BU PROGRAMLAR HADDİNİ AŞTI AMA!

Fehmi KETENCİ 03 Eyl 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Bazı ulusal televizyonların ekranlarında haftanın büyük bir bölümünü kaplayan ve iddia edilenlere göre izlenme rekorları kıran, adına "Evlilik, çöpçatan Programları" denilen bazı programlar var.

Bazı ulusal televizyonların ekranlarında haftanın büyük bir bölümünü kaplayan ve iddia edilenlere göre izlenme rekorları kıran, adına “Evlilik, çöpçatan Programları” denilen bazı programlar var. Zaman zaman bu programlarda sergilenen görüntülere takılıp buralarda neler oluyor diye meraklanıp ibretle izlediğim bu programların, neyi amaçladığını hala anlayamadım. Asıl anlayamadığım; bu programlar, televizyon yayıncılığının tüm kurallarını altüst etmelerine rağmen, televizyonları denetleme görevi olan Radyo Televizyon Üst Kurulu/RTÜK’ün bu saçmalıkları nasıl görmezden geldiğidir.

Bu programları bir kaç kez, bazan tümüyle, bazen bölüm bölüm yarısına yakınını izlemek zorunda kaldım. Birkaç televizyonda, genelde öğlen sonrası kuşaklarında yayına giren ve haftanın beş günü yayımlanan bu programların formatları hemen hemen aynı. İzlenme oranı açısından da adından sıkça söz edilen ilginç (!) programlardır adına “Evlilik veya Çöpçatan programlar” denilen bu yapımlar

Televizyonların bu programları yayınlamakla neyi amaçladıklarını anlamakta çok zorluk çektiğimi söylemeliyim. Televizyonlar yayınladıkları programların izlenme oranlarına göre dikkat çekerler. Bunun yayınlanan programların kaliteli olması ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.Yıllardır adına “Reyting” denen ölçüm sisteminin sonuçları televizyon yayınlarının değerlendirilmesi açısından önemli bir kriter olarak öne çıkar. Programları izleyenler arasında yaptığım araştırmalarda, aldığım genel yanıtlar ilginç geldi bana. Hemen hemen herkes, programlarda yaşananları öne çıkarırlar, programlarda tartışma yaratanların yaptıkları saçmalıklardır akılda kalanlar. Tüm bu araştırmalarım sırasında ortaya atılan genel görüş ise; bu programlarda vazgeçilmez evlilik adayı konukların, ajanslar tarafından gönderilenler oldukları şeklindedir.

Hemen hemen herkesin çoğunlukla ileri sürdüğü görüş; programlarda öne çıkan, gelen taliplerini çeşitli nedenlerle beğenmeyenler ve yarattıkları tartışmalı ortamlar, programın izlenmesinde etkili olan ve tamamen kurgulanan olaylardır. Birkaç kez, dikkatle izlediğinizde bunu çok rahat anlayabiliyorsunuz. O birileri neredeyse aylardır oradadır ve yaratılan o kurgu olayların baş aktörüdür. Bu programların en önemli özelliklerinden biri ise; sunucularının ve yapımcılarının, yaratılan en çok izlenme dalgasından dolayı rant elde etmeleri, kanallar arasında kendilerine önemli avantajlar sağlamaları, basına yansımalardan okuduğumuz kadarıyla önemli paralarla transfer olmalarıdır. Burada en ilginç olan ise; kanallar arasındaki bu kaygan ortamda, sadece sunucuları geçiş yapmazlar, programlarda baş aktörler olan kurgulanmış konukların da aynı kaygan ortamdan yararlanarak program sunucusuyla birlikte o kanala geçebilmeleridir.

Yıllardır bu programları izleyenlerin bana aktardıkları bir başka konu ise; bu programlara katılan müdavim evlilik adayları arasında; sunucusu ile birlikte televizyon televizyon dolaşan enaz elli civarında simgeleşen müdavim konukların olduğudur. Bu adaylar tartışma yaratabilme özelliklidirler ve en az sunucuları kadar popülerdirler. Yeni dönem başladı, bazıları kanal değiştirdi. Magazin haberlerine yansıyanlara göre; her gün yayınlanan bu evlilik programları sunucuları, telaffuzu bile zor paralar kazanıyorlarmış.  

Bu nedir, adını tam olarak koyamadım. Arz telep meselesi bu olsa gerek. Bu programlarla ilgili söylenecek o kadar çok şey var ama, bu söyleneceklerin hiç biri televizyon programı formatları ile örtüşebilecek sözler değil. Ayrıca da, ilgilileri ilgilendirmiyorsa söylemeye değmeyecek belli ki “Evlendirme Programları” adı altında yayınlanan bu programlar, toplum ve aile geleneklerine zarar vermekten başka bir işe yaramadığı şikayetlerini sağır sultanlar bile duydu. Ülkenin en çok izlenen bir kaç ulusal televizyonunun, haftanın beş günü, en önemli saatlerini tümüyle kapatan böylesine toplumsal sorunlu programlara yer vermiş olmalarını ise hiç anlayamıyorum. Ayrıca anlayıp anlatabilene de hiç rastlamadım.