İkinci Dünya Savaşı, Amerika Birleşik Devletleri'ni dünya üzerinde bugün bildiğimiz anlamdaki konumuna taşıyan önemli bir kavşaktı.
Savaş sonrası büyüyen kuşak dünyanın biçimlenmesinde önemli rol aldı. İkinci Dünya Savaşı’nda görev alan son Amerikan başkanı olan George Bush dün hayata gözlerini yumdu. İkinci Dünya Savaşı’na pilot olarak katılan Bush, düşmansız yapamadı. Nazilerin ortadan kaldırılmasının ardından yeni düşman olarak Sovyetler ortada belirdi. Sovyetlerin cenazesine iştirak etmek kendi görev dönemine nasip oldu. Ondan önce İran’a gizli olarak silah satışı, Panama işgali ve uyuşturucuya karşı mücadele gibi görevlerde rol aldı. Sovyetlerin çaptan düşmesi, Rusya’nın yeniden doğum sancıları beklediği fırsatı ona altın tepside sundu. Irak’ın Kuveyt’i işgalini bahane ederek büyük bir koalisyon kurdu ve Irak’ın işgaline giden süreci başlattı. Bildiği dil petroldü, siyasete girmeden önce petrol şirketlerinde yöneticilik yapmıştı ve bu petrol Irak’ta büyük miktarda bulunuyordu. Dünyanın canlı yayınlanan ilk savaşı kendi iktidarı döneminde yapıldı. Körfez’den kalkan uçakların Bağdat’ı vurması tüm dünya tarafından an be an izlendi. Bağdat’a girmek kendi iktidarına değil de oğluna nasip oldu. Birinci Körfez Savaşı’nın ardından Amerika bölgedeki İngiliz hakimiyetinin bayrağını teslim aldı ve yeni bir düzen kurmayı amaçladı. Irak’ın kuzeyi için tasarlanan Çekiç Güç’ün döneminde PKK gemi azıya aldı ve büyük zararlara sebep oldu. ABD onun açtığı alanda yeni nesil savaş taktiklerini öğrendi. Vekalet savaşları ve terör yoluyla savaşın zeminini hazırladı.
Petrol için savaşan bir Amerika’dan petrolü silah olarak kullanan bir Amerika’ya geçiyoruz. Artık petrol fiyatlarını aşağı çekerek dalgalandırarak terbiye edilmeye çalışılan ülkeler var. Venezuela, İran ve Suudi Arabistan aklımıza ilk gelenler. Petrol için büyük kanlar döküleceğini ilk ilan edense dün hayata gözlerini yuman Bush’tu. Öyle ki yıllar boyu İran’a karşı savaştırdıkları Saddam’ı bir anda gözden çıkarmışlar ve Rusya ile Suriye’de karşı karşıya gelmeyi göze almışlardı. Türkiye’nin güney sınırlarındaki teröre zemin hazırlayan açık veya gizli olarak Amerikan varlığıydı. İncirlik üssünün 15 Temmuz’da kullanılmasını da göz önünde bulunduracak olursak Bush’un Ortadoğu siyasetinin ayak izlerini daha net görebiliriz.
Bush, iki kutuplu bir dünyadan tek kutuplu bir dünyaya, Amerikan hegemonyasına giden dönemin kapılarını açmıştı. Bu, Amerika için mükemmel bir rüyaydı ama kısa sürdü. Rusya kendini toparladı, Türkiye yüz yıllık uykusundan uyandı, Çin silkindi. Çok kutuplu bir dünya kendini göstermeye başladı. Ama Amerika hala Bush’un Irak’a ilk saldırıyı başlattığı anda CNN ekranlarındaki haliyle kaldı. Dünyanın değişebileceğini öngörmedi. Trump bu yüzden CNN ekranlarında başka şeyler gördüğünde tahammül edemiyor. Bu yüzden çok sesli dünya medyasının gelişmesi istenmiyor.
Amerikalılara CNN ekranlarından seslenmek lazım, hem de altyazılı: Sevgili Amerikan halkı, eski başkanlardan George Bush öldü. Ama daha da önemlisi bildiğiniz Amerika da öldü. Başınız sağ olsun.