Aytemiz Alanyaspor maçı sonrası yazımda ‘Karar ver hocam’ başlığı altında "Fenerbahçe’de ‘kocaman’ bir kararsızlık var! Ve o kararsızlık her geçen gün tarafları için karamsarlığa da dönüşmekte. Aykut Kocaman’ın kalede kimi oynatacağına bir türlü karar verememesi ve bir Volkan, bir Kameni derken, her iki kalecinin de öz güveni yıpratması doğrusu bu ya akıl alır gibi değil. Kocaman’ın bir an evvel kaleyi Volkan ya da Kameni’den birine teslim etmesi ve o tercihini çok önemli hatalar yapılmadıkça sürdürmesi gerekiyor." diye yazmıştım.

Elbette ki Aykut Kocaman'a akıl vermek değildi niyetim.

Haddime de değil zaten.

Ben bunları yazarken Alanya galibiyetine rağmen Kocaman'ın Beşiktaş maçında kaleyi Volkan'a vereceği yazıldı, konuşuldu hafta boyunca.

İşte tam da bu suni gündemin oluşacağını öngörerek yazmıştım o gün.

Kazanılan bir maç sonrası üstelik Volkan formsuz iken kadroyu bozmazdı bana göre Kocaman.

Öyle de oldu ve derbide kaleyi Kameni’ye verdi. 

Yeri gelmişken sonuçtan bağımsız Aykut Kocaman’ın bu 10 yıllık değere de bürünen tercihinin maç sonrası gündemin birinci maddesine oturacağını da söyleyeyim.

Maça gelirsek…

Son dönem gerek sahada, gerekse taraftarlar cephesinde sürekli gergin geçen Fenerbahçe, Beşiktaş maçlarını göz önüne alarak bu maçın öncesini sayfalarımızda ‘Fair Play kazansın’ diyerek gördük.

Okurumuz taraftarlara ve sahada mücadele edecek futbolculara sağduyu çağrısında bulunduk bir nevi ama yine biz söylediğimizle kaldık maalesef.

Tribünde de, saha içinde de fair-play’den eser yoktu Kadıköy’de.

Kavgalar, küfürler, kırmızı kartlar ve dahi Şenol Güneş’in oyundan atılması çıktı ön plana.

Hal böyle olunca da benim futboldan yana yazacak bir şeyim de kalmadı.

Şu kadarıyla bitireyim.

Fenerbahçe kaybetmesi halinde daha 6. haftadan çok şey kaybedeceği bir maçtan kazanarak çıktı ve bu kazancın tarifi çok büyük kendileri adına.

Beşiktaş ise derbinin zaten var olan gerginliğinde daha da gerilerek istediği futbolu oynayamadı ve önemli bir kayıp yaşadı. 

Maçın hakemi Ali Palabıyık, atanması sonrası çokça tartışıldı taraflarca ancak dün ‘maçın sonucuna etki etti mi?’ derseniz; her zaman olduğu gibi yine etki etti diyenler çıkacaktır ki; haklıdırlar da.

Palabıyık’ın ilk penaltı kararı ile Quaresma, Neto ve İsmail’e gösterdiği kırmızı kartlar bana göre doğruydu ancak Atiba’ya çaldığı penaltı ve kırmızı kartı ise kocaman bir eyyamdı.