Artık bir basın geyiği oldu her bayram ve yılbaşı önce şarkıcıların sahne ücretleri yazılır çizilir ve konuşulur. Bu yılbaşı öncesinde de şarkıcıların sahne ücretleri epey bir gündem oldu.

Bu yıl enflasyonun da etkisi ile şarkıcıların yılbaşı gecesi yevmiyeleri ile ilgili yapılan haberler piyasaları uçurdu. Öyle paralar yazılıp çizildi ki bir ara herkes gibi bende “acaba bu paralar doğru mu?” diye düşündüm.

Son iki ayda şarkıcıların yılbaşı gecesi kazanacakları paralarla ilgili sayısız haber yapıldı. Gördüğüm en önemli detay ise bu yılbaşı gecesi şarkıcılara en büyük paraları KKTC’deki otellerin vereceği. KKTC ciddi ciddi kesenin ağzını açtı bu sene. Yılbaşı gecesi en yüksek yevmiyeyi alacak dört şarkıcı KKTC’de sahne alacak. 

KKTC kesenin ağzını açtı

Ortada dolaşan dedikodulara göre Tarkan 1 milyon dolar, Kenan Doğulu 10 milyon TL, Sıla ve Özcan Deniz ise 4’er milyon TL alacak ve Kıbrıs’ta sahne alacak. Piyasada dolaşan haberlere göre bu isimler Türkiye’nin en çok yılbaşı yevmiyesi alacak isimleri. Bu dört şarkıcıyı İstanbul’da sahne almaya hazırlanan Sibel Can takip ediyor, Sibel Can’ın alacağı iddia edilen para ise 3,5 milyon TL.

Farklı kaynaklarda farklı şarkıcılar için farklı paralar da konuşuluyor. Mesela Ajda Pekkan’ın 6 milyon TL, Ebru Gündeş’in 4 buçuk milyon TL, Edis, Sertab Erener ve Hadise’nin ise dörder milyon lira alacağı iddia ediliyor. Yıldız Tilbe ve Murat Boz’un üçer buçuk milyon, Şevval Sam, Melike Şahin ve Zeynep Bastığın ise ikişer milyon lira alacağı yine konuşulanlar arasında.

Palavra mı gerçek mi?

Tüm bunlar konuşulurken Gülşen’in bir gazeteye “bu paralar yanlış, daha yüksek paralar” alınıyor demesi kafaları tam karıştırdı. Gülşen meslektaşlarının yılbaşı yevmiyelerinin bu konuşulan rakamlardan daha yüksek olduğunu söylerken Teoman ise bunun tam aksini iddia etti ve “O paralar palavra” dedi. Teoman ilginç bir şekilde Tarkan’ın alacağı 1 milyon doları için “Hak ediyor demek ki, keşke bende 1 milyon dolar alsam” diyerek basında ve piyasada konuşulan şarkıcıların yılbaşı gecesi yevmiyelerini kendi deyimi ile “palavra” olarak nitelendirdi.

Enflasyonist piyasanın sonucu

Bir yandan ülkede asgari ücret 15 bin 800 mi yoksa 17 bin lira mı konusu tartışılırken diğer yandan şarkıcıların yılbaşı gecesi alacağı bol sıfırlı ücretler konuşuluyor. Bu durum tamamen enflasyonist ortamın yarattığı uçurum yüzünden yaşanıyor. Gelir grupları arasındaki makas inanılmaz açıldı. Ben hayatımda ilk kez makasın bu kadar açıldığına şahit oldum. 

Nasıl ki halkın büyük bir bölümü üç beş bin liranın hesabına mahkûm olduysa şarkıcıların da büyük bir bölümü üç beş kuruşa sahne alıyor ya da hiç sahne işi alamıyor. Nasıl ki Türkiye’nin yüzde birlik dilimi kaynağı belirsiz gelirleri ile milyoner hayatı yaşıyorsa şarkıcıların da küçük bir bölümü bol sıfırlı yevmiyelerle anılıyor. Bu çok anlamsız ve saçma bir durum. Şarkıcıların bu kadar bol sıfırlı ücretlerle anılmasının altında bir şey vardır. Bu haberler uydurulsa bile hemen hemen tüm haberler benzer ‘bol sıfırlı’ rakamları içeriyor.  

