Türkiye genelinde güzellik salonlarının sayısı 100 bini geçiyor.
Sağlık çalışanlarından üniversite öğrencilerine kadar bu köşede yaşanan mağduriyetleri yazmaya devam edeceğim. Bir yerde haksızlık varsa her daim karşısında olma hissiyatıyla ayrım yapmadan bunu herkes yapmalı! Her zaman söylerim iyilik yapmak insana çok iyi gelir.
Türkiye genelinde güzellik salonlarının sayısı 100 bini geçiyor. Danıştay Onuncu Dairesi, dermotolog ve estetik cerrahların açtığı davada, güzellik salonlarında birtakım cihazların kullanılmasına izin veren yönetmeliği iptal etti.
Beş yıla yakın süren yargılama sonrası Danıştay Onuncu Dairesi kararı ile 30 Mart 2017’de Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğin iki maddesi de iptal edildi.
5 üyeli Daire’nin iki üyesi ise çoğunluk görüşüne katılmadı. Başkan Yılmaz Akçil ile üye hakim Lütfiye Akbulut, karşı oy yazısında “Güzellik salonlarına, tıbbi olarak değerlendirilebilecek hiçbir işlemin yapılmasına izin verilmiş değil. Tıbbi olmayan cihazların kullanılmasında da hukuka aykırılık yok. Hali hazırda kullanılan tüm cihazların çeşitli komplikasyonlara sebebiyet vereceği gerekçesiyle tamamen yasaklanması durumunda, bu tür işyerlerinde çalışan birçok kişinin işsiz kalmasına yol açılmış olur.”
İşte gerçek iki üyenin söylediğinde!
Güzellik Salonları ile Dermatolog ve Estetik cerrahlar arasındaki sorunun kaynağının ise sektörde alınacak pay olduğu söyleniyor.
Dermatolog ve Estetik cerrahların lazer epilasyon yapmasının garip olduğunu bir ben düşünüyor olamam!
İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri, polisle birlikte işyerlerine giderek cihazları tutanak altına alıyor. Bu ne hız! Elbette denetim olacak ama karar sonrası yapılan denetimler insanı çileden çıkaracak cinsten!
Kullanılan cihazlar tıbbi amaçlı değil, kozmetik amaçlı cihazlar denilerek kararın bozulması için Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na yapılan başvuru da doktorların açtıkları güzellik salonlarında ve özel sağlık kuruluşlarında bu cihazların kullanılmasının büyük bir rant söz konusu olduğu belirtilerek hastanede de o cihazları yine güzellik uzmanı kullanacak. Amaç, maddi getiriyi ellerinde tutmak istiyorlar" denildi.
Davayı açan iki dernek nasıl da iyi niyetli!
Toplum sağlığını düşünmüşler. Bu nasıl iyilikseverlik insanın içinden ağlamak geliyor.
Kararı alırken sektörde çalışan 400 bini aşkın insanın geçimi ise hiç mi düşünülmedi?
İşinde her türlü önlemi aldığına şahit olduğum Güzellik Uzmanı Hülya Sonay ile konuştum bu konuyu. Sonay, bu meslekte çalışanların kafasına göre bu işi yapmadığını, gerekli eğitimler sonrası kendilerine belge ve yetki verildiğini belirterek haklı olarak “Estetik cerrah mı, bizim verdiğimiz hizmeti verecek?’ diye sordu. Sonay, uygulamayı yapan yine güzellik uzmanları olacak. Mesleğimizi elimizden alıyorlar. ‘Biz şimdi ne yapacağız?’ ‘Mesleğe verdiğimiz değerin sonu bu mu olacak?’ Üzgünüz… Güzellik Uzmanı Sonay, “Kararın bozulması için Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na yapılan başvurulardan adil bir sonuç çıkmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.
Güzellik merkezlerinin kapatılması kararının dayandığı saikler insanın içine hiç sığmıyor.
Pandemi sürecinden etkilenmeleri yetmedi, şimdi de kepenk mi kapatsınlar?
Şahsım olarak verilen bu karara sadece vicdan değil hak açısından da bakıyorum.
Ortada sinir bozucu bir durum var ve çözülmesi gerekiyor. Ekonomik sıkıntı çekenlere yenisini eklemek!
Söz burada bitiyor…!