Yapana karşı çıkmak bu ülkenin muhalefet anlayışı, çok partili sisteme geçtiğimizden beri.

Ondan önce bir karşı çıkanın bulunması teorik olarak zaten imkansızdı.

Sürekli karşı çıkmanın ötesinde vahim hale gelen asıl problem, karşı çıkanların “yapan olmak” gibi bir dertlerinin bulunmaması. Bu da bizi yine tek partili sisteme mahkum kılıyor.

Çünkü karşı çıkanlar iktidara “gerçekten” talip değiller. 

Aldıkları mağlubiyetlerin analizlerinden “başarı” uydurma sanatı geliştirmişler. Asla iktidar olamıyorlar, olmak istemiyorlar ve fakat her seçimden başarıyla çıkıyorlar. 

İç içe geçmiş anlamsızlıkların doğal sonucu olarak biz de “karşı çıkan” muhalefetin sadece “karşı çıkış” edebiyatıyla yetinmek zorunda kalıyoruz.

Karşı çıkış beyanının yüzlerce farklı çeşidi sergileniyor ama hiçbirinde sebep ve alternatif gösterilmiyor.

Bu nasıl bir konfordur? 

Rahmetli Özal ulaşım hamlesine girişirken karşı çıkan çoktu.

Demirel köprü ve baraj yaparken de…

Menderes Vatan Caddesi’ni açarken de…

Hayatında topa ayağını değdirmemiş huysuz spor yorumcuları gibi takip ettiğin takım galipken de karşı çık… Mağlupken de… 

Ama durum gayet de benimsenmiş durumda.

Yani sahaya inmek gibi bir niyet yok.

Oynamaya hiç niyet yok…

Verin maaşımızı biz sadece karşı çıkalım anlayışı…

-İstemiyoruz?

-Neden?

-İstemediğimiz için…

-Ne yapalım peki?

-Böyle iyi. Dokunmayın…

Diplomalı okumuşlarımızın önemli bir kısmı bu çizgiyi ilericilik zannediyorsa, belki de bu kadar anlamsızlığı aldıkları tahsilin sonucu kabul edebiliriz!

Öyle ya…

Çarıklı erkanın feraseti bu okumuşlara tur bindirmiş durumda. 

Marmaray’a karşı… 3. Köprüye karşı. 3.havalimanına karşı, Avrasya Tüneli’ne karşı…

Karşı olmadığı tek şey, caddede dededen kalma mülkü dönüştürüp rantıyla muhalefet ede ede, karşı çıka çıka tavla oynamak…

Halbuki oturanın yürüyene borcu var…

Olmaz diyenin yapana…

Biz bu hiçbir şey yapmayan ve yapmak istemeyenlerin vebalini çekmek zorunda değiliz.

Sırtımızda taşımak zorunda hiç değiliz.

Eğer karşı çıkacaksanız, anlamlı bir sebebiniz ve karşı çıktığınız neyse onun yerine bir teklifiniz olmalı.

Yoksa, bu vatanın geleceği için yokluğunuz daha faydalı…