Prof. Dr. Canan Karatay, "Aşıların içinde civa ve alüminyum var.

Prof. Dr. Canan Karatay, “Aşıların içinde civa ve alüminyum var. Alüminyum alzheimer nedenidir. Bu yüzden grip aşışı olmaya gerek yok” deyince tıp dünyasında bir kez daha eleştiri oklarını üzerine çekti. Canan Karatay’ın hekimleri karşısına alan, hastaların ve hasta yakınlarının kafalarının karışmasına neden olan kaçıncı açıklaması bu? İşte, onlardan bazıları:

• Günde 10 yumurta yiyebilirsiniz, eğer mideniz kaldırıyorsa… Tabii ki, tek seferde değil! Sabah, öğle, akşam gün içine dağıtarak.

• Zeytinyağı en güçlü antibiyotiktir. Bu yüzden de her gün en az bir fincan zeytinyağı içilmelidir.

• Damarlarımızın tıkanmaması için tereyağı önemlidir. Hatta Orta Asya’da yaşayan kişiler çaylarına tereyağı koyarlar. Tereyağının hiçbir zararı yoktur. (Hatta bir tv programında canlı yayında tereyağlı çay bile içmişti)

• Hamileler için şeker yüklemesi yanlıştır. Ölüm getirir. Anne adayını ve bebeğini şeker hastası yapar.

Prof. Dr. Canan Karatay, röportajlarda ve halk söyleşilerindeki açıklamalarıyla Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ’ın da hedefindeydi. Akdağ, Karatay için neler demişti, anımsayalım:

“Bütün bilim insanlarının aksine şeyler söyleyerek, ‘illa orijinal olacağım’ diye bilim insanları ile çatışarak, tıbbın genel anlamda kabul ettiği hususlara karşı çıkarak vatandaşlara mesajlar vermek, özellikle de bunu basın yoluyla yapmak, kanaatimce çok yanlış. Maalesef Türkiye’de bu bir moda haline geldi. Bunların vatandaşlarımıza zarar vereceğine inanıyorum.”

JİNEKOLOGLARI KIZDIRDI, TTB 15 GÜN MESLEKTEN MENETTİ…

Prof. Dr. Karatay’ın gebelikte şeker yükleme testi karşıtı açıklamaları üzerine Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği, uzmanlık dışı bir konuda tıbbi değerlendirme yapmak, bilimsel olmayan açıklamalarla halk sağlığına zarar vermek gerekçesiyle Prof. Dr. Karatay hakkında Türk Tabipler Birliği’ne şikayette bulundu. Türk Tabipler Birliği tarafından Prof. Dr. Karatay’a 15 gün meslekten men cezası verildi, ancak bu ceza İdari Mahkeme tarafından durduruldu. Aynı açıklama nedeniyle Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği de 2015 yılında Canan Karatay hakkında İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılıkları’na suç duyurusunda bulundu.

Prof. Dr. Karatay’ın aşılarla ilgili yaptığı son konuşma üzerine de, sağlıkta 9 uzmanlık derneği ortak bir basın açıklaması yapma gereği duydu. Hastaların, hasta yakınlarının konunun ciddiyetini daha iyi anlayabilmeleri açısından hepsinin adını paylaşmak istiyorum: Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Geriatri Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Toraks Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Viral Hepatitle Savaşım Derneği ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu.

“TEKLİ DOZLU AŞILARDA CİVA YOK!”

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Bazı kişiler aşıda civa olduğu şeklinde yanlış bir bilgiyi halka yaymaya çalışmaktadır. Civa çoklu dozlu aşılarda iğnenin aşı flakonuna birden girmesi sırasında oluşabilecek bakteriyel bulaşları engellemektedir. Ülkemizde aşılar artık uzun süreden beri tekli dozda uygulandığından civa bulunmamaktadır” diyerek, şunları söyledi:

“Akademik unvanını kullanarak, halkın da ‘profesörse her şeyi biliyordur’ şeklindeki yanlış inancından yararlanarak her konuyu biliyormuş gibi konuşan bir grup insan var. Bunların yüzünden aşı reddi sayısı 10 binin üzerine çıktı. Tek dertleri şöhretlerini artırıp daha çok para kazanmak olan bu insanların hırsları yüzünden çocuklar ölüyor. Aşılama ile her yıl yaklaşık 14 bin ölümün engellendiği dikkate alındığında; aşılanmayan bu 10 bin çocuğun bir kısmının öleceğini tahmin etmek zor değildir.’’

TOPLUM SAĞLIĞI MI, RATİNG Mİ?

Canan Karatay’ın kendi uzmanlık alanı dışında yaptığı bu tür açıklamaların halkın kafasını karıştırdığı bir gerçek! Üstelik söylediklerinin hiçbiri kanıta dayalı tıp kriterlerine uymuyor. İşte, bu yüzden tıp dünyası ayağa kalkıyor. Buna karşın televizyon kanallarının çoğu, ele aldıkları konuyla ilgili yıllarını o uzmanlık dalına adayan hekimleri değil de; kendilerine mikrofon uzatıldığında mutlaka aykırı söyleyecek sözleri olan hekimleri ekranlara çıkartıyor. Amaç, rating ve tiraj sağlamak. Peki, ya toplumun sağlığı?