UZUN YAŞAMIN SIRRI

Şafak ORTAÇ 10 Eki 2023

Şafak ORTAÇ
Tüm Yazıları
İnsan ömrünü uzatmak için günümüzde pek çok tedavi yöntemi var.

150 yıl kadar yaşamak isteyenler el kaldırsın. Bu mümkün mü derseniz Amerikalı bir kardiyoloğa göre tıptaki son gelişmeler ışığında önümüzdeki yıllarda bu hiç de imkansız değil. 

İnsan ömrünü uzatmak için günümüzde pek çok tedavi yöntemi var. Bunlardan biri de kök hücre tedavisi. Uzmanların yaşamın 150 yıla kadar uzayabileceği tahmini de buradan ileri geliyor. Kök hücre tedavilerinde artık pek çok hastalık önlenebiliyor. Plasentadan alınan hücreler yoluyla tedavi edilen hastalıkların sadece ömrü uzatmak değil yaşam kalitesini artırmak gibi bir amacı var. Yani uzun yaşayıp koltuğunda oturup gün geçirmek değil aynı zamanda günlük aktiviteleri yapabilir olmak önemli olan. Ve tıp dünyası bu konuda iddialı. 

Yine de sormak isterim. O kadar yaşamayı kim ister diye. Bugün ülkemiz açısından bakınca ekonomik olarak zorlanan özellikle emekli kesim uzun yıllar hayatta kalıp gittikçe azalan alım gücüyle ne kadar daha hayata tutulabilir soruyorum size. Tabii şartlar hep böyle kalacak değil. Fakat ne zaman maaşıyla rahat edebilecek emekliler. Hükümetin bugün yarın diye tarih açıklamaktan kaçındığı bugünlerde değil uzun yaşamın sırrı, kök hücre tedavisinde son gelişmeler filan emekli kesime ölümsüzlüğün sırrını verseniz umurunda olmaz kanımca. Bekleyelim görelim diyeceğim ama ekonomik olarak yaşamak bu kadar zorlaşınca bekleyecek gücü kalmayan kesime bir can simidi atmak da şart hani. Uzun yaşamak şöyle dursun bozulan sağlığını tedavi ettirmek amacıyla hastanelere akın eden insanların yaşadığı zorlukların hangi birinden bahsederek başlasam bilemiyorum. Piyasada ilaç bulmakta bile zorlanan vatandaşın kök hücre tedavisiyle ilgilenecek hali mi var siz düşünün. O ancak hali vakti yerinde vatandaşın kendini ‘rektifiye’ çabasından başka şey ifade etmez hali hazırda. 

Şimdi ömrü 150 yıla kadar uzatmak mümkün haberiyle sevinir mi yoksa biz almayalım o kadar da kalmayalım mı dersiniz bilmem. Ama son nefese dek mücadeleye devam diyerek hayatı sürdürmek, tıp dünyasını yaşanan her türlü zorluğa rağmen ayakta kalabilen ‘tür’ olmak konusunda şaşırtmaktan başka ne gelir elden değil mi?  

Can Yücel ne diyordu şiirinde “Ne kadar yaşarsan yaşa sevdiğin kadardır ömrün ...” Sevdiğimiz kadar yaşıyorsak o zaman sevmeye devam edelim deyip emekli büyüklerimden bir anne terliği yediğimi varsayarak aranızdan ayrılıyorum.