TERÖRLE YAŞAMAYA ALIŞABİLMEK!

Fehmi KETENCİ 10 Eyl 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Hain, bölücü örgütlerin ilk terör saldırısı olarak tarihimiz sayfaları arasına giren 1984 yılı 15 Ağustos Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde eylemlerini başlatmasıdır. O günden beri bazen sık, bazen de aralıklı olarak oluşan terör olaylarında binlerce şehit verdik..

Hain, bölücü örgütlerin ilk terör saldırısı olarak tarihimiz sayfaları arasına giren 1984 yılı 15 Ağustos Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde eylemlerini başlatmasıdır. O günden beri bazen sık, bazen de aralıklı olarak oluşan terör olaylarında binlerce şehit verdik.. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da yuvalanan teröristlerin hain saldırıları, zaman zaman azalsa, hatta; 2000’li yılların başında neredeyse yok denecek kadar azalmış olsa da, son yıllarda sayısal olarak neredeyse günlük terör haberleri günlüğümüzün merkezine oturdu. Haziran 2015, Haziran 2016 sonrasında yaşanan ve kesin veriler olarak kayda geçen terör olaylarının bir çoğunun, bombalı intihar saldırısı veya bombalı tuzaklardan kaynaklandığı acı gerçeğini görebiliriz. Son zamanlarda PKK ile birlikte IŞİD belası da ülkede terör olaylarında ve özellikle bombalı intihar saldırılarında kendini göstermeye başladı. Son bir yıl içinde yaşanan bazı büyük bombalı intihar saldırılarının arkasında IŞİD var. Temmuz 2016’da terör olayları biraz hızını kesmiş gibi görünse de, özellikle 1984’ün yıldönümü olan 15 Ağustos’tan itibaren toplum üzerinde dayanılmaz korku ve travmalara neden olacak sayılara ulaştı.

Toplumumuz, 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe kalkışmasındaki travmadan kurtulamamışken özellikle 15 Ağustos sonrasında art arda yaşadığı terör olaylarıyla tam bir korku ve güvenlik endişesi sarmalının içine düştü. 15 Ağustos’da hainler; 1984’deki ilk saldırının yıldönümde Diyarbakır’ı kana buladı. Diyarbakır’ın Çınar ilçesi yakınlarındaki Trafik Denetleme binasına, yaklaşık on ton bomba yüklü kamyonla saldırarak,5’i Polis, 2’si sivil 7 kişiyi şehit etti

FETÖ 15 Temmuz darbe kalkışması ile Türkiyeyi ele geçiremedi ama, işbirlikçileri PKK ve IŞİD, 17-18 Ağustos 2016’da; Van, Elazığ ve Bitlis’te bombalı saldırılar düzenledi. Van’da Polis Merkezi önünde bombalı araç patlattılar. Biri sivil biri polis iki kişi hayatını kaybetti. Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne 8 ton bomba yüklü minibüsle saldırı düzenlediler ve 3 polis memurunu şehit ettiler. Tüm ülke, Van ve Elazığ’daki hain saldırıların şokunu yaşarken, Bitlis Hizan’da mehmetçiğe saldırı düzenlediler. PKK’lılar yola tuzakladıkları patlayıcıyı askeri aracın geçişi sırasında patlattılar. Biri köy korucusu ve 5 askerimizi şehit verdik. Devlete sızan ve 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan FETÖ’cu hainler temizlenirken, birlikte hareket eden PKK’lı hainler terörü tırmandırmaya devam ediyorlardı. 2 Eylül Cuma günü; Mardin Dargeçit’te iki asker ve bir korucumuzu, Hakkari Çukurca’da bir askerimizi, Şemdinli, Aktütün bölgesinde 5 askerimizi, pusu kuran PKK’li hainlerle çatışmalarda şehit verdik. Ve Van’da PKK’lılara yönelik hava destekli operasyonların sürdürüldüğü Tandürek Dağı’nda  8 askerimiz şehit oldu. Kısacası; 24 saatte 20 şehit verdiğimiz, analarının yüreklerinin dağlandığı bu teröre ne zaman “dur” denecek? 15 Haziran 2015- 15 Haziran 2016 arasında 23 adet terör olayı olmuş. Bunların bir çoğu bombalı intihar eylemi, bombalı tuzaklamalar ve saldırılar. Bu terör olayları sonrasında kaybettiklerimizi ve yaralananları rakamsal olarak telaffuz etmeye korkar olduk. Asıl korktuğumuz çok önemli bir şey daha var ki, o, tam bir karabasan. Sabah uyandığımızda terör haberleri ile uyanmak. Çözüm bu mu acaba; günlük olaylara dönüşen  teröre alışmalı mıyız?!.. Teröre alışmak ve onunla yaşamak, korkumuzu azaltır mı? Yaşanan bir çok terör olayında istihbarat zaafından söz edilir durur. O çok övündüğümüz istihbarat ağımıza, uzaktan kumanda ile patlatmaları önleyecek sinyal kesicilerimize ne oldu? Konuşmaya gelince “analar ağlamasın” diyoruz ama, anaların ağlaya ağlaya gözlerinde yaş kalmadı ki!...