Nisan ayında referandumla kabul edilmesi beklenen Anayasa değişikliği bir kesimden büyük bir direnişle karşılaşıyor… Bu da sürpriz değil.

Türkiye’yi onlarca yıl sömürmeye, “bu halk kitleleri kendini yönetemez bu iş elitlerin işi” zihniyeti ile iktidar olmaya alışmış ve kendilerine bazen “Kemalist” deyip Atatürk’ün adına leke çalan bazen de “laik” deyip bunu dinsizliğe çevirmeye kalkıp dini karalamaya kalkan bir azınlık var.

Bunlar yıllarca siyasetçiyi de askerlerin oyuncağı haline getirip bir vesayet rejimi kurulmasını sağlayan insanlar.

Ama bu gidiş 2002’deki sessiz halk devrimi ile sona erdi. Direniş ise o zamandan beri devam ediyor. 2007’ye kadar bu elit kesim hala askerlerle bir olup bu sessiz devrimin başa getirdiği Recep Tayyip Erdoğan ve onun Ak Partisini devirmek için her türlü fitneyi sahnelediler. Ama 2007 seçimlerinde halk askeri kışlasına gönderip bu elitlere de sandıkta tokadı vurunca işler köklü bir şekilde değişmeye başladı.

Halk Erdoğan’ı bağrına bastı ve bırakmıyor. Darbe gecesi olanlar, 2012’den beri olanlar ortada…

İşte simdi eskinin vesayet sistemini, hortumculuk düzenini yani elitin değil de halkın (yani cumhurun) ülkeyi yönettiği bir sistemi nisanda oylayacağız. İşte bugün gördüğümüz panik, saldırganlık hatta düşmanlık buradan kaynaklanıyor.

Bazı büyük patronlara 15 yıldır Ak Parti’nin getirmek istediği sisteme son verilecek Erdoğan ise gitti gidecek fikri pompalanıyor. Onlarda saf saf bunlara inanıp olayı destekliyorlar…

Ama iş böyle değil. Kitleler artık uyumuyor. İnsanlar ülkenin 15 yılda nereden nereye geldiğini gördü… Ulaştırmada Türkiye çağ atlamakla kalmadı Batı’nın ülkelerini bile solladı. Sağlık hizmetleri öyle bir seviyeye geldi ki eski ABD başkanı Barack Obama’nın Amerikan halkına sunamadığı bedava sağlık hizmetlerini Türk insanı alıyor ve sistem yıllardır başarı ile işliyor. Bütün bu hizmetler şimdi de hayata geçen şehir hastaneleri projesiyle taçlandırılıyor. Devlet fakirine, fukarasına sahip çıkıyor.

Kitleler dara girdimi onların yardımına “hizmetçi devlet” anlayışı ile kollar sıvanıyor ve gereği yapılıyor. Bakın son ÖTV indirimleri ile beyaz eşyaya gelen fiyat indirimlerine, bakın ev alacaklara getirilen 240 ayda kira gibi öde kolaylığına… İşte size sosyal devlet…

İşte Cumhurbaşkanlığı sistemi ile halkın yararına kararlar çok daha hızlı ve sağlıklı alınacak. Bunu gören elit küplere binmiş durumda. Ama artık korkunun ecele faydası yok…