​SERTAB ERENER'LE DÜET 'MAHALLE ZABITALARININ' GAZINI ALIR MI?

Ekin GÜN 08 Şub 2017

Ekin GÜN
Tüm Yazıları
Sertab Erener sevdiğim bir sanatçıdır, şarkılarını epeyce dinlemişliğim vardır.

Sertab Erener sevdiğim bir sanatçıdır, şarkılarını epeyce dinlemişliğim vardır.

Geçtiğimiz gün internet sitelerinde bir haber gördüm ve merak ettim tıkladım.

Sertab Erener 15.45 Kadıköy – Beşiktaş vapurunda yolcularla birlikte o meşhur ve güzel şarkılarından biri olan “yanarım” parçasını seslendiriyordu.

Yolcular da biraz Sertab Erener’i vapurda görmenin şaşkınlığıyla beraber eşlik ediyordu ünlü sanatçıya.

Daha sonra haberin detaylarına bakmak için diğer siteleri dolaştığımda ulusalcı sitelerde Sertab Erener’in sadece “yanarım” şarkısını seslendirmediğini bir de vapurdakilerle birlikte İzmir Marşı’nı seslendirdiğini gördüm.

Haliyle “yaşa Mustafa Kemal Paşa” diye 15.45 vapuru gümbür gümbür inliyordu.

Sertab Erener’in vapurdaki bu mini konseri ‘hayır’ kampanyasına dönüşmüştü, hep bir ağızdan “Mustafa Kemal Paşa” diye bağırılıyordu vapurda.

Daha sonrasına bakamadım ama bu referandumun ‘hayırcılar’ için de çok kıymetli olduğunu düşündüm.

Hiç değilse sonuç belli olsa da ‘hayır’ verecekler için bir tatmin kampanyası olduğu kesin.

Öyle ki Sertab Erener’le birlikte vapurda İzmir Marşı söyleyecek anı bile yaşadılar!

Nasılsa ‘evet’ çıkacağı için hiç değilse önümüzdeki iki ay boyunca Sertab Erener’le ve diğer ‘hayırcı’ sanatçılarla birlikte eğlenmeleri onların da hakkı.

Hatta bence bu tarz faaliyetler sadece vapurda değil, metrobüslerde de, metrolarda da sürüp gitmeli.

Belki ‘evet’ diyecek birileri Sertab Erener’in İzmir Marşı’nı görünce ‘hayır’ demeye kanaat getirirde onlar da mutlu olur, ne de olsa umut dünyası.

Hem belki toplumun böylece o nasıl bir şey olduğunu anlayamadığım “gazını” da almış olurlar.

Bu “toplumun gazını alma” meselesini 7 Haziran’dan beri bir türlü anlayamadım da ondan söylüyorum canım, siz de hiç anlamıyorsunuz.

“Erdoğan düşmanı bazı mahalle zabıtaları” 7 Haziran’dan sonra AK Parti’nin CHP ile koalisyonunu “toplumun gazını alma” diyerek yutturmaya çalışmışlardı da pek başarılı olamamışlardı.

Şimdi de bu “mahalle zabıtaları” referandumda ne ‘evet’ diyorlar, ne ‘hayır’ diyorlar.

Muhtemelen ‘hayır’ çıkarsa “biz demiştik” diyecekler, ‘evet’ çıkarsa da referandumun ilk sabahı en büyük “Erdoğancı” kesilecekler.

Bence son derece profesyonel ve geleceğe yatırım amaçlı çalışıyorlar ama biz anlamıyoruz.

Ne de olsa kendileri gibi düşünmeyenleri “makul olmayan” ve “pespaye” diye tanımladıkları için kendilerinin “üstün zekâsına” (pardon, “büyük düşünürler/entelektüeller” mi demeliydim yoksa?) erişmiş değiliz.

