BULDUMCUK OLAN YÖNETİCİLER UEFA KUPASI'NI KIRMIŞTI!

Süleyman KORKMAZ
Tüm Yazıları
Galatasaray Kopenhag'da her günü olay bir mücadele sonrasında UEFA Kupası'nı kazanıp bununla yurda dönünce başarının teknik mimarı Fatih Terim "İmparator" Başkan Faruk Süren de "Efsane başkan" olup çıkmışlardı.

Galatasaray Kopenhag'da her günü olay bir mücadele sonrasında UEFA Kupası'nı kazanıp bununla yurda dönünce başarının teknik mimarı Fatih Terim "İmparator" Başkan Faruk Süren de "Efsane başkan" olup çıkmışlardı. Galatasaraylı futbolcular kaleci Taffarel'den santrafor Hakan Şükür'e kadar her biri kahraman olmuşlardı.

2000'de kazanılan ve büyük sevince gösterilere sebep olan dev UEFA Kupası'nın iki kolu bir süre sonra kırıldı.  UEFA Kupası'nın kırılması ilk bir şey değildi. Başka takımlar da kazandıkları kupayı zaman zaman kırmışlardı ama bu defa kıran bizimkiler olunca olay oldu. 

Hem de ne olay... 

Galatasaray kupayı kazandıktan henüz 1 ay geçmişti. UEFA Kupasını aldığı yıl Şampiyonlar Ligini de Real Madrid kazanmıştı. Bu iki takımın forma ve bütün malzemelerinin sponsoru Adidas'dı. Münih'de düzenlenen fuarda standında hem Şampiyonlar Ligi Kupası'nı hem de UEFA Kupası'nı sergilemek için Real Madrid ile Galatasaray'ı kupalarıyla organizsona katılmalarını istedi. 

Bir iddiaya göre; 

Galatasaray Münih'e Türk Hava Yolları ile gitti. Gümüş kupayı da yanlarına almışlardı. Kupanın uzunluğu bir metreye yakındı fakat Türk yetkililer hiçbir sorun çıkarmadı. Turnuvanın dönüşünde işgüzar Almanlar kupanın yolcu bölümüne alınmasını sakıncalı buldular. Galatasaraylı yöneticiler ısrarlarına rağmen Almanlara diş geçiremedi. Bunun üzerine uçaklarda kullanılan beyaz yolcu yastıklarından birkaç tane aldılar. Karton bir kutu bulup kupayı içine yerleştirdiler çevresine de yastık koydular. Kutuyu kapattıktan sonra üzerine Türkçe ve İngilizce olarak "Dikkat kırılır" çıkarması yapıştırıldı. 

Uçak yere inince kargo bölümündeki UEFA Kupası iki parçaya bölünmüş bulundu. Kapalıçarşı'da gümüşçü ustalarından ağzını sıkı tutan biri bulundu ve tamiri yapıldı. 

Başkan Faruk Süren'e bu olayı sormuştum. 

Kupanın kırılmasını yöneticilerin şov istediklerine bağlayıp diğer iddialara zerre kadar bile değinmedi.  Efsane Başkan Süren "Biz biraz buldumcuk olduk. UEFA Kupası'nı kazanınca herkes onunla bir şeyler yapmak istedi. Herkes bir tarafından tutunca da kırılıverdi" diyerek açık yüreklilik gösterdi. 

Keşke yeni kupalar alınsa da yine kırsak! 

Ne Gökhan Gönül'e kızın 

ne de İsmail Köybaşı'na! (2 FOTOĞRAFLI)

15 yıl önce vücuduna kartal dövmesi yaptırmış olmasına rağmen 9 yıl Fenerbahçe'de üst düzeyde mücadele edip milli takımın vazgeçilmezi olan Gökhan Gönül artık Beşiktaş'ta forma giyecek. İmza töreninde dört dörtlük laflar etti. Boşuna Gökhan Gönül olmadığını herkese gösterdi. "Kötü orta yaptığımı görebilirsiniz ama takımım için canla başla mücadele etmediğim tek dakikam olmayacaktır" diyen Gökhan Gönül'e Fenerbahçeli yöneticiler ve taraftarların kızmaya hakları yok. Eğer Fenerbahçe onu kadroda tutmak isteseydi en azından asgari müşterekte birleşilir anlaşmaya varılırdı. Bu yapılmadı.  Aynı şekilde Beşiktaş da İsmail Köybaşı ile istese anlaşırdı. Gökhan için söylediklerimiz onun için de geçerli. İsmail Köybaşı Fenerbahçe'ye gittiği için ne hain ne de satıcı. İki milli futbolcu da kendi gelecekleri için seçimlerini yaptılar. 

Hayırlı olsun.

Chahechoue, Fernandao 

ve bilinmesi gerekenler!

Anadolu'nun her hangi bir takımında harika işler yapan ve süper golleri ve hareketleri izlenen futbolcuların üç büyükler Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'a transfer olduklarında neden başarısız oldukları hep konuşulur yazılır, çizilir...  Bursaspor'u neredeyse tek başına sırtlayan Brezilyalı Fernandao'nun Fenerbahçe'de aynı verimi gösteremeyişi sebebiyle Sivasspor'un her şeyi Faslı Aatif Chachechou (Atıf Şeşu)'nun neler yapabileceği üzerine yorumlar yapılıyor. 

İşin aslı şudur:

Bu futbolcular yer aldıkları takımlarda neredeyse her maçta 90 dakika görev alıyorlar. Bu süre içinde en iyi  hareketleri varsa golleri ekranlara geliyor ve özetler içinde yerini alıyor. Sporseverler bu süre içinde değerlendiriyor ve not veriyor. Oysa İstanbul'daki takımlarda yer aldıklarında hem o kadar süre oynama şansı bulamıyorlar hem de iyi kötü her hareketleri kayda alınıyor. 

Ligimizde yer alan yabancı futbolcuları üç büyüklerde seyrederken bunu göz ardı etmemekte yarar var.  Bırakamayız, gidemezsiniz!

Beşiktaşlı Sosa ülkemizi güvenli bulmadığı gerekçesiyle siyah-beyazlı yöneticilere "Bırakın gideyim" demiş... Galatasaraylı Bruma da başka bir takıma transfer olma arzusunu dile getirirken yöneticilerin kendilerini bırakmalarını istemiş.

Yağma yok, gelirken naz, anlaşma için şartlar, kılı kırk yararcasına yapılan sözleşmeler.

Bütün bunlar unutulmuş gibi şimdi şimdi "Bırakın gideyim" teraneleri...Bırakamayız gidemezsiniz... Kulüplerinizin sizin için belirlediği bonservis bedelini getirin önce... 

Naci Yalınkılıç'ı kaybettik

Köşemizin müdavimleri hatırlarlar Beşiktaş-Dinamo Kiev maçı öncesi Özden Kemertaş'a "Özden bu kar tutar mı?" diye soran ve İstanbul'un  üzerinden 3 ayda kalkmayan kar sebebiyle her fırsatta Özden abiye takılan Naci Yalınkılıç ağabeyimizi kaybettik. Cenaze namazı ve definine İstanbul dışında olduğum için katılamamıştık. Allah gani gani rahmet eylesin. Günahlarını bağışlasın merhameti ile muamele eylesin inşallah.