​DIŞ POLİTİKADA ZOR DENGELER

Hasan KÖNİ 21 Ağu 2017

Hasan KÖNİ
Tüm Yazıları
Uluslararası sistemde karar verme sistematiğini inceleyen kitabımı doçentlik tezi olarak yazdığım dönemde en temel öğenin akıllı davranmak olduğunu görmüştüm.

Uluslararası sistemde karar verme sistematiğini inceleyen kitabımı doçentlik tezi olarak yazdığım dönemde en temel öğenin akıllı davranmak olduğunu görmüştüm.

Neydi akıllı davranmak? Herhangi bir davranışta kendini en karlı çıkaracak davranışı seçmek. Yapacağınız, kar ve zararı karşılık köşelere yazarak bir işten en az zararla nasıl çıkılacağını hesaplamak. Tabii bazı kısıtlayıcı nedenler sonucu insanlar en akıllı davranışı veya seçimi yapamıyorlar.

Şimdi dış politika tercihlerimize gelelim. Türkiye, İran ve Rusya ile birlikte Suriye’de savaşılmayan bölgeler yarattı. YPG yerine Rakka operasyonlarına katkı sağlamak üzere El Bab’a operasyon yaparak belli bir bölgeyi denetimi altına aldı. Türkiye’nin bütün rahatsızlığına ve ısrarlarına karşın, Amerika, YPG’ye silah vermekten ve onları bazı Arap grupları ile birlikte Rakka’ya karşı kullanmaktan vazgeçmiyor. Amerika, son zamanlarda Parlamentosu tarafından kabul edilen yeni ambargo programlarıyla Rusya ve İran’ı sıkıştırıyor. Amerika, Irak’ta Şiilere silah sağlıyor ve son zamana kadar Suriye’deki muhalif Sünni güçlere silah vermeye devam ediyordu. Özellikle, Trump son yaptığı Suudi Arabistan gezisinde İran’ı terörün başını çeken ülkelerden biri olarak gösterdi. Terörün finansmanının artık durması gerektiğini söyleyince Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve Mısır, Katar’ı gösterdiler ve ona karşı ambargo uygulamaya başladılar ve tavrını değiştirmesini istediler. Bölgenin Sünni ülkeleri, İran’a karşı ve İsrail’e kendilerini yakın hissederken, Sünni teröre örgütlerine finansman desteği verdiği iddia edilen Katar’ın İran’la ilişkileri var ve ülkede İsrail büyükelçiliği bulunuyor.

Türkiye, Suudi Arabistan’ın dostu ancak Suud grubuna karşı Katar’ı destekliyor. Türkiye aynı zamanda Haşdi Şabi, Hizbullah ve Şii Milisler gibi grupların Irak ve Suriye’de başat rol oynamalarına karşı. İran, Suriye devlet güçlerine yardım ediyor ve Esad’ın iktidarda kalmasına çalışıyor. Türkiye, Esad’ın iktidarda kalmasını istemiyor ve kendi oluşturduğu muhalif gruplarla birlikte Suriye olaylarının içinde yer alıyor. Türkiye’nin Katar’la çok yakın ilişkileri var ve Katar içinde oluşturulan üsse Türk askeri gönderilmiş bulunuyor. Şii militanlar, Irak güçleri ve Peşmergeler   Amerika’nın hava desteği ile birlikte Musul ele geçirip, Deyr Ez Zor’a yönelmiş bulunuyorlar. Batı kaynaklarına göre Deyr Ez Zor’da bulunan  bin kadar DEAŞ militanının çok büyük bir direniş göstereceği belirtiyor. Karşılarında binlerce kişilik Irak ordusu, Peşmergeler, Şii Milisler ve Batı koalisyonu. Ne biçim bin kişi bunlar? Uzaydan gelen silahlar cephanelerle 2014’ten beri ateş ediyorlar, savaşıyorlar, yiyor ve içiyorlar.

Öte yandan, Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi Eylül sonlarına doğru referandum yaparak bağımsızlık kazanmak istiyorlar. Barzani Türkiye’nin dostu. Türkiye ve İran Kuzey Irak’ta referandum yapılmasına karşılar. Amerika’da karşı olduğunu söylüyor. Ancak, Amerika’nın Kuzey Irak’ta beş tane irili ufaklı üssü var. PKK yerleşimleri dışında bu bölgeye kimsenin dokunması mümkün değil. Kuzey Suriye’de YPG ve PKK otonomi yapılanmasına doğru bir gidiş içindeler. Bu bölgede de Amerikan üsleri var. Amerika ve İsrail Suriye’de Şii güçlerin başat bir duruma gelmesini istemiyorlar. Amerika, belli bir süre sonra Esad’ın gitmesini istiyor.

Rakka’dan sonra YPG güçlerinin İdlib’e yönelerek Kuzey Suriye’de hattını bütünleştirmesini önlemek için Türkiyei El Bab’tan sonra İdlib’e operasyon yapmak istiyor.

İran Genel Kurmay Başkanı Türkiye’yi ziyaret ederek, herhalde YPG ve PKK, PJAK konularında iş birliği ve ortak istihbarat için Türkiye ile anlaşıldığını söylüyor. Rusya Kurmay Başkanı da Türkiye’nin yapacağı operasyonlardan önce Türkiye’ye gelerek çeşitli görüşmeler yaptı. Bu sırada, Amerika’nın itirazlarına karşın, Türkiye Rusya’dan s-400 füzelerini almak üzere.

Bu gelişmeler sırasında Amerikan Savunma Bakanı Rex Tillerson üçüncü defa stratejik müttefiki olan Türkiye’ye gelerek Türkiye’ye herhalde PKK ve PYD  konusunda teminat verecek ve Türkiye’nin İran ve Rusya ile neler pişirdiğini anlamaya çalışacak ve Türk yetkilileri ikna edecek. Tillerson, Suriye’deki durumu anlatmak üzere  Mart 2017’de ve Dünya Petrol Kongresine katılmak için Temmuz ayında gene Türkiye’ye gelmişti

Acaba akıllı bir politika izlemek için tercihimiz ne olacak? Rusya, İran, Çin ve Suriye ile Ortadoğu’da bir Kürt yapılanmasını durdurmak için ortak çaba mı gösterelim. Yoksa son zamanlarda bizi çok seven Almanya ve Avrupa Birliği ve Amerika ile Ortadoğu’da ne olacağını bekleyip Batı ittifakımızdan sapmayalım mı? Akıllı davranış hangisi olacak?