Lafa orta yerinden başlayalım. Adalet istiyoruz. Hem de hemen. Uzatmadan. Neden böyle söylüyorum. Yazının sonundaki alıntıda nedeni yazacağım.
Biz 80'lerde kendi kendine yeten ülkenin siyah beyaz TV ekranında hayatı keşfetmiş kapısı kilitlenmeyen evlerinde sıkı komşuluk ilişkileriyle büyümüş nesil...
Dünya Sağlık Örgütü maymun çiçeği virüsü salgını nedeniyle küresel acil durum ilan etti. Virüs vakaları önce Afrika'da baş gösterdi. Kısa süre önce ise Avrupa'da. Peki şimdi küresel acil durum ilanının ardından vaka artışı olursa ne tür önlemler alınacak?
Evde beslenirse sorun yok. Ama sokakta tehlike teşkil ediyor. Bir kere evcil değil. Aşılı değil. İyi huylu mu değil mi bilmiyorsunuz üstelik vız vız sesi ve taşıdığı mikropla bulaşıcı hastalığa sebep oluyor. Sokakta sivrisinek barındırmak ne kadar doğru soruyorum size.
Bu hafta tam da kadınların soyadlarını bırakın da hayatlarına bakın konulu bir yazı yazmayı düşünürken gündem ışık hızıyla değişti. Hep böyle oluyor aslında. Alışık olmamız gerek. Fakat bünye yine de olumsuz haberleri kaldırmıyor işte....
Şehir hayatının insanı en çok yoran tarafı nedir diye sorsanız trafik ile kalabalık başı çeker derim. Ama eve gelip şöyle dinlenecekken kafayı dinleyememenin verdiği huzursuzluk da az değildir hani !
Tarif şu. Simidi bir tavaya eşit dilimler halinde kesip koyuyorsunuz. Simitlerin arasına önceden kestiğiniz kaşar peynirlerini yerleştiriyorsunuz. Tavanın tam ortasına yumurta kırıyorsunuz. Tavanın ağzını kapatıp yumurta pişinceye dek ısıtıyorsunuz. Bir şeyi unuttum. Son dokunuş olarak eğer hala satın alabilecek güçteyseniz pastırma parçalarını serpiştiriyorsunuz. Pastırma parçası yazdım çünkü tarifte pastırma dilimi değil parçalanmış pastırma parçaları vardı. Deneyecek olanlara şimdiden afiyet olsun.