NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ'NE LAYIK BİR MİLLET

İlnur ÇEVİK 02 Ağu 2016

İlnur ÇEVİK
Tüm Yazıları
Macarlar 1956'da ayaklandı ama Sovyet tanklarına karşı duramadılar. Çekler yine 1968'de Sovyet tanklarını durdurmaya kalktı ama başaramadılar. Ruslar ise Boris Yeltsin başkanlığında bir askeri darbeyi önlediler ama bu iş kansız ve sorunsuz bitti.

Macarlar 1956’da ayaklandı ama Sovyet tanklarına karşı duramadılar. Çekler yine 1968’de Sovyet tanklarını durdurmaya kalktı ama başaramadılar. Ruslar ise Boris Yeltsin başkanlığında bir askeri darbeyi önlediler ama bu iş kansız ve sorunsuz bitti. Sonra tarih 15 Temmuz 2016 gününü gösterirken FETÖ mensubu subaylar Türkiye’de bir darbe girişiminde bulundular ve silahsız millet, seçtiği insanlara sahip çıkarak sokaklarda tanklarla, silahlı askerlerle, F-16 ve atak helikopterlerle çarpıştı ve demokrasiye sahip çıktı. Darbe yerle bir edildi ve Türk milleti bir destan yazdı.

Böyle bir destanın hakkı nedir? Batı tarafından alkışlanmak, desteklenmek ve teşvik edilmek? Peki, onlar ne yaptı? Avrupa Birliği ve Amerika bu müthiş destanı görmemezlikten gelip darbecileri neden hapse attığımızı, onların sivil işbirlikçilerinin neden devlet birimlerinden uzaklaştırıldıklarını sorgulamaya başladı… Yeni “ey Türkler, siz Nobel Barış Ödülüne layık bir milletsiniz, siz demokrasiye bağlılığınızı kanınız ve canınızla ispat ettiniz ve yeriniz AB’ye tam üyeliktir” diyeceklerine bizi ateş altında tutmaya devam ettiler.

“Dost” Almanya berbat bir performans sergiledi. Köln kentinde yapılan darbe aleyhtarı Türk gösterisini neredeyse Alman makamlarının işi yokuşa sürmesi nedeniyle yapamayacaktık. Hatta bu gösteriye video-konferansla katılacak olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a izin vermemeleri tam bir skandaldı…  Yani Almanya’da PKK gösterisinde terörist lideri Murat Karayılanın benzeri bir yöntemle halka Kandil’den hitap etmesine izin veren Almanya bu sefer Türk halkına ve Erdoğan’a böyle bir saygısızlık yaptı. Hem de bunu yapan da PKK’yı terör örgütü saydığını açıklayan Almanya… Avusturya ve İsveç de yaptıkları ile aynı kafada olduklarını gösterdiler.

ABD ise Gülen denilen kişiye hala söz hakkı veriyor ve Türkiye ile alay etmesine göz yumuyor. Darbeci Gülen hala CNN’e konuşuyor ve “Türkiye’deki darbe iddiası Hollywood senaryosu” zırvası ile Amerikalıları uyutuyor. Sanki bu kadar şehit, bu kadar yaralı bir filmin figüranları… Sanki o tanklar halka ateş açmadı, o askerler halkı biçmedi, sanki Erdoğan bile canını kıl payı kurtarmadı… Sanki F-16’lar ben dâhil bir sürü insanın üzerine bomba yağdırmadı, TBMM’de depremde bu hale geldi. ABD’de birileri Gülen’i kolluyor ve bu adamlar Türkiye’deki darbenin de mimarları. Bu da ABD yasalarına göre suç. ABD yetkilileri yalnız Gülen’i Türkiye’ye iade etmekle kalmamalı aynı zamanda kendi içlerinde bu suça ortak olanları da cezalandırmalı. Ve birileri Türk halkının hakkını teslim edebilmeli!