Bu topraklarda yaşamak her an seferberlik çağrısına hazır olmayı gerektirir. Birileri anlamakta zorlansa da bu böyledir. Neyse ki satılmış zihinlere kiralık kalemlere aldanmayan irfan sahibi bir milletimiz var da ihanet çetelerine fırsat tanımıyor.

Attila İlhan 'Türkiye'nin hain kontenjanı yüzde 10'dur demişti. İlhan bugünleri görseydi yüzdelik dilimi artırırdı diye düşünüyorum. Çünkü Barış Pınarı Harekâtı gibi Türkiye’nin yüzde yüz haklı olduğu meselede bile çatlak ses çıkaranlara baktığımızda özellikle okumyazmışlarımız arasında hainlerin hiç de az olmadıklarını görüyoruz. Bu insanlar kendi memleketlerine hangi ara bu kadar nefretle doldular anlamak mümkün değil. Ekmeğini yediği topraklara düşmanlık yapmayı alışkanlık haline getirenler çıktıkları platformlarda adeta kin kusuyorlar. Memleket düşmanlığı gözlerini kör etmiş durumda. Hakikati görmemek için özel çaba sarf ediyorlar. İhanetlerini ise bazen solculuk kılıfında bazen Kürtçülük kalıbında sergiliyorlar. Sanki barış harekâtı Kürtlere karşı yürütülen bir operasyonmuş gibi kirli bir algıyı büyütüyorlar. Aslında onlar da iyi biliyor ki Türkiye’nin başlatmış olduğu Barış Pınarı Harekâtı, bölgedeki terör unsurlarının kirli planlarına karşı verilmiş tarihî bir cevaptır. Küresel güçlerin besleyip büyüttüğü taşeron yapıların güvenliğimize yönelik oluşturdukları tehdit ortadır. Türkiye büyük devlet olmanın gereğini yaparak harekâtı başlatmak durumunda kalmıştır.

ETNİK MÜDAHELE DEĞİLDİR

Türkiye içinde bulunduğu coğrafyanın barış adasıdır. Meseleyi etnik bir müdahale olarak göstermek isteyenler ya gaflet ve delalet içindedir. Türkiye dün olduğu gibi bugün de sınırlarımızın dışında kalan halkların da umududur. Tarih boyunca din dil ırk ayırmadan herkese şefkatini göstermiştir. Türkmendağı’ndaki Türkmen’e de Halep’te zorda kalan Arap’a da, Halepçe’de mağdur olan Kürt’e de sahip çıkmış sadece kapılarını açmakla kalmayıp onlara vatan sıcaklığını, kardeşlik şefkatini de yaşatmıştır. Dolayısıyla Türkiye’nin müdahalesi, Türk-Arap-Kürt ayırmadan bölgedeki bütün unsurların huzuru ve selameti içindir. Terör destekçisi partilerin ve sözde aydınların ihanet taşıyan Türkiye karşıtı ifadeleri hiçbir şekilde kabul edilemez bir tutumdur.

TÜRK ORDUSUNA SARILAN KÜRT ANNELER

Kirli algı oluşturanların propagandalarına en güzel cevabı Türk askerine sarılarak dua eden Kürt anneler vermektedir. Çünkü halkımız iyi bilmektedir ki emperyalistlerin oyuncağı olan PKK-PYD, Kürt halkının da Türk halkının da en büyük düşmanıdır.

TÜRKİYE SAFI

Barış harekâtı turnusol görevi de görmektedir. Bu harekât vesilesiyle içerideki ve dışarıdaki Türkiye düşmanlarının gerçek yüzleri ortaya çıkmış, deşifre olmuşlardır. Hangi görüşten olursa olsun amasız, fakatsız Mehmetçiğe destek verenlerin safı, Türkiye’nin safıdır. Türkiye safı, partiler üstü bir saftır. Türkiye’nin safında birleşenlerin haklılıklarını elbette tarih yazacaktır.

Bu ülkenin anlamını doğru okuyan haysiyet sahibi vatandaşlarımız her şart altında ordumuzun ve yurdumuzun yanındadır. Çünkü onlar “Sulh istersen hazır ol cenge diyen” bir milletin evlatları olarak bu topraklarda bin yıl daha kalmanın bize ne denli büyük sorumluluklar yüklediğinin farkındadır. Bu topraklarda yaşamak her an seferberlik çağrısına hazır olmayı gerektirir. Birileri anlamakta zorlansa da bu böyledir. Neyse ki satılmış zihinlere kiralık kalemlere aldanmayan irfan sahibi bir milletimiz var da ihanet çetelerine fırsat tanımıyor.

Bu vesileyle düğüne gider gibi cepheye giden kahraman askerlerimize zaferler nasip etmesini Cenab-ı Allah’tan diliyoruz.

Rabbimiz içimizdeki ve dışımızdaki hainlere fırsat vermesin.