Türkiye'de inanç ve kültürün gördüğü baskı açısından CHP, sabıkası en kabarık parti. CHP Milletvekili Özgür Ceylan'ın Cahit Zarifoğlu'nun kitabı üzerinden yürüttüğü kampanya, partinin düşünceye yönelik baskıcı yüzünü bir kez daha ortaya koydu.

Fikirlerin yasaklanmasından, yazarların soruşturmaya uğramasından bu ülke ne kazandı? Şairlerin susturdunuz diye şiir mi sustu?

CHP’liler düşünce düşmanlığından vazgeçmeli. Cemil Meriç’in ifade ettiği gibi; “Düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bu ülkede, düşünce adamı nasıl çıkar?”

Cahit Zarifoğlu, edebiyatımıza üstün hizmetlerde bulunmuş bir değerimizdir. Yazdığı eserlerin yanı sıra arkadaşlarıyla çıkardığı dergilerle de mektep hüviyeti taşıyan şahsiyetlerden olmuştur. Bir partinin itirazıyla sıradan bir kurul kararıyla kolayca üstü çizilecek bir isim değildir.

Mensup olduğu dünya görüşü nedeniyle bir yazara karşı çıkmak, boşa kürek çekmektir. CHP’nin hâkim olduğu sistem, uzun yıllar Necip Fazıl’a karşı çıktı, hapislere attı, susturmaya çalıştı, ellerine zincir fikirlerine kelepçe takmaya çalıştı da ne oldu? Bugün toplumda en gür ses olarak Necip Fazıl’ın sesi çıkmakta, milyonlara seslenmeyi sürdürmektedir.

Toplumları geleceğe taşıyacak olanlar edebiyatçılar, şairler ve yazarlardır. Elinde önergeyle Meclis’te gürültü çıkaran Sayın CHP Milletvekilini yarın kimse hatırlamayacak ama Cahit Zarifoğlu’nun temiz pak ismi bu topraklarda kıyamete kadar kalacaktır.

CHP’NİN SAYIN YETKİLİLERİ

Eleştiriye tahammül edemeyen Sayın CHP yetkilileri, özellikle son 15 yılda zihinlerini Zarifoğlu okumalarıyla aydınlatan bu ülkenin gençleri sizleri affetmez. Sosyal medyada gösterdikleri tepkiyi doğru okuyabilirseniz, Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını açık bir şekilde görebilirsiniz.

Bugün Zarifoğlu’nu okumaya en çok CHP’lilerin ihtiyacı var. Korkmayın, Zarifoğlu okumak sizi ileriye taşır. Ufkunuzu açılmasına, hayata ve içinden çıktığınız topluma daha sağlıklı bakmanıza yardımcı olur. Şiirleri de öyle iddia edildiği gibi zor anlaşılır değildir. Kalbinizi açtığınızda size bir kalbiniz olduğunu, onu asla unutmamız gerektiğini hatırlatır.

Sayın CHP yetkilileri; özellikle çocuk kitaplarına dikkatinizi çekmek isterim. Çocuklarınıza ya da torunlarınıza -bence- mutlaka Zarifoğlu kitabını alıp hediye ediniz. Korkmayınız, telaş etmeyiniz. Kısa sürede evladınızın sağlam bir Zarifoğlu okuru olduğunu görecek, ondaki olumlu değişime şaşıracaksınız.

Zarifoğlu Türkiye’dir. Bu memleketin vicdanıdır. Türkiye’yi Türkiye’ye yasak etmek vicdanlara sığmaz.

Gelin, bağnazlıktan vazgeçin. Özgür düşünün. Özgürlükten korkmayın. Nazım da bizim, Zarifoğlu da bizim. Cemal Süreya da bizim, Sezai Karakoç da bizim. Ahmet Arif de bizim, Abdurrahim Karakoç da bizim. Bizim olanları üzmeyin. Biz olmasını bilin artık.

Soğuk savaş dönemlerinden kalan “Bizden olmayanlar kahrolsun!” kalıplarından sıyrılın. Türkiye’nin partisi olmak istiyorsanız Zarifoğlu’yla da Nuri Pakdil’le de Erdem Bayazıt’la da barışmak zorundasınız. Aksi takdirde dar kliklerde boğulursunuz.

BAKAN’IN DUYARLILIĞI

Çanakkale Milli Eğitim’in hatasından sonra Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk linç kampanyasına maruz kaldı. Burada Zarifoğlu okurlarının ve edebiyatçıların haklı tepkilerine saygı duyuyorum. Fakat Sayın Bakan’la başka hesabı olanların, Zarifoğlu meselesi üzerinden linçe kalkışması kabul edilir bir durum değildir. Bakanımız, sosyal medya hesabından şöyle açıkladı durumu:

“Edebiyatımızın zarif ustası Cahit Zarifoğlu’nun kitabının bakanlıkça toplatılması ve yasaklanması söz konusu dahi olamaz. Medyadaki haberler Çanakkale M.E. Müdürlüğü’nün yereldeki bir kararı olup konu soruşturulmaktadır. Ayrıca şahsıma atfedilen yorumlar bütünüyle gerçek dışıdır.”

Bakan Bey’in iyi niyetli açıklamasına rağmen, birileri ısrarla ortak değerimiz Cahit Zarifoğlu üzerinden Sayın Bakan’ı yıpratmaya çalışmaya devam ediyor. Bu kötü niyetli kişilerin kirli hesaplarına Zarifoğlu'nu alet etmeleri, CHP'nin Zarifoğlu düşmanlığından daha sinsice ve daha tehlikelidir. Kavgada da net ve mert olmalı insan. Sinsi olanlar her zaman kaybeder. Bakan Bey eleştirilemez mi; elbette eleştirilir. Ama eleştirideki dil ve üslup gibi niyet de önemlidir.

KÜLTÜR HİZMETİ

Olaya başka bir açıdan yaklaşmak gerekirse CHP’nin istemezük tutumu aslında hayra vesile oldu. Zarifoğlu’nun yayıncısı olan Beyan Yayınları, trilyonlarca reklam bütçesi oluştursa bile bu kadar etkili tanıtım yapamazdı. Şerden hayır çıktı. Usta yazarın kitaplarıyla henüz tanışmamış milyonlarca isim Zarifoğlu’nu tanımış oldu. Yüzlerce vakıf ve dernek Zarifoğlu kitaplarına yönelik kampanyalar başlattı. Meşhur kitaplarının yanında daha az bilinen Bir Değirmendir Dünya eseri de böylece bütün Türkiye tarafından tanınmış oldu.

Zarifoğlu’nun tanınmasına, kitaplarının bilinmesine yönelik bu katkısından dolayı CHP’yi bir Zarifoğlu okuru olarak tebrik ediyorum. CHP’nin bu kültür hizmetini, adını duyurmakta zorlandığımız diğer nitelikli yazarlar için de bekliyoruz!