Esma Esad haberini görünce bu yazıyı yazmak istedim.
Kocası diktatör Esad'ı anlatmayacağım, ne diyeyim, yaptığı bütün kötülüklerin günahı vebali ile cezasını bulsun.
Vatandaşları öldü, hapishanelere attı ve eziyet etti.
Milyonlarca vatandaşı onun yüzünden ana vatanından oldu.
Bütün dünyanın nefret ettiği bir adam oldu.
Ülkesindeki vatandaşlarına yapmadığını bırakmadı, sonunda korkak fare gibi kaçtı gitti.
Bizim, konumuz karısı Esma Esad.
Esma 1975 Londra doğumlu İngiliz bir kadın, okul bitiyor ve JP Morgan yatırım bankasında çalışmaya başlıyor.
Yöneticilerine soruyorlar, çekingen, itaatkar ve nazik bir kadın olarak tanımlıyor.
Esma çalışırken birdenbire aniden ortadan kayboluyor, döndüğünde banka yöneticisine, yakışıklı bir Suriyeli ile tanıştığını, adamın ayaklarını yerden kestiğini anlatıyor.
Ve bu yakışıklı tarafından Libya'ya götürüldüğünü anlatıyor.
Beşşar'ın annesinin bu evliliğe engel olamayacağını, hatta düğünlerini bile gizli yapacaklarını anlatıyor.
2000 yılında evleniyorlar, 3 çocuk doğuruyor kadın.
Tam 24 senelik evliler.
Evlendikten ve güç sahibi olduktan sonra, sarışın kadının içinden canavar çıkıyor.
Telefon şirketi sahibi oluyor, ekonomiyi elinde tutuyor, bakanlar bile ne yapacaklarını bu kadına soruyorlar.
Angelina Jolie, Brad Pitt, Sting, Şam'a ziyarete geliyor.
Kendi imajı için, Amerika'dan İngiltere'den halkla ilişkiler şirketlerini getirtiyor.
Çok lüks markalardan giyinmeye başlıyor, Imelda Marcos gibi ayakkabı merakı var.
Bu arada Suriye'de savaş başlıyor.
Ama onun umurunda değil, sahte isimle Londra'ya gidiyor, 250 bin Sterlin alışveriş yapıyor.
Güç zehirlenmesine tutuluyor.
İlkokulda herkes ona Emma diyor, ne ara Esma oluyor bilinmiyor.
Suriye'de hep İngiliz gibi davranıyor, Suriye ile hiç alakası yokmuş gibi görünüyor.
Ve nihayet kocasının sonu geliyor ve ailecek Rusya'ya kaçıyorlar.
Esma, Londra'da doğ, çölde aşk yaşa, Suriye'de Marie Antionete gibi yaşa ve sonunda Rusya'ya kaç hikayesinin bir kadını oluyor.
Ülkesini dağıtan adamın ailesi de dağılıyor.
Eh olacağı buydu kocası Esad'a en son darbeyi de karısı atıyor.
Ve kocasına boşanma davası açtığı söyleniyor.
Ben Rusya'daki yaşamı beğenmedim diyor, çocuklarımla Londra'da yaşayacağım diyor.
Esad artık hem yurtsuz, hem yuvasız yapayalnız kalacak.
Ve bu dünyada yaptıklarının bedelini bu dünyada ödemiş olacak.
Daha da ödeyecek.
İyi günde kötü günde kocasının her türlü yanında olan kadınlar tabi ki bu konunun dışındalar.
Ama genel olarak.
Çok güç sahibi ve çok zengin adamlarla evlenen kadınlar, mutlaka o varlığın hesabını yaparak evlenirler.
Kocanın her türlü suç ortağı olurlar ve o adama her türlū tahammül ederler.
İki tarafta birbirini bile bile evlenir.
Adeta, ortak hayatlarının gizli sırları ile suç ortağı olurlar.
Ta ki adam güç ya da parasını kaybedinceye kadar
Adamlar, yeter ki güç ve paralarını kaybetmesinler.
Bu kadınlar, kocaları güç ya da paralarını kaybettikleri zaman, onları terk ederler.
Saygı duymazlar.
Sevmezler.
Kadın kocası ile hiç acımadan ödeşir.
Artık karşıdan karşıya geçen son vapurları da kalmamıştır.