​'EVET' DİYORUM AMA 'HAYIR' DİYEN DE KARDEŞİMDİR

İlnur ÇEVİK 02 Şub 2017

İlnur ÇEVİK
Tüm Yazıları
Anayasa değişikliği referandumda kabul edilirse Nisan ayından sonra Türkiye'ye yeni bir sistem gelecek ve artık ülkenin istikrarını daha sağlam temellere oturtan ama demokratik normlardan da taviz vermeyen bir düzenimiz olacak.

Anayasa değişikliği referandumda kabul edilirse Nisan ayından sonra Türkiye’ye yeni bir sistem gelecek ve artık ülkenin istikrarını daha sağlam temellere oturtan ama demokratik normlardan da taviz vermeyen bir düzenimiz olacak. Onun için de bu yazar şahsen “evet” oyu kullanacak.

Ama “hayır bu böyle değil bu sistem istikrar getirmez” diyenler de olabilir, onların da kararlarına saygılıyız ve bu gemide beraber olduğumuza ve olacağımıza göre onları her zaman kardeş görürüz.

Bütün vatandaşlar bugünden kararlarını açıkça ilan etmekte serbest. Ama bizim gibi düşünmüyorlar diye onlara hakaret etmek, onları küçük düşürmeye kalkmak doğru değil.

“Evet diyen gerici, cahil ve kötü” algısı yaymaya kalkan ve kendilerini entelektüel ilan eden kişiler gerçekten çok zavallı bir duruma düştüklerini görmüyorlar mı?

“Ben oyumu değişiklikten yana kullanacağım” demek herkesin hakkı. Aksini söylemek de herkesin hakkı ama “ben böyle yapıyorum, sen ne yapacaksın?” diye sorduğumuz zaman insanları zora soktuğumuzun da farkında olmalıyız. İşte bu hak değil.

Bu bir futbol maçı değil. Referandumun neticesi çıkınca büyük bir hırsla rakip sahaya bayrak dikmeyeceğiz… Ama görüyoruz ki Anayasa değişikliğine karşı çıkan bazıları, bir de üstelik okumuş etmiş ve aklı başında sandığımız bazıları, “evet” diyecek kitleleri yalnız hor görmüyor, aynı zamanda çok ağır hakaretler yağdırıyorlar.

Yani akıllarınca çoğunluk “evet” derse yok sayacaklar. Sanki “hayır” çıkarsa demokrasi tecelli eder ama “evet” çıkarsa bu demokratik bir karar olmaz. Böyle bir zihniyet olabilir mi?

Bundan sonra güçlü bir Meclis ortaya çıkacak. Bu Meclis kanun yapacak güçte olacak. Yani önüne konanı onaylamayacak. Milletvekilleri kanun yapıcı olarak ağır bir yükün altına girecek. İşte bu bazılarının işine gelmiyor. Çalışmaya alışmamışlar ki, ülke geleceği için kafa patlatmaya alışmamışlar ki, Türkiye’nin meselelerini kavramamışlar ki… CHP'li kardeşlerimiz işin kolayını bulmuş boş ve yıkıcı muhalefetle durumu idare ediyorlardı. Şimdi o dönem bitiyor ve panikliyorlar.

Bu Recep Tayyip Erdoğan için kurulan bir sistem değil. Bu rahmetli Turgut Özal, rahmetli Süleyman Demirel ve rahmetli Necmettin Erbakan’ın yapmak istediği ama yapamadığı bir sistem değişikliği… Yapılan Erdoğan’ın ve hepimizim torunlarının güzel, büyük ve istikrarlı bir Türkiye’de yaşamaları için bugünden hepimizin elini taşın altına koyma girişimi. İnşallah başarılı olur ve ülkemizin geleceği daha sağlam temeller üzerine oturtulur.