Açıkça söylemek gerekirse gerek ziyaret sırasında kameralar karşısında yapılan açıklamalar gerekse de heyetin dönüşü sonrası Salıcı'nın İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında dile getirdikleri, ziyaretin nedenini ve görüşmelerin içeriğini izah etmekten oldukça uzaktı.
Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı başkanlığındaki CHP heyetinin Kuzey Irak ziyareti günlerdir tartışılıyor.
Ziyaretin nedenine dair sayısız soru var ortada ancak makul, ikna edici bir tek yanıt yok.
Öncelikle, CHP’nin dün 98’inci yılını dolduran tarihinde Kuzey Irak’a yaptığı bu ziyaretin, “ziyaret” boyutunda herhangi bir mahsur görmediğimi, aksine gecikmiş de olsa böyle bir “ziyaret”in gerçekleşmiş olmasını olumlu karşıladığımı belirtmek isterim.
Ancak bu yaklaşımımın, ziyaretin nedenini ve kapalı kapılar arkasında yapılan görüşmelerde nelerin konuşulduğunu sorgulamama engel değil.
Bilakis ziyareti olumlu karşıladığım için nedenini ve konuşulanları daha ısrarla öğrenme ihtiyacı içindeyim.
Açıkça söylemek gerekirse gerek ziyaret sırasında kameralar karşısında yapılan açıklamalar gerekse de heyetin dönüşü sonrası Salıcı’nın İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında dile getirdikleri, ziyaretin nedenini ve görüşmelerin içeriğini izah etmekten oldukça uzaktı.
Salıcı’nın açıklamalarında ziyaretin nedeni gibi görülebilecek iki cümle var.
Birincisi, “Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı adı altında bir girişim önerdik. Türkiye, Irak, İran ve Suriye'nin başlatacakları iş birliği ile bölgedeki bütün paydaşların ve akraba toplulukların önemli katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz.” şeklindeki cümlesi.
Yani bu cümleye bakılırsa CHP, Ortadoğu’da Barış ve İşbirliğiTeşkilatı gibi bir girişim oluşturma peşindeymiş.
Bunu da Irak, İran ve Suriye ile birlikte yapacaklarmış ve bu amaçla Kuzey Irak’taki Barzani yönetimini ziyaret etmişler.
Ki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, “Biz Türkiye’yi yönetmeye talibiz. Dolayısıyla Ortadoğu’da terörü bitirmek istiyoruz. Ortadoğu’ya barışı ve huzuru getirmek istiyoruz. ‘Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı kurmak niyetindeyiz. Ortadoğu’da kavganın ve terörün biteceği, barışın tesis edileceği bir atmosferi yaratacağız. Bu görüşmelerin temel hedefi bu” sözleriyle Salıcı’nın açıklama larını teyit etti.
Yani, İran’ın yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’den başlayarak Şam ve Bağdat yönetimleriyle görüşüp ardından Kuzey Irak’ı da ziyaret etmiş olsalar, bir izahat ziyaretin nedenini açıklayabilir.
Bunların hiçbiri yokken Kuzey Irak’a yapılan ziyareti böyle bir girişim ile açıklamak akla ziyan bir durum.
Salıcı’nın ziyaretin nedenine ilişkin bir diğer ifadesi şuydu:
“CHP olarak bölgemizde son yıllarda giderek artan terör, huzursuzluk ve istikrarsızlıktan bölge ülkelerinin büyük zarar gördüğü düşüncesindeyiz. Bu sorunlarla mücadelede askeri müdahalelerin ötesinde gerekli çabaların ve diplomasinin tüm olanaklarının ortaya konulmasını önemsiyoruz. Biz hep diyalogdan yana olduğumuzu, bölgemizin sorunlarının konuşarak ve diplomasi yoluyla olması gerektiğini savunduk.”
Salıcı, hangi terör örgütünü kast ettiğini söylemiyor.
Hangi terör örgütüyle mücadelede askeri müdahalenin yetersiz olduğunu dolayısıyla bu sorunu çözmek için diyalog ve diplomasinin gerekli olduğunu da söylemiyor.
