Aşı karşıtlarının ortaya attığı bir dizi iddia bulunuyor.
Koronavirüs ile mücadele devam ederken aşı yaptırmak ve yaptırmamak arasında kalan birçok insan var.
Aşı karşıtlarının ortaya attığı bir dizi iddia bulunuyor.
Aşıların etkisiz olduğu, içerisinde zararlı maddeler ve yan etkilerinin bulunduğu, bağışıklık sistemini bozacağı, zararlarının yıllar sonra anlaşılacağı ve virüsü üretenlerin aşıdan kazanç sağlayacağı söyleniyor.
Aşı ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yapan Gazeteci Mehmet Ali Önel, Türkiye'nin 50 bin doz aşı aldığı Çin kamu şirketi Sinovac ile ilgili bazı bilgiler verdi.
Önel, 2008'de zatürre aşısı için çalışmalara başlayan Sinovac’ın, ürettiği aşının 2011'de DSÖ tarafından fakir ülkelere dağıtıldığını, finansörlüğünü ise Gates Vakfı’nın yaptığını, Çin aşısının arkasından da Bill Gates çıkarsa hiç şaşırılması gerektiğini belirtti.
Koronavirüs ile ilgili açıklamalar yapan Microsoft şirketinin kurucularından Bill Gates, bir süre önce koronavirüsün tamamen yok olması için dünya nüfusunun yüzde 60'ından fazlasının aşılanması gerektiğini, aşı geliştirilene kadar çok sayıda insanın öleceğini iddia etmiş, son olarak da ilk çeyrekte onaylanmış yaklaşık altı aşı olmasını beklediğini dile getirmişti.
Bir yandan korku salan açıklamalar diğer yandan da olumlu denilebilecek söylemlerde bulunan Bill Gates’in salgını 5 yıl önceden bilmesi, “önceki salgınlardan yola çıkarak dile getirdi” şeklinde yorumlansa da kafaları karıştıran bir soru işareti oldu.
Gates’in parasını ve vaktini insanlığın hayrına harcayabileceğine inananlar da mevcut…
Dünyaca ünlü iş adamı Elon Musk’un açıklamaları da testler ile ilgili tartışmalara neden olmuştu.
Musk’un “Oldukça düzmece bir şeyler dönüyor. Bugün dört kez korona testine girdim. İki testin sonucu negatif, diğer iki testin sonucu ise pozitif çıktı. Aynı makine, aynı test, aynı hemşire. BD’nin hızlı antijen testi” sözleri de testlerin güvenilirliğine dair tartışmaları alevlendirmişti.
Bill Gates ise koronavirüs salgını üzerine yaptığı açıklamalardan rahatsızlık duyduğu Elon Musk'a sert tepki göstermişti.
Kamuoyunda aşı tartışmaları devam ederken Kalp Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez’in “Aşı yaptırmayanlar birer vatan hainidir. Onlara kız bile vermeyeceğiz. Resmi daireye bile giremeyecekler” sözleri ile Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli’nin “Aşı olmayacakların noter işleri, tapu işleri yapılmasın. Vergi yapılandırmasından yararlanmasın, herhangi bir derneğe üye olmasınlar, pasaportları askıya alınsın, vize verilmesin, aşı olduğunu kanıtlamayan nikâh yaptırmasın” demesi bazılarının aşı ikna işine hiç bulaşmaması gerektiğini gösterdi.
Niyetleri iyi olabilir ama yöntem asla bu olamaz. Bazı konuların esprisi de olmaz. “Açıklamalarım amacından saptırıldı” demek ve Bakanlığın bu konuda çok katı kurallar koymasını beklemek de iyi bir fikir olarak gözükmüyor.
Sağlık Bakanı Koca ise "Aşının gerekliliğini bilim insanlarımızla, toplumumuza anlatarak ikna etme çabası içinde olacağız. Bunun dışında bir uygulama söz konusu olmayacak. Biz aşı yapılan kişinin HES kodunu, E-nabız'a işlemiş olacağız" açıklamasında bulundu.
Bu açıklama aşı olmak istemeyenleri rahatlatsa da koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz’ın “HES kodu gibi bir uygulama yapılarak aşı olmayan kişilerin kalabalık alanlara, toplu taşıma kullanmalarına bu gibi toplum içindeki tüm alanlara girmesi engellenebilir” önerisinin bir karşılığı olacak mı? sorusunu da beraberinde getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da aşı olacağını söyleyerek “Bizim herhangi bir itilaf ve sıkıntıya yol açmadan, aslında virüsle savaşırken, kimsenin aklına virüs düşürmemeliyiz.” uyarısında bulundu.
Bu uyarı dikkate alınmak ile birlikte aşı ile ilgili aklına virüs düşenlerin de güvenini sağlamak için akla takılan her soru sabırla giderilmelidir.
İnanmanın başı güvenilir insanların sözlerinden geçer.