TÜRKİYE EKONOMİSİNDE DARALMA

Serpin ALPARSLAN 13 Ara 2016

Serpin ALPARSLAN
Tüm Yazıları
Katma değerli ürünler üretmeden dışa bağımlılığımızı azaltmamız mümkün değil ama Türk milletinin duyarlılığını üretime dayalı bir tüketim ile bu kampanyanın sürdürülebilirliğini yapmalıyız.

Son günlerde yaşadıklarımız hiç kolay şeyler değil. Bugün kızımla konuşurken bana şöyle dedi.

“Ben artık hiçbir şeyden korkmuyorum. Terör, darbe, göç, savaşlar, ekonomik krizler, devalüasyon… Her şeyi gördüm ve yaşadım. Ve hala yaşıyorum. Daha ne görebilirim ki!..”

Şimdi bu coğrafyadan uzak ülkelerde bu yaşadıklarımızı ya kitaplarda okuyacaklar veya haber kaynaklarından görecekler tabii bakarlarsa hasbelkader görecek, kiminin ilgisini çekecek!.. Kimi bakmayacak!..

Tam 87 yıl evvel  1929’da Başbakan İsmet Paşa, "Başlıca hedefimiz milli paramızı kıymetlendirerek altına bağlamaktır" dedi.

Artık durmak yok! Milli paramızı ya altına veya Türk Lirası olarak korumamız gerekiyor.

Üretimi güçlendirerek artırmalıyız. Katma değerli ürünler üretmeden dışa bağımlılığımızı azaltmamız mümkün değil ama Türk milletinin duyarlılığını üretime dayalı bir tüketim ile bu kampanyanın sürdürülebilirliğini yapmalıyız.

Bugün aldığım Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte % 3,1 büyümesine karşın, Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde %1,8 daraldı. Beklenti ise 0,5 seviyesinde daralacağı yönündeydi. Üretim yöntemiyle büyüme rakamı tahmini, 2016 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla 655 milyar 400 milyon TL oldu. 

Büyüme oranın oluşturan sektörler incelendiğinde, tarım sektörünün geçen yılın aynı çeyreğine göre, zincirlenmiş hacim endeksinin %7,7 azaldığını görüyoruz. Bu azalmayı % 1,4 ile sanayi ve inşaat sektörü, % 8,4 ile hizmetler sektörü takip ediyor.

2009 küresel krizin ardından Türkiye ekonomisinin ilk defa bu seviyede daraldığı görülüyor ki; bunun en büyük sorumlusu FETÖ yani 15 Temmuz darbe girişimi en büyük sebeplerinden diyebilirim.