şu ifâdeleri bu masanın siyâsî rantın ötesinde bir hedefinin olduğunu göstermektedir:
“Anadolu ve Trakya topraklarını ilk ve son anavatan olarak gören, hemşerileri olarak büyük sevgi ve saygı duydukları Mustafa Kemal Atatürk ve onun kurduğu cumhuriyetin değerlerine bağlı olan balkanların Türk ve Müslüman halkı bâzı siyâsî partiler tarafından yeniden formatlanmak istenmektedir. Bu çerçevede CHP’nin Millet İttifakıyla birlikte yerel yönetim seçimlerinde kazandığı başarının karartılmaya çalışıldığı gözlenmektedir. Özellikle CHP’nin kazandığı yerel yönetimlerin Balkanlara götürülen hizmetleri aksatacağına dâir kara bir propaganda yapılmaktadır.”
Balkanlar’da Millet İttifâkı(!)
Yukarıdaki ifâdeler içinde yer alan “Millet İttifâkı” vurgusu, bu ittifâkın gayrıresmî destekçisi HDP’yi akla getirmektedir. HDP, Balkanlar’a uzanması plânlanan ittifâkın neresindedir? Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti, Romanya, Sırbistan, Slovenya, Yunanistan’da açılması plânlanan temsilcilikler, alternatif bir diplomasi mi yürütecektir? Bu ülkelerde faaliyetleri devam eden ve seküler söylemde “kanaat önderleri” olarak ifâde edilen tarikat liderleriyle ne gibi iş birliği yapılacaktır? Balkanlar’da faaliyetleri devam eden FETÖ ile mücâdele, bu Balkan Masası’nın ilgi alanına girmekte midir?
Yakın geçmişteki bir olayı da hatırlamakta yarar vardır. Srebrenica yıldönümünde şehre gelen bâzı CHP’lilerin Saraybosna’ya dönerken otobüste sıradan bir geziymiş gibi göbek atması, bölgedeki yerel halkın hâfızalarında hâlâ tâzedir. Bu olumsuz imaj ile CHP’nin Balkanlar’da yapacağı faaliyetlerin göz boyamaktan öte gitmekte zorlanacağını düşünüyorum.