Irak’ta hali hazırda faaliyet yürüten iki terör örgütü var.
Biri DEAŞ, diğeri PKK.
CHP, DEAŞ ile diplomasi ve diyalog kurmaktan söz etmiyorsa kast ettiği PKK olmalı.
CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel’in aynı konuyla dün yaptığı, “Türkiye’de bir Kürt sorunu var. Biz bu sorunu iktidarımızda bütün partilerin olduğu mecliste, masada askeri değil, şiddet değil barışçıl bir şekilde çözeceğiz” şeklindeki açıklama da aslında Salıcı’nın sözlerini tamamlar nitelikte.
Yani özünde bu açıklamaların da girişimlerin de tümü PKK ile ilgili.
Peki PKK ile ilgili Barzanilerle görüşülmesinin nedeni nedir?
CHP, Barzanilerden PKK ile ilgili ne istedi, ne istemiş olabilir?
Şayet PKK’nın Kuzey Irak yönetimiyle ilişkileri iyi olsaydı CHP’nin, HDP ile ittifakını güçlendirmek için böyle bir girişime yöneldiğini söylemek mümkün olurdu.
Oysa PKK’nın, dolayısıyla HDP’nin Barzaniler le ilişkileri hiç olmadığı kadar kötü.
Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi son iki yıldan bu yana giderek artan oranda PKK’yla mücadele konusunda Türkiye ile iş birliği içinde.
Buna misilleme olarak PKK birçok kez Peşmerge güçlerine saldırılar düzenledi.
Bu saldırılarda 10’dan fazla Peşmerge hayatını kaybetti.
Peşmerge güçleri ilk kez geçen hafta karşı bir saldırı gerçekleştirdi ve 7 PKK’lı öldürüldü.
PKK uzun zamandan bu yana HDP dahil kendisine bağlı tüm kesimleri devreye sokarak Barzani yönetiminin Türkiye’nin karşısında kendilerinin yanında yer almasını sağlamaya çalışıyor.
Ancak Barzaniler bu girişimlerin tümüne kapılarını kapattılar.
HDP’nin görüşme taleplerini kabul etmediler.
Geçtiğimiz aylarda aralarında HDP eski milletvekili Demir Çelik’in de bulunduğu Almanya’dan giden bir heyeti Erbil havalimanında gözaltına alıp geri gönderdiler.
PKK’nın Avrupa’daki yapılanması KNK’nın eşbaşkanla rının da aralarında bulunduğu geniş bir heyet Erbil’e gitti ve bir ay boyunca Barzanilerle görüşmek için girişimlerde bulundu ancak Barzani yönetimi bunlarla da görüşmedi.
Sonrasında aralarında Şivan Perwer’in de bulunduğu PKK’ya yakın çok sayıda sanatçının yer aldığı bir heyeti Avrupa’dan Erbil’e gönderdiler.
Bu heyet Barzanilerle görüştü ancak PKK’nın istediklerini kabul ettiremediler.
Kısacası Türkiye’nin Kuzey Irak’ta yürütmekte olduğu Pençe operasyonlarıyla can çekişme aşamasına gelen PKK, uzunca bir süreden bu yana Barzani yönetiminin kendilerine destek vermesini, değilse bile en azından Türkiye ile ortak hareket etmemesi için her türlü yolu deniyor.
Şimdi akıllara şu soru geliyor.
CHP, kendi tabanının Barzanilere yönelik alerjisini bile bile, bu ziyaretin kendi tabanında yaratacağı tepkileri göze alarak ve HDP ile ittifak adı altında içine girdiği girift ilişkilerin bir neticesi olarak PKK ile Barzani yönetimi arasında arabuluculuk yapmak için mi bu ziyareti gerçekleştirdi?
CHP heyeti Barzanilere, “HDP bizim ittifak yaptığımız parti. O nedenle PKK ile iyi geçinin. Aksi takdirde iktidara gelirsek sizinle tüm ilişkileri keseriz” mi, dedi.”
Değilse ne?
CHP, bu ziyaretin nedenine ve görüşmelerin içeriğine dair makul bir açıklama yapmak zorunda.