​HAYIRCILAR, NE BU ŞİDDET BU CELAL!

İlnur ÇEVİK 12 Nis 2017

İlnur ÇEVİK
Tüm Yazıları
Baktılar ki pazar günü yapılacak referandumda Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi ihtimali güçleniyor bazıları işi zorbalığa ve tehditlere dökmeye başladılar.

Baktılar ki pazar günü yapılacak referandumda Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi ihtimali güçleniyor bazıları işi zorbalığa ve tehditlere dökmeye başladılar.

Bir CHP milletvekili çıkıyor “evet” çıksa bile onları İzmir’de denize dökeceğiz diye bir fetvada bulunuyor.

DHKP-C terör örgütüne ait militanlar ise İstanbul’da kahveleri basıp silah göstererek “evet” oyu kullanacakları tehdit ediyorlar. Polis bunları yakalayıp gözaltına alıyor…

Deniz Baykal gibi tecrübeli bir siyaset adamı ise partisinin genel havasına kapılıp 16 Nisanda “hayır” çıkarsa 23 Nisan’ı görülmemiş bir coşkuyla kutlayacaklarını söyleyip "Meclisi ilk kez açmış gibi sevineceğiz. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilk kez o gün ilan etmiş gibi sevineceğiz. Anadolu'yu istiladan o gün kurtarmış gibi sevineceğiz. Devletimize kavuşmuş gibi, cumhuriyetimize kavuşmuş gibi, milletimizin egemenliğini korumuş gibi sevineceğiz” diyor… Baykal ortalığı yatıştırması gerekirken o da yangına körükle gidiyor…

Yani 16 Nisan’da evet çıktığı zaman Meclisi yitirecek miyiz? Cumhuriyet elden mi gidecek? Anadolu istila altında da bizim haberimiz mi yok? Hâlbuki “evet” demek Meclisin ve Cumhuriyetin güçlenmesi ve Anadolu’nun yabancı işgali tehlikesinin de gerçek manada ortadan kalkması demek… Sayın Baykal 16 Nisan’da “hayır” çıkarsa o zaman başımıza gelecekleri çok iyi bilmesi lazım, neden bilmezlikten geliyor?

Bu arada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu baktı ki “evet” galip geliyor o da çamura yatmaya başladı… 15 Temmuz da yaşananları “kontrollü darbe” gibi laflarla sulandırmaya kalktı ama bir de bakıyoruz ki o gece sahiden de bir tür “kontrol” varmış o da darbecilerin Kılıçdaroğlu için tanklarını İstanbul’daki Atatürk Havaalanı girişinden kaldırıp VIP girişinden çıkmasına izin vermeleri… Kılıçdaroğlu daha sonra bir CHP’li belediye başkanının evine gidip darbeyi uzaktan izlemesi… Yani “darbe olsa tankların üzerine ilk ben çıkarım” lafları palavra… Yani “hayır” kampanyası yaparken dili yüzünden kendisini ele verdi…

Bu kafalar yanlış çalışıyor. 17 Nisan günü ne olursa olsun hepimiz aynı gemideyiz. Batarsa hep beraber batarız, iyi bir şeyler olursa hepimiz bundan faydalanırız… Kimse bunu unutmasın! Suriyelilerin gidecek Türkiye’si vardı bizim o da yok…