Zaten bir furya çıkardılar şimdiler de halkı nasıl “aptal” yerine koyduklarının farkında değiller, aslında bilinçaltlarındaki o statükocu tortular yeryüzüne çıkıyor da biz yine de farkında değiller diyelim.

Diyorlar ki: ‘Evet’ diyeceğim ama düşünürsem ‘hayır’ derim”

Özetle demek istedikleri şu herhalde: “Referandumdan ‘evet’ çıkarsa halk düşünmeden ‘evet’ dedi”

Toplumun yarısından fazlasını  “düşünmez, bir şey bilmez” noktaya getirmedikleri kalmıştı o da oldu.

Bu mantığın klasik CHP zihniyetinden farkı yok tabi diyeceğim de CHP ile de zaten koalisyon fikrinden tutun da şu zamana kadar pek güzel uyuşuyorlar, onlar için sorun değil yani.

Nasıl uyuşuyorlar diyecek olursanız, ‘evetçilik’ oynayıp ‘hayırcılığa’ göz kırpmanın konforunu ben de olsam hiçbir şeye değişmem ama biz açık açık ‘evet’ diyeceğimizi söylediğimiz için bir yerlerde yanlışlık yapıyoruz herhalde.

Şimdi bir de millete ve güya çaktırmadan AK Parti’ye akıl veriyorlar, yeni trendleri şu: “İşte efendim siz ‘hayır’ cephesinde CHP, HDP, PKK, FETÖ, DHKP-C var deyip ‘hayır’ demek onlarla aynı safa düşmektir derseniz bu yanlış bir söylem olur.”

Aynen böyle diyorlar…

E peki kardeşim hangi cepheye düşmekmiş bu ‘hayır’ oyu? 

Onu bir zahmet açıklayın diyeceğim de delikanlıca ne ‘hayır’ ne ‘evet’ dediniz, bunu nasıl açıklayacaksınız, siz de haklısınız.

Sonuç olarak ‘hayır’ oyu verince onlarla aynı sonucu paylaşacaksın, önemli olan sonuç değil mi, hangi sebepten ötürü ‘hayır’ verdiğinden banane desem beni “mahalleden” falan kovacaklarından korkuyorum, onun için susmayı tercih ediyorum.

Bir türlü ağızlarındaki baklayı çıkartamadılar, bir türlü oturup mertçe ne diyeceklerini söylemediler, tapu müdürlüğüne soyunup “mahalleye” giriş çıkışları kontrol etmekten “dava” dedikleri hareketin bir kitlesel hareket olduğunu da unuttular.

Onu da geçtim Devlet Bahçeli’nin onda biri kadar dürüst olsalar o bile yeter.

Ne dedi dün grup toplantısında Devlet Bahçeli: “Doğu Perinçek ve ‘hayır’ tayfası ile Recep Tayyip Erdoğan arasında bir seçim yapmak gerekirse Sayın Erdoğan’ı tercih ederiz”

Bahçeli de bu “mahalleden” değil ama çıkıp mertçe böyle söyleyebiliyor, sen bu “mahalledensin” de bunu çıkıp mertçe söylemeyip bir de karnından konuşarak sinsice başka şeylerin peşinden koşuyorsan sen kimlerle aynı saftasın diye sorarlar adama.

Ha “ben ‘hayır’ cephesinde olan CHP, HDP, PKK, FETÖ, DHKP’C’yle aynı saftayım” derseniz hiç değilse dürüstlüğünüzden ötürü alkışlarım da bunu diyecek yürekte yok sizde.

O zaman “mahalleden” olmayan CHP ile koalisyon yapma derdiniz bir kenarda dursun en iyisi sizi kırmayayım ve Sertab Erener’in cephesinde mutluluklar dileyeyim.

15.45 Kadıköy – Beşiktaş vapurunda İzmir Marşı’nı söylersiniz belki.

O da kesmediyse “Çav Bella” için İstiklal Caddesi sizi bekliyor olacaktır, “toplumun gazı” bugüne kadar hiç olmadı da sizin “gazınızı” alır belki.