Bu ayrı bir konu ama ben her zaman ünlülerin veya işinde başarılı olan insanların serbest piyasa koşuları altında asgari ücretin yüz, iki yüz, beş yüz katı paralar almasına karşıyım. Bu şarkıcıların fiyatlarını serbest piyasa belirlerken neye göre belirliyor? Bu şarkıcılara bu paralar veriliyor mu yoksa bunlar Teoman’ın dediği gibi palavra mı?

Yılbaşı gecesi mekanlara denetim yapılmalı

Bunu anlamanın tek yolu var. Eskiden bir ara yapılıyordu, mekanlara gidip şarkıcıların ve mekân işletmecilerinin kestiği fatura ve yapılan şarkıcı sözleşmeleri inceleniyor ve vergi kaçıranlara cezalar veriliyordu. Şimdi artık yapılmıyor. 

Mevcut iktidarın en büyük özelliği dibine kadar serbest piyasa ekonomisi uyguluyor olması. Öylesine derin bir serbest piyasa ekonomisi var ki kara para aklayanlar ülkede cirit atıyor, fatura kesmeden iş yapanlar cirit atıyor, elden ödeme alarak hizmet ve mal satanlar cirit atıyor. 

Eğer benzer bir şeyi şarkıcılar da yapıyorsa yani eğer şarkıcılar atıyorum 1 milyon lira alıp mesela 200 bin lira ciro gösterip, o kadarlık fatura kesip vergi kaçırıyorsa bunların tespit edilip anında müdahale edilmesi lazım. Gerçeği bu Kıbrıs’ta nasıl olabilir o ayrı bir muamma. Acaba diyorum şarkıcıların Kıbrıs’ta sahne alması onlara bir vergi avantajı getiriyor mu? Orada onları kim denetleyecek ki? Öyle değil mi….

Kara para artık bu ülkenin kanayan yarası oldu

Uzun lafın kısası bu işler insanların canını çok sıkmaya başladı. Vergi kaçakçılığı ve kara para aklama konusunda ülkemiz artık kendisini aştı. Şarkıcılar bu zincirin en masum halkası ama para aklama konusunda gerçek sanatçı olan yüzbinlerce kişi var. Bu adamlar genelde medya ve eğlence sektörüne girip kaynakları belirsiz paralarla yatırımlar yapıp hem piyasaları allak bullak ediyorlar hem de devletten vergi kaçırıyorlar. 

Bunlar ayrıca yatırım yaptıkları alanlarda rekabeti de öldürüyor. Sosyal medyada fenomenleri üzerinden aklanan paraların hacmini hepimiz gördük. Bunun eğlence sektörü ve geleneksel medya ayağındakiler ne olacak? Son on yılda medyaya (televizyon, radyo, sosyal medya) yatırım yapan, eğlence (sinema, dizi endüstrisi, kulüp, yeme-içme, müzik endüstrisi) sektörüne yatırım yapan sayısız kara paracı var. Ben bu adamları hem sektördeki konumum gereği akademik araştırmalarım gereği sürekli görüyorum ve her gördüğümde de tiksiniyorum.

Bu kadar paranın konuşulduğu, enflasyonun konuşulduğu bir dönemde, tasarrufun gündemde olduğu bir dönemde neden piyasadaki kara paraya yönelik bir şey yapılmıyor? 

Bu vatandaş olarak ülkedeki tüm kara para aklayanların çökertilmesi ve dünyada bize yönelik çok sık sarf edilmeye başlanan “kara para aklama cenneti” imajının yok edilmesini istiyorum. Eminim bunu bir tek ben değil milyonlarca insan istiyordur. Bu kapsamda devletin buna yönelik bir yol haritası güncellemesi yapması bakan Şimşek’in oradaki kayba yönelik planlarını arttırdığını öğrenmek ve onları yürekten alkışlamak istiyorum.