PANDEMİDE NE DURUMDAYIZ?

Fehmi KETENCİ 01 Kas 2021

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Offf yaa, bu mutasyonlar bizleri ne hallere getirdi. Bir de dördüncü dalga söylentileri arasında iyice kafayı yemeye başladık.

      “Ahhh ah Covid-19 anladık bizleri çok sevmişin. Sıcakkanlı olmak güzel de bu kadarına da pes yani!.. Sıcakkanlı bir toplum olmamızdan yararlanıyor gibisin. Nedir o, yeni yeni mutasyonlarla kendini hatırlatmaya çalışıyorsun da, yeter artık. Ailemizden uzakta kala kala akrabalık bağlarımız neredeyse yok oldu sayende. Kendimden söz edersem; çok uzun zamandır İstanbul’da aynı ilçede ikamet etmemize rağmen, neredeyse iki yıla yakın süredir kardeşimi, ailesini ve yeğenimi göremedim. Hasret kaldım gül yüzlerine yetti artık. Samimiyeti biraz yılışıklığa dönüştürdün dersem bana kızmazsın umarım. Şu mutasyonlarının iyice tadı kaçtı. Varyant adıyla etrafımızda dolaşa dolaşa bizi iyice sevemediğimiz bir yaşam biçimine mahkum ettin. Olmuyor ama yani!.”

      Offf yaa, bu mutasyonlar bizleri ne hallere getirdi. Bir de dördüncü dalga söylentileri arasında iyice kafayı yemeye başladık. Giderek kat be kat kalınlaşan maskeler iyice sıkıntı yaratmaya başladı bile. Maskelerin kaliteleri arttıkça takılıyken nefes almamız biraz daha zorlaştı. Özellikle, koruyucu özelliği yüksek olan N95 cerrahi maskeler ve 4-5 katlı Melt Blew filtreli maskelerin koruyuculuk kaliteleri çok yüksek ama, dışarıda yürürken nefes alma konusunda oldukça zorluk çıkarıyorlar. Özellikle ben ve benim gibi üniversitelerde ders verme durumunda olan tüm öğretim görevlilerinin ders anlatımları sırasında nefes alma konusunda oldukça zorlandıkları ile ilgili şikayetlerini sık sık dile getiriyolar. Okullarda yüzyüze eğitimin başladığı günlerden beri bu şikayetleri duyabiliyorum. Ancak, ne çare ki, korunmak için başka yapacağımız şey de yok. Önce sağlık, dayan yüreğim dayan!    

      “Pandemi döneminde, neredeyse iki yılı geride bırakacağız. Ama bu konuda geleceğimiz ne olacak hala net durum değerlendirmesi yapamıyoruz. Görünen o ki, vaka sayılarındaki gidişat, istikrarını (!) aynen devam ettirecek gibi. Biraz analiz ettiğimizde, vaka sayıları; 25-30 binler, vefat sayıları ise; 200-250 arasında stabil ayarlarda devam edecek.”

      Durum bu. Bu sıralarda yeni bir mutasyondan daha söz dilmeye de başlandı. Görünen o ki Covid-19 bizi oldukça fazla sevdi. Son haftalardaki gidişata bakarsak, durum oldukça yüksek stabil seviyelerinde yoluna devam ediyor ve bir süre daha da böyle devam edecek gibi görünüyor.

      Bilim Kurulu’ndan gelen bilgiler ve özellikle Sağlık Bakanımızın söylemlerinde aklımız yettiğinde anlayabileceğimiz kadarıyla, aşılama oranlardındaki bilinmezlikler ve bu bilinmezliğin yarattığı olumsuz ortamlar, pandemi sürecinin nasıl geçeceği ve nerelere kadar gidebileceği konusundaki endişelerinden hala rahatlayabilmiş değiliz.

      Bir süredir başlatılan yüzyüze eğitim konusunda bile hala netleşemedik. Kulağımıza gelenlerden, okullardaki yüzyüze eğitimlerde münferit pozitif test sonuçlarına rastlanılabildiği söyleniyor. Açıklamalardan anlayabildiklerimize göre, özellikle 15-35 yaş aralığında, özellikle aşı konusunda olması gereken yere ulaşamayanların sayısal oranlarının oldukça yüksekliği, endişeleri oldukça canlı tutuyor. Bu kadar endişeli bir ortamda hala aşılanmayanlardan söz ederken, salgın ciddiyetini anlamdaki vurdumduymazlığımıza akıl sır erdiremiyoruz. Bazı bölge ve illerimizde, kayıtlara geçen vaka ve vefat sayılarının yüksekliğinin endişesini yaşıyor olmamız anlaşılır gibi değil.

      Pandemide salgın endişesi sürüyor. Son geldiğimiz durum pek de olması gerektiği gibi değil.

BİR TUTAM TEBESSÜM

DELİ AKLI İŞTE!...

     İki deli, aylardır yaptıkları planı uygulamaya koyarak hastaneden

kaçmaya karar verirler ve gece olunca hazırladıkları plana uygun bir yoldan kaçarlar.

     Ancak; ertesi gün ilginç bir olay olur ve bir gece once kaçan deliler

hastaneye tekrar geri dönerler…

     Arkadaşları hayretler içinde soralar:

     - “Yahu iyi güzel de, hazır kaçmışken neden tekrar geri geldiniz, siz deli misiniz?”

     Kaçak deliler kendilerinden emin yanıt verirler:

     - “ Bugün yaptığımız, hazırladığımız planı denemek için kaçma provasıydı. Yarın yaptığımız planı uygulayıp gerçekten kaçacağız!…”