​EVET!

Ekin GÜN 14 Nis 2017

Ekin GÜN
Tüm Yazıları
Her şeyi denediler.

Her şeyi denediler.

Her türlü yalanı söylediler.

16 Nisan’da millet sandığa gidecek ve son kararını verecek.

Millet ne derse o olacak, beğenmediğimiz bir sonuç çıkarsa da kabul edeceğiz, tahammül edeceğiz.

Çünkü demokrasi budur!

İşte CHP’nin başını çektiği, Batı’nın CEO’luğunu üstlendiği “hayır” cephesinin anlamadığı buydu.

Çünkü milletten korkuyorlar, hem de feci bir şekilde korkuyorlar.

Millet 15 Temmuz’dan sonra hatta öncesinde bile öyle bir uyanış gerçekleştirdi ki ne yaparlarsa yapsınlar bu sosyolojiyi okuyamıyorlar ve milletin gerisinde kalıyorlar.

Milleti ne kadar küçük görürlerse görsünler millet bunlara paye vermiyor, sandığa gidip oyunu kullanıyor ve kendi kararını hür bir şekilde veriyor.

16 Nisan’da da böyle olacak.

Dediğim gibi hazmedemedikleri, kabul edemedikleri de bu!

16 Nisan’daki referandumdan EVET çıkması durumunda beslenmiş oldukları bürokratik oligarşi sona erecek ve vesayetlerinden edinmiş oldukları iktidar alanları tarihe karışacak.

Bunun farkındalar ve zaten bunun için yaygara koparıyorlar.

Bilmem gördünüz mü The Economist’in Erdoğan’ı kapak yaptığı son sayısını?

Sadece bu da değil.

Erdoğan’ı 20 milyon takipçili Twitter hesaplarının kapaklarına yerleştirdiler.

Ve küstahça “Türkiye diktatörlüğe sürükleniyor” cümlesini kullandılar.

Milletin kendi kendini yönetmesine, kendisini temsil edecek kişileri seçmesine, kuvvetler ayrılığının teoriden pratiğe geçmesine bakış açıları bu şekilde.

Çünkü kendi istedikleri hiçbir kişi artık seçilemeyecek, millet ne derse o olacak.

İşte bunun için kuduruyorlar ama nafile daha çok kuduracaklar.

15 Temmuz’dan sonra topu birden üzerimize geliyor, özellikle referandum sürecinde gördük ki üzerimize daha çok yükleniyorlar.

Üzerimize gelmekten vazgeçerler mi derseniz şayet vazgeçeceklerini sanmıyorum.

Ama öyle ya da böyle bu Türkiye’yi, milletin egemen olduğu Türkiye’yi, milletin istediği kişilerin bu ülkeyi yönetmesini kabul edecekler.

İşin açıkçası Türkiye’nin artık Ankara’dan yönetilmesini hazmedecekler.

15 Temmuz’da dumura uğradılar, 15 Temmuz’un ertesi günü diyebileceğimiz 16 Nisan’da da dumura uğrayacaklar.

Artık o eşik çoktan geçildi.

Uyuyan bir halk deyim yerindeyse uyandı.

Ve bu ülkenin bağımsızlığı için millet kararlı bir şekilde yürüyüşüne devam ediyor.

Şu 3 ayda gördük ki en ipe sapa gelmez yalanları bile yüzümüze baka baka söylediler.

Hem de utanmadan!

Korktukları bugüne kadar hep vesayet makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamının milletin makamı haline gelmesiydi.

İşte 16 Nisan’da EVET çıkarsa bu makam artık milletin makamı olacak.

Aslında 2014 yılında milletin makamı haline gelen bu makamın resmiyeti anayasal güvence altına alınacak.

Baktığımızda sıradan bir referandum olmaktan çıktı artık 16 Nisan.

Bu bir beka mücadelesi.

Bu Türkiye’nin belki de eline geçirmiş olduğu ilk ve son fırsat.

Bu şansı değerlendirirsek Türkiye’nin hedeflerine ulaşması ve bundan böyle milletin sözünün geçmesi artık kurumsallaşmış olacak.

Bu bir şahıs meselesi değil.

Bu bir Türkiye’nin sistem meselesi.

Bürokratik oligarşinin ve vesayet odaklarının tarihe gömülme meselesi.

Çok saptırdılar… “Siz tüm ‘hayır’ diyenlere terörist diyorsunuz” dediler.

Oysa böyle diyen yoktu ama rasyonel bir gerçeği paylaşmayı da kendilerine yediremediler.

Müzmin Erdoğan nefretleri buna engel oldu.

Çünkü PKK’sı, DHPK-C’si, DEAŞ’ı, FETÖ’sü ve diğer tüm terör örgütleri “hayır” diyordu.

Erdoğan nefretlerinden dolayı onlarla aynı kefeye düştüler.

Tüm “hayır” diyenler terörist pek tabi değildi ama tüm terör örgütlerinin “hayır” dediğini söylemekten de kaçınacak değiliz.

Beyler! Bayanlar!

Unutmayalım…

Şunun şurasında tarihi referanduma günler kalmışken sandığa giderken bu “hayır” cephesi görünümlü “yalan cephesinin” hiçbir çirkinliğini aklınızdan çıkarmayın.

Sizi sömürge yapmak, Batı’ya bağımlı hale getirmek isteyen bu “şer cephesinin” yaptıklarını düşünerek oyunuzu kullanın.

15 Temmuz’da bir millet zilleti elinin tersiyle itti, bağımsızlığı seçti.

İşte 16 Nisan’da 15 Temmuz’un ertesi günü…

Seçim sizin.

Bağımsızlığa susamış bir milletin seçimini duyuyorum aslında.

EVET, o sesiniz çok yüksek geliyor.

Şimdiden kutlu olsun!

***

Etyen Mahçupyan sonunda ağzındaki baklayı çıkarmış ve “hayır” diyeceğini açıklamış.

Bunu diyebilmek için üç ay boyunca kıvrana kıvrana yazılar yazdı.

Çıkıp da mertçe, delikanlıca baştan söyleseydi kabulümüz olurdu.

Şimdi de kabulümüz!

Hiç değilse “evet” deyip gizliden gizliye “hayır’cılığa” oynayan fırıldak mahalle zabıtaları gibi olmaktan son dakikada kurtuldu.

Kendisini 1,5 sene önce ilk eleştirenlerden biri olarak beni küfür yağmuruna tutan Mahçupyan amigolarını da Allah’a havale ediyorum.

Ama bir sorum var…

Sahi sizin kararınız nedir gece gündüz Mahçupyan’ın avukatlığına soyunan mahalle zabıtaları?

Evet mi, Hayır mı?

Referanduma 2 gün kaldı daha hala ağzınızdan duyamadık.

Delikanlı olmaktan korkmayın bu kadar…

Hadi kararınızı açıklayın da göreyim sizi.