ABD'nin, Rusya ile yaşanacak ciddi gerilimlerde Türkiye'ye duyacağı ihtiyat nedeniyle Ankara ile ilişkileri yumuşatma konusunda adım atmaması halinde bunun kaçınılmaz olduğu değerlendiriliyor.
Joe Biden’ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte ABD ile Rusya arasında yeni bir soğuk savaş döneminin başlayacağı konusunda herkes hemfikir.
Benzer bir öngörü ABD-Türkiye ilişkileri için de söz konusu.
ABD’nin, Rusya ile yaşanacak ciddi gerilimlerde Türkiye’ye duyacağı ihtiyat nedeniyle Ankara ile ilişkileri yumuşatma konusunda adım atmaması halinde bunun kaçınılmaz olduğu değerlendiriliyor.
Zira, ilişkilerin yumuşatılması konusunda Ankara’nın atabileceği çok fazla adım yok çünkü ABD ile krize yol açan sorunların büyük kısmı Türkiye açısından beka sorununa tekabül ediyor.
Bunların en başında da ABD’nin Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusunda PKK güdümünde bir “terör devleti” oluşturma çabaları geliyor.
Obama döneminde temeli atılan ancak Türkiye’nin sahada yürüttüğü büyük operasyonlar neticesinde önlenen “terör devleti” planlarını hayata geçirme çabaları Biden’ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla yeniden hız kazandı.
Gelen bilgiler, bu planın en önemli ayaklarından biri olan ve ABD’deki başkanlık seçimleri nedeniyle ara verilen PKK’nın Suriye konu PYD ile Kuzey Irak’taki Barzanilerin KDP’sine yakın ENKS arasındaki görüşmelerin bu hafta yeniden başlayacağı yönünde.
Bu görüşmeler de daha öncekiler gibi ABD’nin arabuluculuğunda yapılacak.
YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adlı terör yapılanmasına başındaki Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin de “büyük abi” sıfatıyla bu görüşmelere katılacak.
Hedeflenen, Suriye’de PYD ve ENKS arasında bir anlaşma sağlayarak hem PKK’nın uzantısı terör oluşumlarını diğer Kürt yapılarıyla kamufle edip Türkiye’nin operasyonlarına karşı koruma altına almak hem de bölünmesi planlanan Suriye’de ABD’nin hakimiyet alanını genişleterek güçlendirmek.
ABD’nin ajandasında Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusunda öncelikle özerk bir yapı oluşturmak sonrasında ise bunu bir “terör devleti”ne dönüştürmek olduğu açık.
Bu hafta yeniden başlaması beklenen PYD-ENKS görüşmeleri ABD açısından bu sürecin olmazsa olmazlarından.
Ancak bu plan Suriye ile sınırlı değil.
Bunun bir de Irak ayağı var.
Planın bu ayağında da PKK ve KDP arasında bir anlaşma sağlanması, bunun sağlanmasının ardından kuzey ve kuzeydoğu Suriye ile Kuzey Irak’ın birleştirilerek söz konusu bölgede, iliklerine kadar ABD’ye bağlı, yönetimi önemli ölçüde PKK ve PYD’de olacak, KDP ve ENKS’nin de buna payanda olduğu bir “Kürt devleti” kurulması öngörülüyor.
PYD ile ENKS arasında şimdiye kadarki görüşmelerde Washington adına masanın başında duran ABD'nin eski DEAŞ Karşıtı Uluslararası Koalisyon’daki temsilcisi William Robak, her ne kadar “Suriye’de bir Kürt devletinin kurulmasını desteklemediklerini” söylese de bunun doğru olmadığı, bu söylemlerin Türkiye’nin söz konusu planları bozmasını engellemeye yönelik çıkışlar olduğu bölgeyi ve gelişmeleri yakından takip eden herkes tarafından biliniyor.
Dolayısıyla Biden yönetiminin bölgeye dair ajandasında sadece Suriye’nin değil Irak’ın da bölünmesinin öngörüldüğünü bilmek gerek.
ABD’nin terör devleti planlarının bir sonraki aşamasının Türkiye olacağı da herkesin malumu.
Hatta bu “terör devleti” oluşturma çabaları da zaten Türkiye’yi zayıf ve yeniden kendine bağımlı kılma hesaplarının ürünü.
O nedenle Türkiye, ABD’nin bu planlarını kendisi açısından bir beka meselesi olarak görüyor.
Şimdi tartışılması gereken ABD’nin bu planlarının nasıl ve hangi yol ve yöntemlerle boşa çıkarılacağı.
Kanımca özellikle Suriye açısından gelişmeler Türkiye ve Rusya’yı daha fazla birlikte hareket etmeye zorlayacaktır ki ABD mevcut planlarını rafa kaldırmadığı sürece Ankara açısından tek yol bu görünüyor.
Ankara ve Moskova’nın Suriye’nin geleceği konusunda anlaşması halinde Şam yönetimi ve muhaliflerle ortak hareket edilerek PKK/PYD’nin nüfuz alanı daraltılabilir ve bu terör yapılanması Rakka ve çevresinde dar bir alana hapsedilebilir.
Eş zamanlı olarak Ankara’nın ENKS üzerindeki nüfuzunu kullanarak söz konusu Kürt grupların PYD ile ortak hareket etmesinin de önlenmesi önemli.
ABD’nin söz konusu planlarının Suriye ayağının hayata geçirilmesinin engellemesi bu planların Irak ayağının da önemli ölçüde boşa çıkmasını sağlayacaktır.