AL SANA YAŞAM NASIL YAŞARSAN YAŞA!

Fehmi KETENCİ 07 Kas 2022

Fehmi KETENCİ
Yaşam… İstediğin gibi formatlayamıyorsun. Ve ne yazık ki istediğin gibi, gönlünce yaşayamıyorsun. Öncelikli olarak, o yaşama konumlanabilmek, tutunabilmek gerek.

     Yaşam… İstediğin gibi formatlayamıyorsun. Ve ne yazık ki istediğin gibi, gönlünce yaşayamıyorsun. Öncelikli olarak, o yaşama konumlanabilmek, tutunabilmek gerek. Tutunabilmek için sana sunulan yaşam ortamının neresinde duracağına karar verme özgürlüğüne sahip olabilmelisin.

      Yaşamın neresine konumlanacağına kendin karar veremiyorsun. Birileri bir şekilde senin için bir yerler dizayn ediyor ve sen de ister istemez o gösterilen yerde konumlanabiliyorsun.

      Bunun için var olana kesin kez uyum sağlamak, o var olanlardan senin payına düşenlerle idare etmen gerekiyor.

      Bu var olanları kullanabilme özgürlüğüne sahip olablmek için demokrasilerde seni yönlendiren, yöneten yasalar var. Sosyal yaşamı, çevreyi korumayı ve çevreye olması gerektiği gibi uyum sağlamayı, sosyal yaşamın sana verdiklerini, ortak kullanabilmeyi, paylaşabilmeyi, bu paylaşım sırasında sana düşenini var olan yasalar çerçevesinde nasıl kullanabileceğini bilmen gerekiyor.

      Yaşam, benzeri çok daha çeşitlemelerin var olduğu bir sosyal ortamda yaşayabilmeyi, var olandan olabildiğince yararlanabilmeyi öğrenebildiğinde sana iyi bir avantaj sunar. Ne fazla, ne eksik, var olandan olabildiğince yaralanabilme tercihlerini iyi kullanabilmeni gerektirir. Burada kullanım özgürlüklerin sınırsız değil. Seni kısıtlayan, yönlendiren yasalara uymak ve onların yönlendirmesindeki yaşam biçimini kullanabilmek aslolandır.

      Bunu en net bilineni, demokrasilerle yaşayan toplumların kullanımı için oluşturulan yasal düzenlemelerin çizdiği sınırların varlığıdır. Bazı yasal düznlemeler sizi daraltsa da algıyabilen ve bu yasaları iyi anlayanların, kendileri için dizayn etikleri bir yaşam biçimindeki doğruların tercih edildiği tek yoldur. Yaşamınını iyi dizayn etmek, yaşamak, doğru tercihlerin önceliklerindendir. Yaşamınızı dizayn etmek, var olan yasal düzenlemeleri iyi anlayabilmek iyi çözümleyebilmekten geçer. Ne çoğu, ne de yetmeyecek olanı sizi doğru tercihlere götürmeyebilir. Gerekli olanı iyi seçebilmelisinız.

      Yaşam; doğru kararlarla, belirleyebildiğiniz, çizdiğiniz doğrultudaki belirgin bir yolun üzerinde, kırmadan, dökmeden sapasağlam ayakta kalabildiğiniz zaman size uygun olanıdır. Dönem dönem yeniden düzenlenen ve var olan, çevreye, topluma uyum için özünde değişim olmaksızın yenilenilenerek, düzenlenen yasaların belirlediği ortamda, akıl ve mantığın iyi kullanılmasıyla sürdürülebilendir. Gerisi size kalmıştır.

      Al sana yaşam, nasıl istersen, neresinde durmak istiyorsan dur ve nasıl yaşamak istiyorsan yaşa. Var olanlarla yetin ama, hayatını monotonlaştırma. Değişen dünyada sana sunulanlardan iyi yararlanabiliyorsan, olabildiğince yararlan. Ne fazla, ne eksik, yaşayabildiğince yaşa yaşamı. Burada, tabii ki her şey senin elinde değil. Demokrasilerin yerleştiği toplumlarda yaşamdaki paylaşımlar yasal düznemelere tabidir. Herkes eşitir söylemleri farklı algılansa da, toplumsal yaşamlarda var olan ayrıcalıkların oluşturduğu birliktelikelerin paylaşılmasını benimseybilmek ve o ortamlardaki yaşamı sürdürebilmek kişinin aklını iyi kullanabilmesi ile çok bağlantılıdır. Eşitlik ve özgürlük kavramları böyle değerlendirilmelidir.

      Demokrasiyi özümsemiş, o yasalarla düzenlenmiş yaşam biçimlerini iyi anlayabilenler, bu özgürlüklerin sınırını çok net görebilenler ve o ortama uyum sağlayabilenlerdir.

       Ne olursa olsun, bizler için var olan, toplumsal yaşam ortamlarında dizayn edilmiş yaşam biçimlerinde var olan özgürlükler hoyratça kullanılacak kader sınırsız değildir. Birlikte yaşamak, var olanı hakça paylaşabilmek, yaşam biçimlerinin geleneksel kurallarıdır. Bunu iyi anlayabiliyor ve o kuralların hakça dağılımına saygı göstererek ayak uydurabiliyorsak asıl hakettiğimiz özgürlüğü yaşayabiliriz.

     Hakça paylaşmak, hakça paylaşılmasın sağlayan yasal düzenlemerin olduğu ortamı yaratmak, demokrasiyi dizayn edenlerin asla vazgeçmemeleri gereken bir yönetim biçimidir. Hatalı yönetimlerin, etkilediği, kısıtladığı yaşam biçimleri, insanları oluşturdukları toplumların veya canlıların, haketmedikleri bir yaşam biçimine mahkum edilmesi olur ki bu özgürlüklerin kısıtlanmasından başka bir şey değildir.  Yaşam demokrasisinin sınırları, özgürlükleri kısıtlamaz, aksine vazgeçilemez hak sayar.

      Bu durum, İnsan Hakları Evrensel Beyannames’inde hangi toplumda olursa olsun, tüm canlıların payına düüşecek şekilde çok net anlatılmıştır.

      Başta insan olmak üzere, yeryüzündeki tüm canlıların buna hakları var ve bu özgürlükleri asla kısıtlanılmamalıdır.