​TUTUKLANANLARIN SERVETİ 150 MİLYAR DOLAR

Alican DEĞER 07 Kas 2017

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
Niye şaşırıyoruz ki.

Niye şaşırıyoruz ki. Mutlakıyetlerde böyledir zaten. Kral hepsini alır. Osmanlı’da o vakıflar niye kuruldu zannediyorsunuz. Ortaçağ’da derebeyleri ile krallar niye durmadan savaştı?

Suudi Arabistan’da ana öncelik, gelecekteki kralın önünü açmak. Ama bir de tali çıkar var: Tutuklananların mal varlıklarına el koymak. Şimdiye kadar tutuklananların mal varlıklarının toplamı 150 milyar doları aşıyormuş. İnanılmaz bir servet birikimi. Paralar gitti mi ne güç kalır, ne de tehlike. Anlaşılan bir taş ile iki kuş vuruluyor.

Suudi prensler zaten bu tehlikeyi çok daha önceden hissettikleri için batının dev şirketlerine ortak olmuşlar. Bir tür servet transferi ile kendilerini biraz olsun güvence altına almışlar. Moda devlerinden, internet uygulamalarına kadar her şeye yatırım yapmışlar. Batı bankalarında duran paralar da cabasıdır diye düşünüyorum. Hal böyle olunca da Suudi Arabistan Krallığı’nın bu şirketlerdeki hisselere el koyması biraz zor olacak anlaşılan. 

Dün yapılan onca açıklama içinde en komiğime giden Suudi Arabistan Başsavcısı’nın ki oldu. Açıklamaya göre: Gözaltına alınanların herhangi bir Suudi Arabistan vatandaşından farkı yoktu. Ne güzel. Peki bu kişiler nerede gözetim altında tutuluyor dersiniz? Son derece lüks Ritz otelinde. Buna göre Suudi Arabistan’da göz altına alınan herkes 7 yıldızlı otellerde misafir ediliyor olmalı.

PRENS “ILIK” DEĞİL, BİLDİĞİN “SERİN”

“Suudi Arabistan’da neler oluyor?” sorusunun cevabının, İslam’ın “Ilımlı” yorumlanması başlığında ele alınamayacağının en büyük işareti Prens El Velid Bin Talal.

Çünkü şimdi göz altında olan prensin fotoğraflarına bakmak bile “Ilımlılık” tartışmasının söz konusu olmadığını gösteriyor. Bodrum’da süper lüks tatilleriyle tanıdığımız prens, şortla geziyor, bisiklete biniyor, eşinin başı açık. Yani Suudi Arabistan’daki yerleşik uygulamanın tam tersine. Hatta ‘Ilımlı’yı geçtik bayağı, bayağı serin.

Prens’in mal varlığı 17 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Dünyanın en zengin yüz kişisinden biri. BBC’nin derlemesine göre Suudi Arabistan'ın ilk Kralı İbni Suud’un torunu.

Ortak olduğu şirketleri ise hepimiz tanıyoruz: Twitter, Euro Disney, Twentieth Century Fox, Citibank, vs, vs.

Bir habere göre Prens El Velid sarayında kendisini eğlendirmesi için cüceler tutuyor. Sırf eğlence olsun diye bazen cüce hizmetçilerini sağa sola fırlatıyor.

Prens ilk kralın torunu. Ancak tahta geçme şansı hiç yok. Malum aile kalabalık. 

Biyografisine göre Amerika’da okuyan prens daha sonra ülkesine dönmüş. Babasından 30 bin dolar alarak iş hayatına atılmış. Ancak bir yıl içinde batmış. Yine babasına gittiğinde bu kez 300 bin dolar almış. Onu da 3 yılda bitirmiş. Son gidişinde ise para değil öğüt almış: “Kendi işini kur.” Prensin geçmişte yaptığı açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla siyasi duruşu, Arap coğrafyasındaki baskıcı rejimlerin karşısında. İşte önemli nokta da burası diye düşünüyorum. 

ABD’NİN MANYAĞI DA, AĞIR MANYAK OLUYOR

Amerika’da yaşanan tek kelime ile korkunç. Las Vegas’dan sonra şimdi de bir kilise tarandı. İki olay da benzerlik gösteriyor. Kafası aşırı derecede bozuk biri, içinde yaşadığı topluma olan tüm öfkesini hiçbir suçu-günahı bulunmayanları öldürerek kusuyor. Bu gibi eylemlerin altında yatan sosyo-psikolojik nedenler ayrıca araştırılır. Ama diyeceğim o ki, gerçekten Amerika’dan manyak çıktı mı, ağır manyak çıkıyor.