Bin insanın kendi evladını öldürecek kadar canileşmesi nasıl kabul edilir?
Günlük rutin telaşlar ve stresler!
Trafik, iş yoğunluğu, çocuklar ile uğraş…
Kimileri için sorunlar yumağı.
İyi bir eş, iş, evlat bir kenara en son çıkan telefonu alamamanın büyük yıkıntısı!
Hep kendisinden daha iyi olanı düşünüp dertlenmek…
Hırs ve ömür sermayesi hiç bitmeyecekmiş gibi sürdürülen bir hayat.
Böyle yaşamlar az değil.
Bir yanda da asıl sıkıntının, derdin ne olduğunu yüzümüze vuran hayatlar.
Kendinize gelin diye bağıran…
Hatay Valiliği önünde, bir süredir işsiz olduğu için kendini yaktığı söylenen Adem Yarıcı bunlardan biri…
Her ne kadar Hatay Valiliği'nden yapılan açıklamada, söz konusu şahsın hem kendisinin hem de eşi ve çocuklarının devletten yardım aldığı kaydedilse de, insan soramadan edemiyor, kim boş yere kendini ateşe verir ki!
Kolay mı kendi canına kıymak…
Nasıl bir dert içindeydi, neler düşündü, buhran geçirmesinin asıl nedeni neydi, ne fark eder ki!
Önceden intihar girişiminde bulunmuş ve başka sıkıntıları olsa da birileri bu haberleri sırf AK Parti’ye zarar vermek için kullansa da “Çocuklarım aç, iş istiyorum anlamıyor musunuz?” diyerek kendini yakan bir baba var ortada!
Ekiplerin olay yerinde müdahalesinin ardından kaldırıldığı hastanede geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi Adem Yarıcı, ardında evlatlarını ve sevenlerini bırakarak…
Peki, bu ne kadar boş şeyler için dertlendiğimiz konusunda ders oldu mu bize?
Diğer taraftaysa baba olmayı bırak insanlıktan nasibini almamış bir vicdansız gündemimize girdi.
Ankara'nın Çubuk ilçesinde Harun Yıldız denilen adam iddialara göre erkek arkadaşı olduğunu öğrendiği lise öğrencisi kızı Şeyma Yıldız'ı acımasızca tabanca ile ateş ederek öldürdü. Arkadaşlarına göre ise Şeyma’nın erkek arkadaşı yoktu.
Diğer hadisede olduğu gibi bunda da sebebi ne fark eder ki…
Bin insanın kendi evladını öldürecek kadar canileşmesi nasıl kabul edilir?
Candan daha öte olan bir evlada nasıl kıyılır?
Olmaz olsun senin babalığın dedirten bu olayda asıl acı nasıl olur anlayabildik mi?
Sessizliğin içindeki hüznü yüksek volumde yüreğimizle dinlemeyi başardıysak bilmeliyiz ki bizim hiçbir derdimiz yok.
KADİR NE YAPMALIYDI?
Çubuk Gevher Nesibe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Kadir Şeker’in hayali Ankara'da tıp kazanmaktı.
Yaşadığı bir olay onu bambaşka bir yere sürükledi.
Bir kadın parkta şiddet görüyordu.
Amacı onu kurtarmaktı.
Kadını döven Özgür Duran’ı çıkan arbede sonucu bıçakladı.
Şeker tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kimse suçu övemez, hakim yerine karar da veremez.
Ama vicdan içinden geleni söyler.
Dayak yiyen ve ağlayan bir kadına yardım etmese miydi Kadir?
Umursamayıp yoluna devam mı etseydi?
Küfür edip, yüzüne vuran bir adama karşı kendisini korumasa mıydı?
Bir kadın cinayeti daha mı yaşansaydı?
Hepimizin yanıtları aynı olacaktır.
Umalım ki yargı da bizler gibi düşünsün.