Önce olayı kısaca özetleyelim. Atiker Konyaspor yönetimi Gençlerbirliği yenilgisi sonrası alelacele sanki başka bir konu yokmuş gibi hangi anlayış ve emirle olduğu bilinmeyen bir şekilde “En kısa zamanda tedbirler alınacak” başlıklı bir açıklama yaptı. Bunu Konyalı gazeteci arkadaşlarımız doğal olarak Atiker Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman’a sordular. O da spor dünyamıza ders olacak sözler etti. Hemen hepsini doğru ve yerinde buluyorum ve bu büyük sözleri ayakta alkışlıyorum.

Yönetim kurulunun açıklamalarına şaşırdığını ve alelacele sabahın erken saatlerinde resmi duyuru için ne gibi bir ihtiyaç olduğunu bilemediğini söyleyen Aykut Kocaman “Aynı tür bir davranış Galatasaray maçından sonra da olmuştu” hatırlatmasında bulunarak “Bu iki…” demeye getirdi.

Ancak bizim takdir ettiğimiz yanı bu değil. “Bizim görevimiz sorun oluşturmak değil. Var olan sorunları çözmeye çalışmak” diyerek doğru teşhiste bulunan Aykut Kocaman hocamız yönetim, teknik adam ve futbolcuların problemleri aralarında konuşarak çözmesi gerektiğine işaret ederek olayın doğrusunun bu olduğunu söyledi. Olayın usul olarak yanlış olmasına dikkat çeken Kocaman, “İçeriği konuşmak istersek o zaman biz de eleştirdiğimiz duruma düşeriz. Bundan kaçınmak lazım” diyerek daha da büyüdü.

Çalıştığı takımların menfaatlerini her zaman kendisinden önde tuttuğunu ifade eden Aykut Kocaman yöneticilerden saygı beklediğine vurgu yaptı.

Bu sözler elbette söylenmeliydi. Yönetim dün bu yazıyı hazırlarken ilk alelacele yaptığı açıklamayı kapatacak bir Aykut Kocaman’a destek mesajını siteye koymuştu bile…

Olayı buraya kadar getirenler elbette bir daha yapmayacaklardır diyebilirsiniz. Ancak 11 ay kadar önceki Galatasaray maçından sonra da benzer durumların yaşandığı o zaman da tepkisini ortaya koyduğunu söyleyen Aykut Kocaman’ın bu kafa yapısı ve doğru düşünceleriyle Fenerbahçe’nin başında olması gerektiğini düşünüyorum. Hatta bırakın Fenerbahçe’yi bu büyük hocayı milli takımın başında niye görmeyelim?

Advocaat Fener’i fabrika ayarlarına döndürecek!

Her doğru her yerde söylenmez ama Fenerbahçe’nin Hollandalı teknik patronu Dick Advocaat fütursuzca söylemekte… Bombaları bir bir patlatmakta… Söylediklerinin tamamı manşete çekilecek önem ve özellikte…

En çok şaşırdığım olay Krasnador maçı sonrası “Yıldız futbolcu olsa Fenerbahçe ve Krasnador’da olmazdı” demezdi. Hem “Fenerbahçe büyük takım onun için Türkiye’ye geldim” diyeceksin hem de Fenerbahçe forması giyen futbolcuların hiç birinin yıldız olmadığını söyleyeceksin. Bu çelişkiye şaşırmadım desem sizi yanıltmış olurum.

Yazılarımı takip edenler farkındadırlar herhalde diye düşünüyorum. Advocaat’ın mukavele yenilememekle gitme yanlısı olduğunu ve Fenerbahçe’yi bırakmasının sürpriz sayılmayacağını iddia etmiştim. Fenerbahçe ya Advocaat ile fabrika ayarlarına dönecek yeni sezon için yeniden yapılanacak ya da yerine toparlayıp düzenleyecek biri getirilecek.

Fenerbahçe’yi çok zorlu dönemler bekliyor. Başkan Aziz Yıldırım, FETÖ davasında ilk defa Cumhurbaşkanı’ndan övgüyle söz etti ve “Sayın” dedi. O da anladı artık bazı çevreler gibi sayın Cumhurbaşkanı’na halkın yüksek teveccühünü…

Advocaat giderken tek gidecek gibi görünmüyor. Başkan Aziz Yıldırım’ı da yanında götürecek gibi bir hal ve gidiş var. Ali Koç’a verilen destek ve onu başkan görmek için ortaya atılan ateş her gün daha da büyürse hiç şaşırmam…

Simoviç’den Muslera’ya kaleci seçimlerinde büyük  başarı

Galatasaray’ın eleştirecek yönü olabilir. Transfer politikasından yönetime kadar pek çok konuda herkesin olumlu ya da olumsuz bir fikri vardır ama kaleci konusunda kesin bir başarı olduğu da bir gerçek.

Muslera pazartesi gecesi Beşiktaş’a karşı takımının kalesine geçerse Simoviç’in rekorunu eline alacak en fazla kalede duran isim unvanına kavuşacak.

Bizim dikkatimizi çeken olay bu değil. Galatasaray’a kaleci seçimlerinde yön veren, yol gösteren her kim ise onu alkışlamak gerek. Simoviç’den Muslera’ya kadar arada Freidel, Mondragon gibi süperler de olmak üzere bu başarılı file bekçilerini kim seçiyorsa onu yürekten kutlamak gerek. Bu işi biliyor kesinlikle…

Galatasaray’ın her bölgesinde sorun olsa da kalesi her zaman güvende bu az bir olay değil.

Tebrik ediyoruz Cimbom’a bu büyük kalecileri kazandıran isimleri…

 Ekici’ye yapılan hiç de profesyonelce değil!

Trabzonspor yönetiminin dikkatini çekmek isterim. Takımın durumu Ersun Yanal hocamızın bilgi ve denetiminde iyiye doğru gidiyor. Ancak takımın en büyük yıldızlarından biri olarak gösterilen Mehmet Ekici’ye yapılanları hiç de profesyonelce bir davranış olarak görmüyoruz.

Bir futbolcuyu kadro dışı bırakabilirsiniz ama sosyal haklarını göz ardı edemezsiniz. Diyelim ki onlara da kısıtlama getirdiniz bunu açık yüreklilikle futbolcunuza söylemek durumundasınız.

Mehmet Ekici anlaşılan benzinciye arabasını çekiyor ve depoyu dolduruyor. Hadi bana eyvallah deyip gidecekken “Sizin benzin krediniz kesilmiş” uyarısı ile şok oluyor.

Bu davranış Trabzonspor’a hiç yakışmadı…

Sayın Başkan Uslu’nun bu amatörlüğe dur demesini bekliyorum.